Güney Gaz Koridoru 9. Danışma Kurulu Toplantısı için Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de olması nedeniyle Turkuvaz Medya Merkezi'nde düzenlenen Türkiye Yüzyılı Zirvesi & Para Sohbetleri'ne video mesajla katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, son zamanlarda ağırlık verilen enerji diplomasisine önemli bir halka daha ekleyeceklerini söyledi. Dönmez, "Azerbaycan'dan İtalya'ya kadar hinterlandımızdaki üretici ve tüketici ülkelerle önemli görüşmeler yapacağız. Biliyorsunuz gaz ticareti merkezi olma yolunda önemli adımlar atıyoruz" dedi.
1 YILDA 15 ÜLKEYE ZİYARET
Bu minvalde son 1 yılda hem kaynak hem de tüketici tarafında 15 ülkeyi ziyaret ettiklerine dikkat çeken Dönmez, "Bunlardan bazıları Azerbaycan, Cezayir, Katar ve Nijerya gibi daha önce gaz ticareti yaptığımız ülkelerdi. Bu ülkelerle kapasite artırımları konusunda müzakereler devam ediyor. Diğer yandan Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi daha önce gaz ticareti yapmadığımız ülkelerle de gaz ticaretini başlatmak için müzakereler yürüttük" diye konuştu. Bu yoğun görüşmelerin karşılığının da alınmaya başladığının altını çizen Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "TANAP'ın kapasitesinin 2 katına çıkması için Azerbaycan ile mutabakata vardık. Bulgaristan'a 13 yıl boyunca yıllık 1.5 milyar metreküplük gaz tedarik edeceğimiz bir anlaşmaya imza attık. Romanya, Moldova ve Kuzey Makedonya ile de benzer bir anlaşma için görüşmelerimiz sürüyor. Pazartesi günü Umman ile 10 yıl süreli, yıllık 1.4 milyar metreküplük gaz tedariki için de anlaşma imzalandı. Bu anlaşmalar sadece ihtiyaç değil ihracat fırsatları da dikkate alınarak yapılıyor."
REFERANS FİYAT OLUŞACAK
Hedeflerinin açık ve net olduğunu vurgulayan Dönmez, "Çok sayıda kaynak ülkenin buluştuğu, çok taraflı ve çok kontratlı alım-satımların yapıldığı, gazın depolandığı, talep gereksinimlerine göre en uygun şekilde dağıtıldığı ve referans fiyatın oluştuğu bir merkez haline gelmek. İşlevsel bir gaz ticaret merkezi olmak için fiziki altyapıya, gelişmiş bir giriş-çıkış sistemine, gaz borsasına, dengeleme sistemine ve depolama altyapısına sahibiz" dedi.
YENİ ADIMLAR ATILACAK
Bakan Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün, 7 uluslararası doğal gaz boru hattı, 3'ü FSRU olmak üzere 5 LNG ithalat tesisi, 2 yeraltı depolama tesisi, 2 üretim noktası ve 2 ihracat noktasına sahibiz. Yakın zamanda Karadeniz gazı da bu sisteme eklenecek. Doğu Akdeniz, Orta Doğu, Karadeniz ve Orta Asya bölgesindeki kaynakların Türkiye'deki gaz ticaret merkezinde bir araya gelmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hazar ve Balkan coğrafyalarını bir araya getiren Güney Gaz Koridoru'nda da bu yöndeki hedeflerimizi güçlendirecek yeni adımlar atacağız."
DEV ZİRVE 14-15 ŞUBAT'TA
Enerji diplomasisinin en önemli adımlarından bir diğerinin de 14-15 Şubatta İstanbul'da düzenlenecek Istanbul Gas Summit olacağını hatırlatan Dönmez, "Zirveye; Akdeniz, Balkanlar, Orta Doğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu'dan enerji bakanları, kamu ve özel sektörün üst düzey temsilcileri ile uluslararası enerji örgütlerinin temsilcilerini davet ettik. 2 günlük zirvede, küresel ölçekte yaşanan gelişmelerin enerji sektörüne etkilerini, arz ve talep dengesinde yaşanan güncel gelişmeleri, uluslararası fiyatları ve küresel arz güvenliğini ele alacağız. Istanbul Gas Summit, üretici ve tüketici ülkelerin görüş alışverişinde bulunacağı, yeni iş birliği fırsatlarının değerlendirileceği, en önemlisi de ülkeler arasında diyalog ortamını canlandıracak önemli bir platform olacak. Zira küresel krizleri bir ülkenin çözmesi mümkün değil. İş birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Zirveyle İstanbul, enerjinin de yeni küresel merkezi olarak dünya gündemindeki yerini alacak" diye konuştu.
ÜÇÜNCÜ FSRU GELİYOR
Enerjinin gündeminin bugünlerde hayli yoğun olduğunu ifade eden Bakan Dönmez, "Üçüncü FSRU gemimiz, bir hafta içinde Türkiye'de olacak. Yurt dışında LNG yüklemesini tamamladı ve Türkiye'ye doğru yola çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle tesisimizi devreye alacağız inşallah. Saros FSRU günlük 28 milyon metreküpe kadar gazı şebekeye aktarabilecek bir hacme sahip. Sanayi, enerji üretim ve hane tüketiminin en yoğun olduğu Marmara Bölgesi'ne yeni bir giriş noktası daha kazandırmış olacağız. Öte yandan Balkanlar başta olmak üzere enerji gaz ticareti için de elimizi güçlendirecek. Saros'a demirleyecek yeni gemimizi aynı zamanda LNG kargo taşıması için de kullanacağız" dedi.
YÜZDE 73 YERLİ MALZEME
Dönmez, sadece boru hatlarıyla değil LNG taşımacılığı ile de daha yoğun bir gaz ticareti gerçekleştirileceğini kaydederek, "Saros FSRU aynı zamanda son zamanlarda büyük bir ivme kazanan yerlileştirme projelerimizden biri oldu. Saros'ta terminal inşaatında yüzde 73 oranında yerli malzeme kullandık. Ayrıca BOTAŞ, çevrenin ve doğal canlı yaşamının korunması için geliştirdiği projelerle de dünya çapındaki en önemli sürdürülebilirlik ödüllerinden biri olan Yeşil Elma Ödülü'nün de sahibi oldu" açıklamasında bulundu.
BORDA İKİ ÖNEMLİ ADIM
Bu ay devreye alınacak bir diğer önemli projenin de bor karbür tesisi olacağını kaydeden Bakan Dönmez, "Bor karbür, borda teknoloji odaklı başlattığımız dönüşümün ilk çıktısı olacak. Yıllık 1000 ton kapasiteli tesisimizle, başta milli savunma olmak üzere aşınmaya dayanıklı makine parçalarının üretiminde artık yerli bor karbür ürünleri kullanacağız. Bu sene içerisinde yine borla ilgili iki önemli adım daha atacağız. Bunlardan ilki geçtiğimiz yıl Bandırma'da temelini attığımız ferrobor tesisimizin açılışı olacak. Şubat ayı sonlarına doğru tam kapasite çalışacak lityum tesisimizin temelini atacağız inşallah" dedi.
NADİR ELEMENTLER İŞLENECEK
Madencilik alanındaki bir diğer önemli yatırımın nadir toprak elementleri alanında olacağını kaydeden Dönmez, "Beylikova'da keşfettiğimiz dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementleri sahası cevher bakımından oldukça zengin. Periyodik cetvelde yer alan 17 nadir toprak elementinin en az 7-8'ini Beylikova'daki sahada keşfettik. Yine Şubat ayının sonunda bu cevherleri işleyecek pilot tesisimizin açılışını yapacağız inşallah. Buradan elde edeceğimiz parametrelerle de tam kapasiteyle yılda 570 bin ton nadir toprak elementi işleyeceğimiz tesisimizin temelini atacağız. Madencilikte, ileri teknoloji ürünlerin üretiminde ihtiyaç duyulan uç ürünleri üreten, geliştiren ve ihraç eden bir ülke olacağız" diye konuştu.
SAKARYA KEŞFİ KÜRESEL BİR BAŞARIDIR
Türkiye'nin enerji sektöründeki yatırımları ve gelecek hedefleri Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 'Yeni Yüzyılın Enerjisi' panelinde masaya yatırıldı. Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör'ün moderatörlüğünde Türkiye Nükleer Enerji A.Ş (TÜNAŞ) CEO'su Necati Yamaç, TPAO Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Türksoy, EnerjiSA CEO'su Murat Pınar, GDZ Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, RHG Enerji Genel Müdürü Alpay Beyla ve Botaş Doğalgaz Alım ve İhracat Daire Başkan Yardımcısı Yunus Emre İcik, enerji gündemine ilişkin görüşlerini paylaştı. TÜNAŞ CEO'su Yamaç, Türkiye'nin 1955 yılı itibarıyla başlayan nükleer enerji serüvenini anlattı. Yamaç, "2010'da Akkuyu ile ilgili anlaşma imzalanıyor, ilk proje gerçekleşmeye başlıyor. 2013'te Sinop'ta Japonya ile anlaşma imzalanıyor. 2018'de Akkuyu'nun ilk ünitesinin temeli, 2020'de de ikincinin temeli atıldı. 2023 yılında ilk ünitenin şebekeye bağlanması hedefleniyor" dedi. TPAO Genel Müdür Yardımcısı Türksoy ise Türkiye'nin enerjideki sorununun dışa bağımlılık oranlarında ortaya çıktığını belirterek, "Sakarya keşfi 2020'de dünyanın en büyük ikinci keşfi oldu. Yetmedi, 2021'de Amasra keşfimiz yine o yılın en büyük ikinci keşfi olarak tarihe geçti. 2022'de Çaycuma keşfimiz dünyanın en büyük dördüncü keşfi oldu. Mart sonunda hedeflediğimiz gibi gaz karaya gelecek. Şebekeye vereceğiz ve halkımıza sunacağız. Sondajlarımız devam ediyor" diye konuştu. EnerjiSA CEO'su Murat Pınar da Türkiye'de enerji dışa bağımlılığın son 5 yıla baktığımızda kabaca 200 milyar dolar olduğunu kaydetti. Pınar, "Enerji bağımlılığını çözebilirsek ki 2035 enerji eylem planını takdirle karşılıyorum. Yenilenebilir enerji ile bunlardan kurtulacağız ve pozitif ayrışan ülke olacağız" ifadesini kullandı. "Verimlilik dünyada en ucuz enerji yatırımı" diyen Pınar, şöyle devam etti: "Yenilenebilir enerji dönüşümünü sağlamamız lazım. Enerjiyi en fazla etkileyen üç unsur: Enerji arzını kaybetmeyeceksiniz, enerji sürekli olacak. Maliyeti düşük olacak. Yenilebilir kaynaklara bakacaksınız. Enerjide üçünün de sağlanamadığı dönemlerden geçtik. 2050'ye kadar bir plan var, ama bugün o kaynakların bir kısmının yerlerinin değiştiğini görüyoruz." RHG Enerji Genel Müdürü Alpay Beyla, "AB artık karbonu dünya için istemiyor. Bunu ticari savaş unsuru olarak önümüze koyuyor. Bu çok büyük bir fırsat. Biz AB'nin yanıbaşındayız. Yeşil bir duvar örülüyor ve biz bu duvarı aşabiliriz" dedi. BOTAŞ Doğalgaz Alım ve İhracat Daire Başkan Yardımcısı Yunus Emre İcik ise "1987'nin ilk kışı, Mart ayında 15 gün üst üste okullar tatil oluyor. Bu yüzyılın en soğuk kışı gerçekleşiyor. Böylesine soğuk kış dönemi doğalgazın da Türkiye'de başlangıç dönemine denk geliyor. Haziran'da ilk gaz Türkiye'ye geliyor. Sonrasındaki süreçte artık 35 yaşına gelmiş sektörümüz enerji ticaret merkezi olacak şekilde bir olgunluğa erişiyor. Ülkemiz doğalgaz ticaret merkezi olma seviyesine geldi" şeklinde konuştu.
YEŞİL ENERJİ DÖNEMİ
24 yenilenebilir enerji santralleri olduğuna dikkat çeken GDZ Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel ise "2023'te tüm sektör 80 milyara yakın yatırım gerçekleştirecek. Biz de 18 milyarlık kısmını bölgelerimizde gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Pandemiyle oyunun yeniden kurulduğunu vurgulayan Yüksel, şöyle devam etti: "Birinci önceliğimiz karbon sıfır üzerinden gidiyorken, şu an tedarik sürekliliği birinci öncelik oldu."