Söz konusu dönemde AB'de ortalama büyüme yüzde 0,1 oldu. AB ülkelerinin büyüme oranlarına bakıldığında Romanya'nın yüzde 2,1 ile ilk sırada yer aldığı, bu ülkeyi yüzde 1,9 ile Portekiz'in takip ettiği görüldü. Türkiye ekonomisi, AB ülkelerinden daha hızlı ve güçlü büyüme performansı sergiledi.
OECD verilerine göre bazı ülke ve ülke gruplarının açıklanan 2023 yılı üçüncü çeyrek büyüme oranları şöyle:
Ülkeler |
Büyüme Oranları (yüzde) |
Türkiye |
5,93 |
Kosta Rika |
5,9 |
Endonezya |
4,9 |
Çin |
4,9 |
İsrail |
3,4 |
Meksika |
3,2 |
ABD |
2,9 |
Romanya |
2,1 |
Portekiz |
1,9 |
İspanya |
1,8 |
OECD |
1,7 |
Slovenya |
1,6 |
Belçika |
1,5 |
Japonya |
1,4 |
Güney Kore |
1,2 |
Slovakya |
1,1 |
Danimarka |
0,8 |
Fransa |
0,7 |
Şili |
0,7 |
İngiltere |
0,6 |
Letonya |
0,6 |
Kanada |
0,6 |
Polonya |
0,5 |
Litvanya |
0 |
Kolombiya |
-0,3 |
Macaristan |
-0,3 |
Hollanda |
-0,4 |
Finlandiya |
-0,6 |
Çekya |
-0,6 |
Avusturya |
-1,2 |
İsveç |
-1,3 |
Norveç |
-1,5 |
BAKAN AÇIKLADI: YATIRIM VE İHRACAT ARTTI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de bu yılın üçüncü çeyreğinde kaydedilen yüzde 5,9'luk büyüme rakamına ilişkin, "Uyguladığımız öngörülebilir ve kurala dayalı politikalarımıza, enflasyon ve cari açıkta kalıcı düşüş ve makrofinansal istikrar sağlanıncaya kadar devam edeceğiz, böylece sürdürülebilir yüksek büyümenin temelini güçlendireceğiz." ifadesini kullandı.
Şimşek, yazılı açıklamasında, TÜİK tarafından açıklanan bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,9 büyürken mevsimsel düzeltilmiş gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesinin bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 olduğuna dikkati çeken Şimşek, 9 ayda büyümenin yıllık yüzde 4,7 olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Şimşek, üçüncü çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış milli gelirin 1 trilyon 76 milyar dolar seviyesine yükseldiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Uyguladığımız dezenflasyon programının finansal piyasalarda olumlu etkilerini gördük. Yatırımcı güveni arttı, ülkemizin risk primi düştü, uluslararası sermaye girişi başladı, rezervlerimiz güçlendi ve kur oynaklığı azaldı. Programımızın öngörüsü dahilinde büyümede daha dengeli bir kompozisyona doğru yol alıyoruz. Yılın ilk yarısına göre iç talebin büyümeye verdiği katkı 8,8 puandan 8,5 puana gerilerken net dış talebin negatif katkısı 4,9 puandan negatif 2,6 puana düştü. Bir önceki çeyreğe göre özel tüketim daralırken yatırım ve ihracat artış gösterdi."
Dengelenmeye yönelik uygulanan politikalar sonucu eylül ayında cari açıkta mayısa göre yıllık 8,6 milyar dolar iyileşme sağlandığı bilgisini veren Şimşek, ekim ve kasım aylarına ilişkin dış ticaret verilerinin de cari açıktaki iyileşmenin devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.
"İŞSİZLİKTE DÜŞÜŞ DEVAM ETTİ"
Şimşek, büyümede dengelenme, dışa bağımlılığın azaltılması ve cari açığın kalıcı düşürülmesi için yüksek teknolojik ürünlerin üretimine yönelik yatırımları, ihracatçıların finansmana erişimini ve hizmet ihracatını güçlü şekilde desteklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda, 300 milyar lira hacminde Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı'nı hayata geçirdik. Eximbank'ın sermayesini artırdık ve günlük reeskont kredi limitini 10 katına çıkararak 3 milyar liraya yükselttik. Son olarak, hizmet ihracatından elde edilen gelirlere sağlanan kazanç istisnasını artıran düzenleme yüce Meclisimizde görüşülüyor. İş gücü piyasalarında olumlu görünüm devam ediyor. Üçüncü çeyrekte de istihdam artışı ve işsizlik oranındaki düşüş devam etmiştir. Eylül ayında mevsimsel düzeltilmiş işsizlik oranı yüzde 9,1 ile 2013 yılı Aralık ayından sonraki en düşük seviyesine geriledi. Uyguladığımız öngörülebilir ve kurala dayalı politikalarımıza, enflasyon ve cari açıkta kalıcı düşüş ve makrofinansal istikrar sağlanıncaya kadar devam edeceğiz. Böylece sürdürülebilir yüksek büyümenin temelini güçlendireceğiz."
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye'nin 3'üncü çeyrekte verisi açıklanan G-20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu bildirdi.
Bolat, X sosyal medya hesabından, bu yılın 3'üncü çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi. Söz konusu dönemde, yüzde 5,9'luk gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) artışı ile Türkiye ekonomisinin yüksek oranlı büyüme performansını kesintisiz 13 çeyrektir sürdürdüğünü belirten Bolat, yılın 9 ayında ise ekonomik büyümenin yüzde 4,7 olarak gerçekleştiğini ifade etti.
Bolat, "Türkiye, 3'üncü çeyrekte verisi açıklanan G-20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olmuştur. Mal ve hizmet ihracatımızda deprem ve zayıf dış talebe rağmen yüzde 1,1 artış izlenmiştir. Yatırımlarda, makine-teçhizat yatırımlarının etkisiyle yüzde 14,7 ile son 2 yılın en güçlü artışı yaşanırken yatırım harcamalarının katkısı 3,4 puan olarak gerçekleşmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
İhracat ve yatırımlardaki olumlu seyrin sürdürülebilir büyüme yapısı açısından önemli olduğunu vurgulayan Bolat, şu bilgiyi verdi:
"Ağustostan itibaren ihracatta izlenen artış ve ithalattaki yavaşlamanın etkisiyle dış ticaret açığı azalmakta, ihracatın ithalatı karşılama oranı yılın ilk yarısına göre yukarıda seyretmektedir. Hizmet ve seyahat gelirleri de yıllıklandırılmış olarak eylül ayında sırasıyla 98,3 milyar dolar ve 46,9 milyar dolar gerçekleşerek rekorunu yenilemiştir. Mal ve hizmetler ticaretinde izlenen olumlu seyir ile cari işlemler açığında son 2 ayda 7,3 milyar dolarlık azalış sağlanmıştır. Ekim, kasım ve aralık aylarında da yıllıklandırılmış bazda söz konusu azalış trendinin devam etmesini bekliyoruz."
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE TEMEL ÖNCELİK İNOVASYON VE YATIRIM"
Bolat, "Türkiye Yüzyılı"nda Bakanlık olarak, ihracatı artırmak, cari işlemler açığını azaltmak ve ekonomik büyümeye katkı sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdüreceklerinin altını çizdi.
Ticaret diplomasini güçlendirme, ihracat menzili ile hacmini büyütme ve Türkiye'yi yatırımlarda cazibe merkezi yapma konusunda çalışmaların artarak devam edeceğini vurgulayan Bolat, şunları kaydetti:
"Yatırım, üretim ve ihracatı artırmaya yönelik politikalarla önümüzdeki dönemde bir taraftan cari işlemler hesabında kalıcı iyileşmeyi sağlayarak makrofinansal istikrarı kuvvetlendirmeyi diğer taraftan sürdürülebilir yüksek büyümenin devamını amaçlıyoruz. Kaynaklarımızın etkin, verimli ve katma değeri yüksek alanlara yönlendirilmesi büyüme kapasitemizin artırılması açısından önem arz etmektedir. Dolayısıyla 'inovasyon-yatırım-üretim-ihracat-istihdam-adil bölüşüm' önümüzdeki dönemde temel önceliklerimiz olacaktır."