Erdoğan, ülkeyi doğalgaz keşfi ve işletmesi yanında depolaması alanında da en güvenli seviyeye getirene kadar yatırımlara devam edeceklerini kaydetti.
Başkan Erdoğan, kısa ve orta vadede küresel enerji krizinin Avrupa'da yol açtığı sıkıntıların, uzun vadede kalkınma hedeflerini yavaşlatacak sorunların ülkede yaşanmaması için her türlü tedbiri almayı sürdüreceklerini vurguladı.
"ÜLKEMİZİ EN ÜST LİGE ÇIKARTACAĞIMIZ YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ"
Türkiye Yüzyılı ile millete gelecek vizyonu sunduklarını belirten Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizi her alanda dünya ile rekabet edebilir seviyeye getirme hedeflerimizi kamuoyuyla paylaştık. Bu büyük atılımı, geçtiğimiz 20 yılda çalışıp didinerek, günbegün üzerine koyarak sahip olduğumuz eser ve hizmet altyapısı üzerinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bir başka deyişle, 20 yıla sığdırdığımız asırlık işlere harcadığımız emeklerimizin meyvelerini toplamaya başlayarak, ülkemizi en üst lige çıkartacağımız yeni bir döneme giriyoruz. Hükümete geldiğimizde, kısır hesapların, çekişmelerin, kavgaların, krizlerin içinde sıkışıp kalan bir Türkiye vardı. Sahip olduğumuz stratejik, beşeri ve tabii potansiyeli, bu sancılı tablo içinde adeta heba ediyorduk. Türkiye'nin istikametini güven ve istikrar iklimine döndürerek, ülkemizi önce bu girdaptan kurtardık."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi en kısa sürede doğal gaz referans fiyatının oluştuğu küresel bir merkez haline dönüştürmeyi amaçladıklarını belirterek "Bu konuda değerli dostum Sayın Putin'le önemli görüşmelerimiz oldu. Adımlarımızı attık, atıyoruz. Ve böylece özellikle Trakya doğal gazda, enerjide bir hub haline gelecektir. Bununla ilgili çalışmalarımızı bölgemizdeki enerji ortaklarımızla birlikte yürütüyoruz." dedi.
Erdoğan, Silivri Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisi Kapasite Artış Töreni'nde yaptığı konuşmada, her dönemde olduğu gibi bugün de birilerinin ısrarla önemsizleştirmeye çalıştığı dev yatırımlarla ekonomiyi sürekli büyüttüklerini söyledi.
Yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı destekleyerek, cari fazla yoluyla bu büyümeyi 85 milyonun tamamının hayatına yansıttıklarını vurgulayan Erdoğan, son dönemde maruz kaldıkları siyasi, sosyal ve ekonomik saldırılara karşı verdikleri mücadeleyi, ekonomi programını daha güçlü ve kararlı hale getirerek tahkim ettiklerini söyledi.
Kalkınmanın temel unsurlarının başında yer alan enerjinin, altyapı projelerinin hep öncelikli başlığı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye, kendi vatandaşlarına ve sanayisine sunduğu enerji hizmetiyle dünyanın 17'nci büyük arzına sahip ülkesidir. Yaklaşık dörtte birini konutta, dörtte birini sanayide, dörtte birine yakınını enerji sektörünün kendisinde, beşte birini de ulaştırmada kullandığımız 160 milyon ton eşdeğer petrol enerji arzımız var. Bunun 2021'de 51 milyar dolara yaklaşan maddi değeri, bu yıl 81 milyar dolara ulaşacak. Yerli ve yenilenebilir kurulu gücümüzü yüzde 65 seviyesine getirmemize rağmen, enerjide hala ciddi bir dışa bağımlılığımız söz konusudur. Ancak özellikle doğal gazda, hem konutların hem sanayinin hem elektrik üretim tesislerinin ihtiyacını karşılamadan ülkemizi arzu ettiğimiz kalkınma seviyesine çıkarabilmemiz mümkün değildir."
Başkan Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Üçlü Zirvesi'ne katılmak üzere Türkmenistan'a gittiğini hatırlatarak "Şimdi Türkmenistan'dan ülkemize gerek doğal gaz gerekse enerji naklini gerçekleştirmek üzere görüşmelerimizi yapmıştık. Üçlü bir zirve yaptık, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan olarak başarılı bir zirveden sonra aramızda kararlılığımızı ortaya koyduk." değerlendirmesini yaptı.
Hükümete geldiklerinde sadece 5 ildeki 57 yerleşim yerinde kullanılan doğal gazı, bugün 81 ildeki 703 yerleşim yerine yaygınlaştırdıklarını aktaran Erdoğan, böylece nüfusun yüzde 85'ine yakınını doğal gaza kavuşturduklarını söyledi.
Başkan Erdoğan, dünyanın en geniş sondaj filosunu kurarak yürüttükleri çalışmalar sayesinde Karadeniz'de 540 milyar metreküplük ülkenin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptıklarını anımsatarak "Bu doğal gazı milli şebekemize aktarmak için hummalı bir inşaat faaliyeti yürütüyoruz. Aynı zamanda, yeni keşiflerin müjdesini milletimizle paylaşmak için de gece gündüz çalışıyoruz. Benzer bir gelişme petrol keşfi ve üretimi alanında da yaşanıyor. Hem yeni sondajlar yapıyor hem eski kuyuları tekrar kontrol ederek üretime kazandırıyoruz. İnşallah en kısa sürede günlük petrol üretimimizi 100 bin varile çıkartacak, ardından daha büyük keşifler ve üretimler için yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.
"ENERJİ ALANINDA BAMBAŞKA BİR SEVİYEYE YÜKSELECEĞİZ"
Başkan Erdoğan, tüm bu gelişmelerin bir diğer sonucunun da Türkiye'nin, sahip olduğu 7 doğalgaz boru hattı, ikisi yüzer 4 LNG tesisi, 15 giriş noktası ve diğer avantajlarıyla dünyanın önde gelen enerji ticaret merkezlerinden biri haline dönüşmesi olduğunu belirterek şunları anlattı:
"Türk Akım Projesiyle Bulgaristan, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Romanya, Bosna-Hersek, Sırbistan ve Macaristan'a gaz akışı sağlıyoruz. TANAP Projesi üzerinden de bugün Avrupa'ya 18,5 milyar metreküp gaz sevkiyatı yaptık. LNG yatırımlarımız ve gaz depolama tesislerimiz, ülkemizin arz güvenliğini temin yanında enerji ticaretimize de olumlu etkileri olan gelişmelerdir. Saros'taki LNG tesisimizi hizmete açtığımızda bu alanda çok daha güçlü bir konuma geleceğiz. Amacımız, ülkemizi en kısa sürede doğal gaz referans fiyatının oluştuğu küresel bir merkez haline dönüştürmektir. Bu konuda değerli dostum Sayın Putin'le önemli görüşmelerimiz oldu. Adımlarımızı attık, atıyoruz. Ve böylece özellikle Trakya doğal gazda, enerjide bir hub haline gelecektir. Bununla ilgili çalışmalarımızı bölgemizdeki enerji ortaklarımızla birlikte yürütüyoruz. Halen toplamda 20 milyar dolarlık bir yatırımın sürdüğü Nükleer Güç Enerjisi'ni de bu tabloya eklediğimizde artık enerji alanında bambaşka bir seviyeye yükseleceğiz."
Başkan Erdoğan, Orta Asya ve Akdeniz'deki yeni gelişmelerin ardından Türkiye'nin bu özelliğinin daha da pekişeceğinin altını çizerek "Türkiye'nin, Libya ile yaptığı anlaşmanın yol açtığı rahatsızlıkların gerisinde, enerji alanındaki her yatırımın yarım asırlık, bir asırlık derinliğe sahip olması yatıyor. Siyasi ve diplomatik ilişki ağımızı, ortak ekonomik çıkarlar temelinde genişleterek, diğer alanlarla birlikte enerjide de yeni kazanımlar elde etmek için yoğun çaba harcıyoruz. Stratejilerimizi ve adımlarımızı, bu alana yapılan her yatırımın ve elde edilen her kazanımın, nesiller boyu devam edecek etkilerini hesaba katarak belirliyoruz. Hiç şüphesiz bu noktaya, milletimizden aldığımız güçlü destekle ülkemizin atılımlarını engelleme çabalarını aşa aşa geldik." ifadelerini kullandı.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE HEDEFLERİMİZE DAHA KARARLI VE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YÜRÜYECEĞİZ"
Her projelerini sabote etmek için sergilenen gayretlerin gerisindeki hesapları ve araçları gayet iyi bildiklerini söyleyen Erdoğan, çevrecilik gibi bahanelerle önlerine döşenen mayınların, hangi lobilerin desteğiyle kotarıldığının farkında olduklarını ifade etti. Hala aşamadıkları birtakım sıkıntıların da olduğuna değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama geldiğimiz seviye bizi, 2023 hedeflerimize yaklaştırmakla kalmayıp, Türkiye vizyonu için ihtiyacımız olan imkana kavuşturmaya da yetmiştir. İnşallah önümüzdeki dönemde hedeflerimize daha kararlı ve güçlü bir şekilde yürüyeceğiz. Enerji vizyonumuzu, 2053 yılında birincil kaynaklarda dışa bağımlılığımızı yüzde 71'den yüzde 13'e indirecek şekilde belirledik. Hedeflerimizi buna göre oluşturuyor, yatırımlarımızı buna göre planlıyoruz. İklim değişikliğine karşı mücadele çalışmaları başta olmak üzere küresel uzlaşmaların tamamı da bu vizyonun içinde yer almaktadır. Türkiye'yi yeni projelerle yeni yatırımlarla yeni heyecanlarla yeni sevinçlerle buluşturarak dünyanın en büyük 10 ülkesi arasındaki hak ettiğimiz yere adım adım ilerleyeceğiz."