Bugün, küresel adaletsizlikler karşısında "dünya 5'ten büyüktür" yaklaşımını çok net bir şekilde ortaya koyabilen, doğru zamanda doğru adımları atabilen güçlü bir liderliğe sahibiz.
Bugün, yaşanan bölgesel ve küresel tüm krizleri fırsata çevirebilen, her alanda stratejik manevra kabiliyeti yüksek bir devlet aklına sahibiz.
Bizler, kendi dinamiklerimizle uyumlu şekilde kendi politikalarımızı uyguluyor, kurumsal ve geleneksel yapılarımızı dikkate alarak ilerlerken milletimizin refahı için gereken tüm adımları atmaktan asla geri durmuyoruz.
Her ülkenin kendi ekonomik koşullarına göre farklı politika setlerini devreye aldığı bu süreçte bizler, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı Türkiye Ekonomi Modelimizi devreye aldık.
Böylelikle, krizlerin zirve yaptığı 2022 yılında dahi yüzde 5,6 büyüyen ekonomimiz, sergilediği güçlü performansla G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olmayı başardı.
11 ilimizi ve 14 milyondan fazla insanımızı doğrudan etkileyen deprem felaketine rağmen, 2023 yılında da ekonomik aktiviteye dair öncü göstergeler de büyümenin sürdüğüne işaret ediyor.
Tüketici Güven Endeksi 87,5 ile salgın öncesi seviyelerine yükselmiş durumda.
Küresel sarsıntılarla geçen salgın sonrası dönemde, siz değerli iş insanlarımızın, oluşan yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmeniz için gereken her türlü tedbiri aldık, tüm desteği sağladık.
Böylece, ihracatımız Mart 2023 itibarıyla yıllık 255,7 milyar dolara ulaşmış, her geçen gün yeni rekorlar kırmaya devam etmiştir.
Keza turizmde gerçekleştirdiğimiz pazar çeşitlendirme ve tanıtım faaliyetleriyle turizm gelirimizi 2022 yılında yine Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyesi olan 46,3 milyar dolara kadar yükselttik.
Sergilediğimiz bu güçlü performans, istihdam bakımından da yeni zirvelere ulaşmamızı sağladı.
Toplam istihdamımızı Şubat 2023 itibarıyla 31,5 milyon kişiye çıkardık. İşsizlik oranını ise aynı dönemde yüzde 10 seviyesine düşürdük.
Bu zirvenin gündem maddelerinden biri olan iş yaşamı ve refaha katkı sağlayan toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında da önemli mesafeler kat ettik.
Hükümet olarak, almış olduğumuz tedbirler ve geliştirdiğimiz teşvik mekanizmaları sayesinde ülkemizde kadın istihdam oranı yüzde 30,4 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştır.
Kadın istihdamına, kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerine sağladığımız kapsamlı destekleri ilerleyen dönemde de artarak sürdüreceğiz.
"ENFLASYONU DÜŞÜRMEYE BAŞLADIK; TEK HANELİ SEVİYELERE İNMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ"
Küresel salgının başlamasıyla birlikte tüm dünyada ortaya çıkan talep yönlü enflasyon sorunu, 2022 itibarıyla enerji ve gıda başta olmak üzere Emtia fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar nedeniyle arz yönlü bir yapıya dönüştü.
Artan enflasyon ve hayat pahalılığına karşı aldığımız tedbirlerle ve küresel normalleşmenin de katkısıyla enflasyonu düşürmeye başladık; tedrici olarak tek haneli seviyelere inmesini sağlayacağız.
Küresel enflasyon baskıları karşısında uygulamaya konan sıkı para politikalarının, küresel finansın geleceği için bir tehdit unsuru olmanın yanı sıra dünya ekonomisinin giderek resesyona sürüklenme riskini de artırdığını bir kez daha ifade etmek isterim.
Nitekim, küresel ekonomiye dair bu uyarılarımızı uzun zamandan bu yana yapmakta ne kadar haklı olduğumuz giderek daha net anlaşılıyor.
Sıkı para politikaları nedeniyle ABD ve Avrupa'da yaşanan banka iflasları, küresel ekonomi için tehdit oluştururken, Türk bankacılık sektörümüz, aktif kalitesi, güçlü sermaye tamponları ve süreklilik arz eden kârlılığıyla sağlam bir duruş sergilemeye devam ediyor.
Öte yandan yeni teknolojiler ve inovatif girişimlerin hem firmalarımızın hem de ülkemizin rekabet gücünü önemli ölçüde artıran faktörler olduğunun da farkındayız.
Bu sebeple Ar-Ge yatırımlarının artması yönünde sağlam adımlar atıyor, stratejik sektörleri ve teknoloji yoğun yatırımları, selektif kredi politikamızla destekliyoruz.