Türkiye asrın felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Deprem bölgesinde bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları, bir yandan da vatandaşların sigorta işlemleri devam ediyor. Sigorta şirketleri bölgede çalışmalarını sürdürürken, kredi ile alınan ve depremde yıkılan evlerin ödemeleri gündeme geldi. Konutlarda zorunlu deprem sigortasının dışında özel olarak yaptırılan konut sigortaları da bulunuyor. Bu sigortalar DASK'ın karşılamadığı teminatları karşılıyor. Eğer ev kredi ile alınmışsa bankalar ayrıca hayat sigortası da yapıyor. Bu sigorta borç devam ettiği sürece her yıl yenileniyor. Bu yüzden kredi borçlusu vatandaşımız eğer depremde vefat etmişse bu sigorta devreye giriyor ve kalan borcu karşılıyor. Böylece yakınlarının bir borç ödemesi gerekmiyor. Burada poliçenin teminatlarına göre yakınlarına bir tazminat ödenmesi de gerekebilir. Ancak sigorta yaptırmamışsa yakınları bu kez mirası reddedebilir ve borcu ödemez. Sigorta yapmadan kredi alınmış ve ev yıkılmış, borçlu da hayatta ise bankalar ödemelerin devamını isteyebiliyor. Banka borcu devam ediyorsa DASK banka tarafından yaptırılıyor. Ancak teminat ödemesi konutun borcu devam ettiği için bankaya yani o konuta ipotek koyan kuruma ödeniyor. Bu para da borçtan düşülüyor. Ancak borcu tamamen karşılamaya yetmiyor. Bankanın burada ipoteği devreye sokması da mümkün değil. Çünkü ortada satılacak bir bina bulunmuyor. Arsa payı da borcu karşılayacak durumda değil. Vatandaşlar bankaların ve sigorta şirketlerinin bu konuda vatandaşa yardımcı olmasını istiyor.