Rekabet Kurumu, Çinli Alibaba'ya ait olan Trendyol'un e-ticaret sektöründe rekabeti ihlal edip etmediğine ilişkin başlattığı soruşturma kapsamında tarafları dinledi. Rekabet Kurumu Soruşturma Heyeti, yaptığı incelemede Trendyol'un algoritmaya müdahale ederek ve pazaryerinde satış yapan üçüncü taraf satıcıların verilerini kullanarak haksız olarak avantaj sağladığını belirledi.
ŞİRKETİN SAVUNMASI ALINDI
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle'nin başkanlığını yaptığı toplantıda DSM Grup Danışmanlık İletişim ve Satış Ticaret AŞ'nin (Trendyol) e-ticaret pazarındaki hakim durumunu kötüye kullanarak rekabeti ihlal edip etmediğine ilişkin savunması alındı.
Küle'nin açış konuşması ile başlayan toplantı daha sonra gizli oturum şeklinde devam ederken, toplantı öncesi Rekabet Kurumu Soruşturma Heyeti, şirkete ilişkin yaptığı tespit ve değerlendirmeleri paylaştı.
CEZA KESİLMESİ TALEP EDİLDİ
Sabah gazetesinin haberine göre; Soruşturma kapsamında, Trendyol'un rakip verilerinin kullanımı ve algoritmaya müdahale yoluyla kendi satıcılık faaliyetine avantaj sağlamak ve algoritmalara müdahale ile pazaryerindeki satıcılar arasında ayrımcılık yapmak suretiyle Rekabet Kanunu'nun ihlaline yol açıp açmadığı incelendi.
Heyet, Trendyol'un çok kategorili e-pazaryeri pazarında hâkim durumda olduğu, firmanın algoritmaya müdahale ederek ve pazaryerinde satış yapan üçüncü taraf satıcıların verilerini kullanarak kendi perakende faaliyetine haksız olarak avantaj sağladığı, bu eylemlerinin rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırıcı nitelikte olduğu ve Rekabet Kanunu'nu ihlal ettiği sonucuna vardı.
Bu nedenle Trendyol'a idari para cezası uygulanması gerektiği ifade edildi.
YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRİLMELİ
Soruşturma heyeti, pazardaki etkin rekabetin tesis edilmesini temin etmek için Trendyol'un özel markalı ürünlerine (Private Label) rakiplerine kıyasla avantaj sağlayacak nitelikte algoritma ve kodlama aracılığıyla yapılan müdahalelerden kaçınması yükümlülüğü getirilmesini talep etti.
Pazaryeri faaliyeti kapsamında ürün sıralama ve marka filtreleme amaçlarıyla kullanılan algoritma modelleri üzerinde yapılan yapısal değişiklikleri ve ürün sıralama, marka filtreleme amaçlarıyla kullanılan algoritmalara ait tüm kodlar ile ürün sıralama ve marka filtreleme amaçlarıyla kullanılan algoritmalara etki eden tüm kodları versiyonlu ve doğruluğu inkâr edilemez şekilde 2 yıl süreyle saklama yükümlüğü getirilmesi istendi.
Firmanın kendisine tanınan sürenin en geç bir ay öncesinde hazırladığı uyum tedbirlerini Kurum'a sunması talep edilirken, ilk uyum tedbirinin uygulanmaya başlamasından itibaren beş yıllık süre boyunca ve yılda bir periyodik olarak Kurum'a rapor sunması yükümlülüğünün getirilmesi talep edildi.
Trendyol'a bu kapsamdaki yükümlülükleri zamanında ve eksiksiz yerine getirmemesi durumunda ise ilave bir idari para cezası kesilmesi de talep edildi.
Rekabet Kurumu'nun nihai kararını 15 gün içerisinde açıklaması bekleniyor.
CİRONUN YÜZDE 10'UNA KADAR CEZA VERİLEBİLİR
Rekabet Kurumu Soruşturma Heyeti, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un, pazardaki hakim durumu kötüye kullanma ile ilgili 6. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle Trendyol'a ceza kesilmesini önerirken, mevzuat Rekabet Kurumu'na şirketlerin cirosunun yüzde 10'una kadar ceza kesebilme yetkisi veriyor. Ancak cezalara ilişkin alt yönetmeliklerde yer alan hükümlere göre ceza oranının daha az oranda belirlenmesi de söz konusu olabiliyor.
AYM KARARINI AÇIKLAYACAK
Öte yandan e-ticarette yerli firmaları korumak ve rekabeti sağlamak adına geçtiğimiz yıl Ticaret Bakanlığı'nca hazırlanarak TBMM'ye sunulan yasa CHP tarafından Anayasa Mahkemesine taşınmış ve geçtiğimiz hafta AYM dosyayı gündemine alarak görüşmüştü.
İKİ NOKTA DİKKAT ÇEKİYOR!
Cumhuriyet Gazetesi'ne çikolata kutusunda yasa aleyhinde haberler yapılması için 500 bin TL rüşvet verilmesi skandalı ile Türkiye'nin gündemine oturan yasa ile ilgili AYM nihai kararını yarın açıklayacak.
Kanun için Anayasa Mahkemesi yarın nihai kararını verecek. Mahkemenin kararı ve yaşanan kirli mücadeleye köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, karar taslağında iki notanın ön plana çıktığını vurguladı.
Güngör'ün yazısından önemli bölümler şu şekilde:
E-ticarette yerli firmaları korumak ve rekabeti sağlamak adına geçen yıl Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan, neredeyse oy birliğiyle Meclis'ten geçen Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'la ilgili karar bu hafta çıkıyor.
Yarın Anayasa Mahkemesi (AYM) konuyu nihayetlendirecek.
Geçenlerde yazdım...
Malum, bu iş iyice çetrefilli hal aldı. CHP yasayı Meclis'te savundu. Arkasından Engin Altay, Özgür Özel, Engin Özkoç ile 132 milletvekili AYM'ye koştu. Kimse ne olduğunu anlamadığı için tepki geldi. Bu sefer de İyi Parti'yi suçladılar. Siyaset arenasında kimin eli kimin cebinde tartışması yaşanırken, Cumhuriyet Gazetesi'ne kanun aleyhine yapılan haberlerden dolayı rüşvet verildiği iddiaları ortaya saçıldı.
Velhasıl, uzun uzun tekrar konuya dönmeyeyim.
Epeyce gürültü oldu...
KARAR TASLAĞI HAZIRLANDI
Şimdi dananın kuyruğu kopuyor.
Öğrendiğim kadarıyla, AYM raportörü böylesine çetrefilli hal alan konuyla ilgili esas inceleme raporunu ve karar taslağını hazırladı.
Biliyorsunuz, CHP, E-Ticaret Yasası'nda değişiklik öngören 7416 Sayılı Yasa'nın bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etmişti. AYM'nin karar taslağında kanuna itiraz edilen madde/ fıkra ve bentlerden 20'siyle ilgili Anayasa'ya aykırılılık tespit edilmedi. Dolayısıyla, bu maddelerle ilgili iptal talebinin reddedilmesi önerisi üyelere sunulacak.
Bunlar hangi maddeler?
BİRÇOK MADDENİN İPTALİ İSTENİYOR
Elektronik ticaret platformlarının kendi markalarını satamayacağı, aracılık edemeyeceği; net işlem hacmi 10 milyar TL'nin üzerinde olan platformların, elde ettiği verileri, yalnızca aracılık hizmetlerinin sunulması amacıyla kullanacağı, rekabette kullanamayacağı, şirket ortaklarının yüzde 5 ve katlarına ulaşan pay devir veya edinimlerini bir ay içinde bakanlığa bildirmekle yükümlü olduğu, bir takvim yılındaki net işlem hacmi 60 milyar TL'yi ve iptal ve iadeler hariç işlem sayısı 100 bin adedi geçen platformun aracılık hizmeti sunduğu elektronik ticaret pazar yerlerinde, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu kapsamında kredi kartıyla yapılan kredili ödeme işlemleri ile diğer ödeme işlemleri hariç olmak üzere, ekonomik bütünlük içinde bulunduğu bankaların ya da Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketlerin, kredi verme işlemleri dâhil sundukları her türlü hizmetin gerçekleştirilmesine ilişkin faaliyette bulunmasına imkân sağlayamayacağı gibi birçok maddeyle ilgili iptal talebinin reddi isteniyor.
Yüksek mahkemenin karar taslağında iki noktaya dikkat çekiliyor.
Biri reklam harcamaları diğeri de promosyon, ödül, puan, kupon, hediye çekiyle ilgili e-ticaret platformlarına gelen sınırlamalar... Bu iki konuda Anayasa'ya aykırılık olduğu belirtiliyor.
Tabii, karar taslağı bu...
Yarın mahkeme üyeleri ne karar verecek bilemiyorum. Ama bildiğim konu şu; Yüksek Mahkeme'nin yasada açıkça belirtilmese de belirli olguların varlığı halinde (kamu düzeni ve yararı, milli güvenlik vb) serbestçe ya da seçeneklerinden birini uygun görüp, tercih ederek karar alabiliyor olması. Yani takdir yetkisini kullanması.
Dolayısıyla bekleyip göreceğiz...