Türkiye ile Rusya arasında imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
AB YAPTIRIMLARI SORUN OLUŞTURMAYACAK
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu (Rosatom) Genel Müdür Birinci Yardımcısı Kirill Komarov, Avrupa Birliğinin (AB) Rusya'ya uyguladığı yaptırımların Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) finansmanında sorun oluşturmayacağını belirtti.
Fotoğraf: Kirill Komarov
Komarov, Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen 12. Uluslararası Nükleer Enerji Fuarı "Atomexpo 2022"de, Akkuyu'nun şu an dünyanın en büyük nükleer güç santrali şantiyesi olduğunu söyledi.
Yaklaşık 5 gigavat kapasiteli Akkuyu NGS'nin 4 reaktörün aynı anda inşa edildiği dünyadaki tek saha olduğunu ifade eden Komarov, "Bu gerçekten eşsiz bir durum ve bununla gurur duyuyoruz. İnşaat sahasındaki çalışmalar çok iyi gidiyor. Birkaç gün önce, TBMM üyelerinden oluşan bir heyet sahayı ziyaret etti ve projenin ilerleyişi hakkında bilgi aldı." dedi.
Komarov, inşaat sahasında 20 binden fazla kişinin çalıştığına işaret ederek, "Projenin şu anda en aktif aşaması yürütülmektedir. Bildiğiniz gibi 2023'te birinci ünitenin ana inşaat işinin tamamlanması ve nükleer yakıtın getirilmesi gerekiyor. Türkiye'nin nükleer bir güç, nükleer teknolojiye sahip bir devlet olmasına çok yaklaştık." diye konuştu.
"TÜRKİYE İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR AVANTAJ"
Nükleerin öngörülebilir ve istikrarlı fiyat sağlayan bir enerji kaynağı olduğunu dile getiren Komarov, şöyle konuştu:
"2010'da Rusya ve Türkiye arasında anlaşma imzalandığında birçok kişi şunları söyledi: 'Türkiye, Akkuyu NGS'den elde edilen elektriğe çok yüksek bir bedel ödeyecek, 12 sent çok.' Bugün ise fiyatlar 18-20 sente kadar çıkarken 12 cent artık kimse için yüksek bir fiyat gibi görünmüyor. Üstelik bu 12 sent istikrarlı ve öngörülebilir bir fiyat. Dünyadaki uranyumun maliyeti ne olursa olsun, diğer enerji kaynaklarının maliyeti ne olursa olsun, nükleer güç santralinden elde edilen elektriğin Türkiye'ye maliyeti 12 sent olacak. Bu, Türkiye için çok büyük bir avantaj."
Komarov, Akkuyu NGS'nin yap-sahip ol-işlet modeliyle inşa edildiğini ve projeyi finanse etmeye ilişkin tüm yükümlülüklerin Rus tarafına ait olduğunu aktardı.
Projenin bu yıl ve gelecek yıllar için tamamen finanse edildiğini vurgulayan Komarov, şunları kaydetti:
"Bu para, Rosatom'un kendi fonları ve aktif olarak para veren Rus bankalarından alınan kredilerdir. Şu çok önemli; geçen yıl ilk kez banka finansmanını tam olarak yeşil finansman ilkelerine göre çektik. Bankalar paranın sürdürülebilir finansman, yeşil finansman kategorisine girebilmesi için uyulması gereken taahhütler oluşturmuştur. Sadece geçen yıl, bankalardan 800 milyon dolardan fazla bu tür yeşil finansman çektik. Bu yeşil finansal kredilere ek olarak, yeşil taahhütlerle bağlantılı olmayan normal krediler de var. Dolayısıyla bugün projeyle ilgili durum kesinlikle istikrarlıdır. Yaptırımların bunun üzerinde hiçbir etkisi olmadığını söyleyebilirim. Bugün dünyada nükleer enerji sektöründeki hiçbir şey herhangi bir yaptırım altında değildir."
2023'TE TAZE YAKIT GETİRİLECEK
Öte yandan Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Mersin'in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) kullanılacak yakıtın gelecek yıl mayıs ayının sonunda Türkiye'ye getirileceğini bildirmişti.
Zoteeva geçtiğimiz hafta Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen 12. Uluslararası Nükleer Enerji Fuarı "Atomexpo 2022"de, Akkuyu NGS'de inşaat çalışmalarının programa uygun şekilde devam ettiğini söyledi.
Santralde birinci reaktördeki çalışmaların yanı sıra diğer reaktörlerde de inşaatın eş zamanlı sürdüğünü belirten Zoteeva, "Gelecek yılı sabırsızlıkla bekliyorum. 2023'te tüm inşaat çalışmalarını tamamlamış olup, birinci güç ünitesinde taze yakıtın ülkeye getirilmesi aşamasına gelmiş olacağız." diye konuştu.
YAKITIN DEPOLANACAĞI TESİS HAZIR
Zoteeva, nükleer yakıtın imalatı ve Türkiye'ye getirilmesi için önemli aşamalardan geçmesi gerektiğini vurgulayarak, "Son 4 yıl içinde bu konuda şirket ve düzenleyici kurumlarımızın çok yoğun çalışmaları devam etmektedir. Nükleer yakıt, imal edilme aşamasında çok önemli süreçlerden geçiyor ve sıkı denetime tabi tutuluyor. Nükleer yakıtın depolanacağı tesis hazır hale getirilmiş ve yakıtın imalatı başlamıştır. Bundan hareketle önümüzdeki yıl mayıs ayının sonunda nükleer yakıtın ülkeye sokulması bekleniyor. Bizim için de heyecanlandırıcı bir olay." diye konuştu.
EMLAK SEKTÖRÜNE YATIRIM TAVSİYESİ
Zoteeva, nükleer santral projesi kapsamında genç ve uzman istihdamına devam edildiğini söyledi.
Zoteeva, "Santralin işletmede bulunduğu sürede Türkiye'nin ekonomisine yapacağı katkı, 50 milyar dolar olarak öngörülmektedir. Bu projenin bölgeye olumlu katkısına bir örnek vermek istiyorum. Taşucu, inşaat sahasına 30 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Son 3,5 yıl içinde konut fiyatları 6,5 kat artmıştır. Bu söylediklerimden hareketle bölgede emlak sektörüne yatırım yapmanızı tavsiye ederim çünkü ilerde görünüyor ki, konut fiyatları 12 kat artacak. Santralin işletmede bulunacağı 80 yıl içinde elbette bölge ekonomisine çok önemli katkıları olacaktır." diye konuştu.
GÜVENLİK BÜTÇESİ
Zoteeva, Akkuyu NGS'de aktif ve pasif güvenlik tedbirlerinin bir arada uygulandığını belirterek, "Nükleer santralde güvenlik önlemlerine yapılan maliyet, tüm proje maliyetinin yüzde 40'ına eş değerdir. Güvenlik sistemlerine ne kadar önem verildiğini buradan da anlamak mümkün." değerlendirmesinde bulundu.
Toplam 4 bin 800 megavat kapasiteye sahip ve dört reaktörden oluşacak Akkuyu NGS'de, ilk reaktörün 2023'te devreye alınması hedefleniyor.
