Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen Türkiye Tarım Zirvesi'ne katılarak bir sunum yapan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, tarımın geleceğimiz için önemini vurgulayarak kentte yaptıkları 20'den fazla proje ile ilgili bilgi verdi. Kendisi de Yüksek Ziraat Mühendisi olan Ekrem Yüce, tarıma öncelik ve azimle yaklaştıklarını belirterek, atılan adımlar ve tarımda yetişen gençlerle Sakarya'nın dünya markası olacağını söyledi.
Başkan Yüce, ayrıca, tarım sektörüne yön verecek bir nesil yetiştirmeyi planladıklarını ve tarım lisesi projesiyle geleceğin tarım sektörüne katkı sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Ekrem Yüce, "Kalkınmanın temel taşı olan tarıma öncelik ve azimle yaklaşıyoruz. Ekilen tohumların karşılığını alıyor ve hasat hacmini genişletiyoruz. Sakarya, atılan bu adımlar ve tarımda yetişen gençleriyle dünya markası olacak" dedi. 20'den fazla tarım projesini hayata geçirdiklerini söyleyen Başkan Yüce, "Seracılık Mükemmeliyet Merkezi'nde 53 bin metrekarelik alanda kurulan merkezde, yıl boyunca sürdürdüğümüz üretimle 700 ton domates rekorunu kırdık. Melen Botanik Vadisi Melen İsale Hattı üzerindeki atıl alanı Sakarya Botanik Vadisi'ne dönüştürdük. Kuşburnu, lavanta, biberiye, adaçayı, böğürtlen, kedi otu, defne gibi 20 çeşit bitki yetiştiriyoruz. Toplamda 3 milyondan fazla bitkiyle, şehrimize hem ekonomik hem de ekolojik katkı sağlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.
VERİMİ ARTIRIYORUZ
Yüce, tarıma yön verecek nesiller yetiştirmeyi planladıklarını ifade ederek, "Milli Eğitim Bakanlığımız ile yapmış olduğumuz protokolle merkezimize bir tarım lisesi de kazandırıyoruz. Şili'den getirdiğimiz pakong bitkisini Sakarya'da ekerek, manda çiftliğimizde kullanmayı planlıyoruz. Bu projenin, Sakarya'daki hayvancılığı cazip hale getirmesini ve çiftçilere yeni bir perspektif sunmasını umut ediyoruz" dedi. Sakarya'nın tarımla kazanan bir şehir haline dönüştüğünü belirten Yüce, "Unutmayalım ki, eğer bizler üretmezsek, geliştirmezsek başkalarına muhtaç oluruz. Yürüttüğümüz birçok projemizin tek bir amacı var; ana kaynağımız olan tarıma sahip ve destek çıkmak. Yaptığımız bu istişareler sayesinde ülkemizin her yerinde tarımsal üretim layık olduğu ilgiyi görecek ve ülkemiz kazanacaktır" diye konuştu. Geleceğin tarım sektörüne yön verecek neslin Sakarya'da yetiştiğine dikkat çeken Başkan Yüce, geleneksel üretimi, bilgiyi, beceriyi son teknolojiyle harmanladıklarını, böylece üretim sürecini hızlandırıp, verimi ve kazancı artırdıklarını söyledi.
MARKALAŞMA KAZANDIRIR
Türkiye Tarım Zirvesi kapsamında düzenlenen 'Tarımda Üretim, Planlama ve Arz Güvenliği' paneli yapıldı. Sabah Gazetesi Yazarı Feride Cem'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, iklim krizine karşı planlı yol almak gerektiğinin altını çizdi. Bakanlık olarak 5 eksen üzerinde faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Yıldız, "Verimlilik, kalite, yatırım ve sürdürülebilirlik. Bu eksenlerin bir arada işlemesi gerekiyor. Üretim planlamasını da bu eksende yaptık" diye konuştu. Tarım Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Alpaslan da "Ülkemizde arz güvenliğini tehlikeye sokabilecek beklenmedik durumlara hazırlıklı olabilecek çalışmalarımız vardı, daha da hızlandırdık.
Strateji geliştirme başkanlığı bünyesinin altında arz güvenliği birimini kurduk. Pek çok stratejik ürünün takibini yapıyoruz" dedi. Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar ise 2024 yılı üretimine ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Şu anda Türkiye genelinde yüzde 80 buğday ekimi gerçekleştirildi. Güneydoğu ve Akdeniz Ocak ayına kadar ekim yapabilir. Suyu çok iyi kullanabilmemiz lazım, yağmuru çok iyi kullanabilmemiz lazım. Bunun için toprakta organik madde birikmiş olması lazım.
Organik maddenin toprakta buluşturulması için tabii ki bakanlığımız belirli tedbirleri aldı, destekleri verdi. Ülke dışına çıkan birçok suyumuz var, denizlere boşu boşuna akan çok suyumuz var. Bu suların sulanamayan bölgeye döndürülmesi gerekiyor." TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu ise, markalaşmaya ilişkin şöyle konuştu: "Bizim potansiyelimizin yarısı bile olmayan ülkeler bizden çok daha yüksek gelirler elde edebiliyor. Bugünkü tarımı ve çiftçiyi de kalkındıracak şey bu katma değer olacaktır. Standardizasyon olmadığı zaman markalaşma olamaz. Bunu yaptığımız zaman, markalaştığımız zaman 1 liraya ihraç ettiğimiz şeyi 5 liraya ihraç edeceğiz."
455 MİLYAR LİRALIK KREDİ
Türkiye Tarım Zirvesi, A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner'in moderatörlüğünde gerçekleşen 'Tarımın Finansmanı ve Tarım Sigortası' paneliyle sona erdi. Panelin konuşmacıları arasında Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal, TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü yer aldı. Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık Grup Başkanı Serpil Günal, tarımda hiç hız kesmediklerini belirterek, "425 milyar TL civarı kredi kullandırdık. Kredilerin yüzde 86'sı sübvansiyonlu kredi, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından destekleniyor. Kredi faizlerinin yüzde 71'i bakanlığımız tarafından ödeniyor. 80-90 milyar TL civarı kredimiz de sıfır faizli" dedi. Kredi Kayıt Bürosu Ürün Yönetimi ve Geliştirme Direktörü Serkan Siyasal da, "Tarım saha araştırması yapıyoruz. Belirli bir örneklem grubunu seçiyoruz her yıl. Bir çiftçinin yaşam döngüsünde yaşayabileceği her şeye ilişkin verileri toplamaya çalışıyoruz. Oradan görüyoruz ki çiftçilerimizin yüzde 25'i finansmana erişemiyor. Kullananların yüzde 61'i tek bir bankayla çalışıyor. Buradaki penetrasyonun genişlemesi finansmana erişmek için de önemli" diye konuştu. Panele katılan TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü de çiftçilerin tüm faaliyetlerini en ideal şekilde yapsalar bile açık alan arazide yaşanabilecekleri kimsenin tahmin edemeyeceğini hatırlattı.
ÜRETİCİ DESTEĞİ 785 MİLYON EUROYA ÇIKTI
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanı Dr. Ahmet Abdullah Antalyalı da zirve kapsamında çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Yaptıkları çalışmaların kırsal alanda ekonominin çeşitlendirilmesini desteklediğini belirten Antalyalı, projelerini şöyle anlattı: "Özellikle üretimde sürdürülebilirlik ve verimliliğin artırılmasına özen gösteriyoruz. Dijitalleşme önceliklerimiz arasında yer alırken, iklim değişikliği ve onların etkilerinin azaltılması, çevre ve doğal kaynakların artırılması için çalışıyoruz. Ülkemizde göç önemli bir problem, köylerden şehir merkezlerine, doğudan batıya, büyük şehirlere ciddi bir göç var. Kurum olarak yaptığımız bu çalışmalarla insanları doğdukları yerde doyar hale getirmeye çalışıyoruz. 2011'den bugüne 25 bin proje uyguladık. 1.8 milyar euroluk hibe desteği verdik. 3.5 milyar euroluk yatırım yaptık. Devletimiz 265 bin kişiye iş imkânı sağladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye aktarmış olduğu mali yardımları 42 ilde uyguladık. Brüksel'den geliyoruz. Programımızı 81 ilde 2024'ün ilk çeyreğinde yetiştireceğiz. Ayrıca desteklerimizi 785 milyon euroya çıkarmış durumdayız. İstanbul da bu destekten yararlanacak. Bu yatırımlarda öncelikle inşaat işleri, makine alımı, hizmet alımını da destekliyoruz. Danışmanlık bedelini de karşılıyoruz. Yüzde 75'e kadar hibe desteği veriyoruz. Bu yatırımlarda ciddi bir vergi muafiyeti bulunuyor."
TOPRAKLA BARIŞALIM
Yüce konuşmasında şunları söyledi: "Eğer bugün biz dünya ile yarışmak istiyorsak, muasır medeniyetler seviyesini aşmak istiyorsak evvela şu an küskün olduğumuz toprakla barışmak zorundayız. Sakarya'da 6 bin dönüm arazide hem tıbbi hem aromatik hem bitkisel hem de hayvansal üretim merkezlerini kurduk. 3 bin dönümlük tıbbi ve aromatik bitkiler merkezimizdeki ürettiğimiz 20 çeşit ürün tamamen Avrupa'ya gidiyor. Almanlarla alım garantili sözleşme yaptık. Topraksız tarımda 30 dönümü kapalı alan ve 30 dönümü işletme binaları olan bir alanı hayata geçirdik, fabrika burası artık. Açık arazide tarım yapmak her geçen gün riskli hale geldi. Tamamen laboratuvar gibi en lezzetli ve organik ürünleri burada yetiştirebiliyoruz. Bu modeli Hollanda'dan aldım. Şu anda kenevir yetiştirmek için bir hazırlığımız var. Ayrıca istiridye mantarı çiftliği kurduk. Damızlık manda çiftliğimizde 160 tane mandamız var. Mozzarella peyniri yapmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Safran üretim çiftliğimiz var. Ayrıca salep üretimi gerçekleştiriyoruz. Bir dönümden 300-400 bin lira gelir elde ediyoruz. Bir projemiz de solucan gübresi ve bu alanda ihracatta yapıyoruz. Meraları ıslah ediyoruz ve yüzde 100 verimli hale getiriyoruz. Fidancılık projemizle 300 dönüm arazi üzerinde iç ve dış mekân süs bitkisi yetiştiriyoruz."
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
Turkuvaz Medya Merkezi'nde yapılan 3. Türkiye Tarım Zirvesi'nin sponsorluğunu Tarım ve Orman Bakanlığı, Ziraat Bankası, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve TARSİM üstlendi.
