7 Ekim'den bu yana süren İsrail'in Gazze'ye saldırıları, İsrail ekonomisine de darbe vuruyor. İsrailli tüketiciler, çatışmalar nedeniyle gıda dışı harcamalarında önemli ölçüde kısıtlamaya giderken, tüketici harcamalarındaki düşüşün yarattığı hasar ekonominin geneline yayılıyor.
Ülkede 350 bin kişinin yedek askerlik görevi için Gazze Şeridi ve Lübnan sınırına gönderilmesi de iş gücünü olumsuz etkiledi.
Eski İsrail Merkez Bankası başekonomisti Asher Blass, İsrail'de ekonomik büyümenin çatışmalardan olumsuz etkileneceğini, gerilemenin boyutunun çatışmaların süresine bağlı olacağını ifade etti.
Yatırım şirketi Psagot'un başekonomisti Guy Beitor da "İsrail'in girdiği çatışmanın uzun sürmesi ve ekonomide talebe ciddi zarar vermesi bekleniyor." dedi.
Tel Aviv'deki yatırım kuruluşu Meitav'ın başekonomisti Alex Zabezhinsky ise 60 gün süreceğini tahmin ettikleri çatışmaların maliyetinin 17 milyar doların üzerinde olacağını belirtti.
Söz konusu tutar, mühimmat ve yedek askerlerin seferber edilmesi, doğrudan çatışmaların maliyeti, maddi zararın tazmini, işletmelere ve ailelere yardım ödemeleri ve işsizler için tazminatı içeriyor. Bu tutar, toplam ekonomik çıktının (GSYH) yüzde 3,5'ine tekabül ediyor. 7 Ekim'de başlayan çatışmaların maliyetinin iki ülke arasında daha önce yaşanan çatışmaların maliyetinden yüksek olacağı tahmin ediliyor.
İSRAİL HÜKÜMETİNİN SALDIRILARI İSRAİLLİ İŞLETMELERE KEPENK İNDİRTİYOR
Durum Financial Times'ın bugünkü manşetine de yansıdı. Financial Times, tüketiciler ve işçilerin askere ya da koruma altına alınmasıyla birlikte taleplerin düştüğünü şirketlerin kapandığını satırlarına taşıdı.
Hatta ekonomideki vahameti gösteren bir örnek daha veren Financial Times, İsrailli Atlas Otel'in sadık müşterilerinden bağış istediğini yazdı.
Operasyon müdürü Lior Lipman'ın "Kendimizi finanse edemezsek, iş çökecek" sözlerini manşetine taşıyan Financial Times, İsrail'in 488 milyar dolarlık ekonomisinde şok dalgaları yarattığını binlerce işletmenin sekteye uğradığını ifade etti.
KATİL BİBİ SÖZ VERDİ AMA…
Katil Binyamin Netanyahu, tehlike altındaki şirketlere ve bölgelere en son Kovid-19 salgını sırasında görülen ölçekte büyük miktarda nakit transferi sözü vererek "silah altında bir ekonomi" yaratma sözü verdi.
Perşembe günü yaptığı açıklamada, "Benim rehberliğim açık: muslukları açıyoruz, ihtiyacı olan herkese para pompalıyoruz" dedi.
Bazı iş dünyası liderleri yardım paketini memnuniyetle karşıladı, ancak birçoğu bunun yeterince ileri gitmediğini söyledi. Eleştirmenler, uygunluk kriterlerinin çok katı olduğunu söylerken, diğerleri önlemlerin büyük şirketlere hiçbir fayda sağlamadığını söyledi.
HÜKÜMET HALKINI TERK EDİYOR
İsrail Üreticiler Birliği başkanı Ron Tomer, "Hükümet halkını terk ediyor" dedi. Birçoğunun kayıp kazançları için tam olarak tazminat alamadığını ekledi: "Bir sonraki maaş paketlerinde kötü bir şokla karşılaşacaklar."
İsteğe bağlı harcamalar da kötü bir darbe aldı. Bank Hapoalim baş ekonomisti Victor Bahar, "İnsanlar sadece füzeler konusunda endişeli değil, aynı zamanda berbat bir ruh halindeler, arkadaşları ve akrabaları için yas tutuyorlar. Bu da tüketici talebini baskılıyor" dedi.
ŞİRKETLERİN 3'TE BİRİ KAPANDI
Financial Times, Merkezi İstatistik Bürosu tarafından yayınlanan anketi paylaşarak söz konusu ankete göre işletmelerin üçte birinin kapandığını veya başlangıcından bu yana yüzde 20 veya daha az kapasiteyle çalıştığını, yarıdan fazlasının ise yüzde 50 veya daha fazla gelir kaybı bildirdiğini ortaya çıkardı.
AKLINI BAŞINA TOPLA NETANYAHU
Geçtiğimiz hafta 300 önde gelen İsrailli ekonomistten oluşan bir grup, Netanyahu ve Smotrich'e "aklını başına toplama" çağrısında bulundu.
Açık bir mektupta, "İsrail'in aldığı ağır darbe, ulusal önceliklerde köklü bir değişiklik yapılmasını ve fonların savaşın zararlarını gidermek, mağdurlara yardım etmek ve ekonominin rehabilitasyonu için büyük miktarda yeniden yönlendirilmesini gerektiriyor." dediler.
Netanyahu Perşembe günü yaptığı açıklamada destek paketinin "sadece başlangıç" olduğunu söyledi.
Ancak bir düşünce kuruluşu olan Start-Up Nation Policy Institute'un başkanı ve ekonomistlerin mektubunun imzacılarından biri olan Eugene Kandel, hükümetin "durumun ciddiyetini hâlâ anladığını göstermediğini" söyledi.