Türkiye'nin ekonomi kanalı A Para tarafından düzenlenen "2. Finansın Geleceği Zirvesi" Turkuvaz Medya Merkezi'nde başladı. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati'nin katıldığı zirvede 'Bankacılık Sektörünün Bugünü ve Yarını', 'Büyümede Bankacılığın Rolü ve Geleceği', 'Sermaye Piyasalarında Dönüşüm', 'Sermaye Piyasalarının Geleceği', 'Bankacılık Dışı Finans' konuları derinlemesine konuşulacak ve özel oturumlarda sektörün önde gelen isimleri görüşlerini paylaştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, zirvede yaptığı konuşmada, yerel ve küresel düzeyde düzenledikleri toplantılarda yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracata dayalı büyümeyi ön plana alan Türkiye Ekonomi Modelini anlattıklarını söyleyerek, "Bizi merak ediyorlar, izliyorlar, önceden sorguluyorlardı, şimdi nasıl oldu diye bakıyorlar. Bundan emin olun. Türkiye ekonomi modeli bir model olarak dünyanın gündeminde" dedi.
Bakan Nebati yaptığı konuşmada, finansal sistemi oluşturan tüm paydaşlarla toplantı yapacaklarını dile getirerek şöyle konuştu: "Çünkü biz hep beraber finansal yapının mimarlarıyız. Finansal yapının mimarları konuşur, tartışır, sorunlar varsa ortaya koyar, sorunların çözümü konusunda her paydaşın üzerine düşen yükün kaldırılması konusunda herkes el verir. Biz bu ülkenin geleceğini finansal mimariyi oluşturarak reel sektörle el ele vererek Türkiye Ekonomi Modeli ve selektif kredi başarımızla bir noktaya getirdik. Unutmayın zincirin halkaları birbirine bağlandıkça güçlenir. Her kriz bitmek üzere gelir. Kriz dünyada her alanda ortaya çıkan bir şeydir. Krizler yenmek için, gitmek için gelir. Türkiye dünyaya gelmiş olan krizlerden en büyük fırsatları elde ederek, hızlı şekilde güçlenerek başarısını ortaya koydu. 2008'de de aynı şeyi söylediler, 2018 saldırıları sırasında da bittik diye lanse ettiler. Biz bunları lanse edenlere kulak verseydik, ekonomi yönetimi olarak sıkıntı yaşardık. Her türlü olayda bunun üstesinden nasıl geliriz diye baktık. Gücümüze güç katacak inancımız var, haydi hep beraber bunlarla beraber yürüyelim, yürümeye devam edeceğiz. Kısa vadeli düşünceye ihtiyacımız yok. Bizim bir finansal mimariye ihtiyacımız var, neyin nasıl yerleştirildiği yönetileceği ve etki analizlerinin her alanda nereye kadar bizi yönetip yönetilemeyeceğini gösterecek bir kapasiteye sahibiz. Bu salon bu ülkenin finansal mimarisinin baş aktörleriyle dolu.
Lütfen kamusuyla özeliyle Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü ülkenin finansal mimarisindeki paydaşlar olduğunuzu bilerek yeni şeyler söylemek cancağımız diyerek yola devam edin."
Son 20 yıllık süreçte finansal sistemin geliştirilmesi ve ürün çeşitliliğinin artırılması hususunda gerçekleştirilen devrim niteliğindeki adımların, Türkiye'nin gerek yasal altyapı gerek denetim ve gözetim çerçevesiyle dünyada parmakla gösterilen bir finansal sisteme kavuşmasını sağladığını vurgulayan Bakan Nebati şöyle konuştu: "Hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar ve attığımız proaktif adımlarla güçlenen finansal sektörümüz, son yıllarda dünyada yaşanan zorlu süreçlerde ekonomimizin en önemli direnç unsurlarından biri olarak ön plana çıktı. Salgın süreciyle birlikte küresel tedarik zincirlerindeki değişim ve oluşan yeni eğilimler, finansal sistemde yeni dönemin koşullarına uygun finansal olanakların çeşitlendirilmesi ve zenginleştirilmesi ihtiyacını doğurmuştur. Tüm dünyada yeni ve daha kapsayıcı bir finansal mimari arayışlarının giderek hız kazandığı bu dönemde biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. Finansal mimari ve altyapının geliştirilmesi için ilgili tüm kurumlarımızla yoğun bir şekilde beraberce çalışıyoruz. Bu kapsamda atacağımız yeni adımları yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağız."
GÖLGE BANKACILIĞA SIFIR TOLERANS YAKLAŞIMI
Bakan Nebati, bu yeni adımların da Kur Korumalı Mevduat (KKM) gibi finansal istikrara katkı sağlayacağına işaret ederek "Hepinizin bildiği gibi KKM uygulamaya girmeden önce döviz kurlarında ortaya çıkan yüksek oynaklık, uygulama sonrasında dengelenmiştir. Ayrıca, önümüzdeki dönemde ülkemizde girişimcilik ekosisteminin yaygınlaştırılmasını teminen yeni finansal iş modelleri de geliştireceğiz. Gerek piyasaların ve paydaşlarımızın beklentilerini karşılamak, gerekse ülkemizin her alanda gelişmesinin önünü açmak üzere, ihtiyaç duyulan yapısal adımları, başta mevzuat alanında olmak üzere gecikmeksizin atmamız elzemdir" diye konuştu.
Finansal rekabet gücünü uluslararası alanda artırmak, finansal piyasalar ile ürün ve hizmetlerin gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Finans Merkezi Kanunu'nu Haziran ayında yürürlüğe aldıklarını hatırlatan Bakan Nebati, finansal bir kümelenme örneği olan İstanbul Finans Merkezi'nin uluslararası finans ve sermaye piyasalarına entegrasyonunu güçlendirerek dünyanın önde gelen küresel finans merkezlerinden birine dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.
Türkiye'nin güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak olan "Katılım Finans Strateji Belgesi" yakın zamanda Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından yayımladığını dile getiren Bakan Nebati, şunları söyledi: "Ülkemizin katılım finans alanında küresel bir üsse dönüşmesi hedefimiz doğrultusunda "Katılım Finans Kanunu" çalışmalarımızı da kısa süre içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Finans sektörüne yönelik önemli adımlarımızdan birisi de banka dışı mali kuruluşlara ilişkin yasal altyapının sağlamlaştırılmasıdır. Bu kapsamda "gölge bankacılığa sıfır tolerans" yaklaşımımızla, finansman alanında faaliyet gösteren tüm yapıları düzenlemeye ve denetlemeye tabi tutuyoruz. Bildiğiniz gibi "Evim Şirketleri" olarak tabir edilen tasarruf finansman şirketlerinin BDDK denetimine geçmesini sağlamıştık. Yakın zamanda, varlık yönetim şirketlerinin Finansal Kurumlar Birliği'ne üye olmasını da sağladık."
YEŞİL TAHVİL İHRACI İÇİN MEVZUAT HAZIRLIKLARI TAMAM
Diğer yandan, finansal sektörde rekabeti artıracak adımları da hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Nebati, "Dijital Bankacılık lisanslamalarına başladık. Şu ana kadar üç tanesi katılım bankası olmak üzere toplamda dört dijital bankanın kuruluşu için BDDK tarafından onay verilmiştir. Dijitalleşmenin yanı sıra çağımızın bir diğer önemli trendi olan yeşil dönüşüm alanında da finansal sektörümüzün etkin rol almasını sağlamak amacıyla gerekli adımları atıyoruz. Nitekim, BDDK tarafından hazırlanan "Sürdürülebilir Bankacılık Strateji Belgesi" geçtiğimiz yıl yayımlandı. Benzer şekilde, Hazine olarak yeşil tahvil ihracı için gerekli mevzuatsal hazırlıkları tamamladık. Finans sektörünün gelişimini desteklemek üzere altyapıya ilişkin iyileştirmeleri de gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
Bakan Nebati, kartlı ödeme sistemleri alanında ülkemizin markası olan "TROY"un kurumsal yapısını güçlendirerek kullanım yaygınlığını artırmayı hedeflediklerini dile getirerek "Bankacılık ve banka dışı finans sektörüne ilişkin adımların yanı sıra sermaye piyasaları, katılım finans ve fintek alanlarında hayata geçireceğimiz reform ve politika adımları ile finansal sektörün bir bütün olarak sağlıklı şekilde gelişmesini hedefliyoruz" dedi.
Finansal İstikrar Komitesi toplantısında da bu konuyu gündeme aldıklarını belirten Bakan Nebati başta kamu mensupları olmak üzere tüm paydaşların Troy kartı önce Türkiye ardından uluslararası arenada kullanılması konusunda gerekli hassasiyeti göstermeleri çağrısı yaptıklarını dile getirdi.
"Geçmişte kalmış, çağın gereksinimlerini karşılamayan finansal ürün ve hizmetlerin yerine, Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğimiz yeni dönemde bizler yenilikçi, inovatif ve çağın önünden giden asırlık adımlar atarken sizlere de büyük bir sorumluluk düşüyor" diyen Bakan Nebati, reel sektör ile tasarruf sahipleri arasında köprü vazifesi gören finans sektörünün önünü açmaya devam edeceklerini vurguladı.
Bakan Nebati, yerel ve küresel düzeyde düzenledikleri toplantılarda yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracata dayalı büyümeyi ön plana alan Türkiye Ekonomi Modelimizi anlattıklarını söyleyerek "Bizi merak ediyorlar, izliyorlar, önceden sorguluyorlardı, şimdi nasıl oldu diye bakıyorlar. Bundan emin olun. Türkiye ekonomi modeli bir model olarak dünyanın gündeminde" dedi.
Uygulanan politikalar neticesinde, ekonominin son sekiz çeyrektir büyümesini kesintisiz sürdürürken vatandaşlarımıza yeni iş imkânları sunmaya da devam ettiğini kaydederek şunları söyledi: "Ekonomimizin daha fazla katma değerli üretim potansiyeline ulaşabilmesi amacıyla Türkiye Ekonomi Modelimizin sac ayaklarından biri olan selektif kredi politikasını istikrarlı şekilde uyguluyoruz. Böylece, reel sektörün finansmana kesintisiz erişimini sağlarken kredilerin de tüketimden ziyade üretken alanlara yönlendirilmesini sağlıyoruz. 21 Ekim itibarıyla toplam kredi hacmi yıl sonuna kıyasla 2 trilyon lira artarak 6,9 trilyon liraya ulaştı. Bu artışın yaklaşık yüzde 83'lük kısmının reel sektörümüze açılan ticari kredilerden kaynaklanıyor olması oldukça önemlidir. Ticari kredilerde ihracat, işletme ve yatırım kredilerindeki artışlar ile imalat sanayine kullandırılan kredilerin payının yüksek seyretmesi de son derece olumlu bir göstergedir. Bunlara ek olarak, KOBİ kredilerinin tarihsel ortalamasının üç katından fazla büyümesini ekonomimizin geleceği ve sağlığı açısından çok önemli buluyoruz. 2022 yılında, selektif kredi anlayışıyla, Hazine Destekli KGF Kefalet Sistemi'nde 111,3 milyar liralık kredi hacmi oluşturmuş durumdayız."