Ayrıca, doğalgazın nihai tüketici olan konutlar ve serbest tüketiciye ulaştırılması noktasında arz güvenliğini destekleyen depolama tesisleri de faaliyete girdi. Türkiye'nin hali hazırda 2007'de devreye alınan 4,6 milyar metreküp kapasiteli Silivri DoğalGaz Depolama Tesisi ile 2017'de faaliyete geçen 1,2 milyar metreküp kapasiteli Tuz Gölü Yer Altı DoğalGaz Depolama Tesisi de bu anlamda önemli rol oynuyor.
Toplam 5,8 milyar metreküplük gaz depolama kapasitesine sahip tesislerden Tuz Gölü Yer Altı DoğalGaz Depolama Tesisi'nin kapasitesinin yapılacak genişletme çalışmalarıyla 2028'e kadar 8,8 milyar metreküpe çıkarılması, böylece toplam kapasitenin 13,4 milyar metreküpe ulaşması hedefleniyor.
ENERJİ FİLOSU BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK
Doğalgaz ihtiyacını yerli kaynaklarla karşılamayı hedefleyen Türkiye, denizlerde doğalgaz ve petrol arama çalışmalarına yönelik son yıllarda sismik ve sondaj faaliyetleri için yüksek teknolojiye sahip güçlü bir enerji filosu kurdu.
Türkiye, bu kapsamda geçen yıllarda Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamit sondaj gemileri ile Barbaros Hayreddin Paşa ve MTA Oruç Reis sismik arama gemilerini devreye aldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kasımda yaptığı açıklamada hali hazırda Türkiye'nin denizlerini karış karış tarayan söz konusu filonun büyütüleceğini ifade etti.
Bu kapsamda, filoya denizde konumlanarak üretim yapabilecek yüzer üretim, depolama ve tahliye (FPSO) gemisinin eklenmesi planlanıyor.
DOĞALGAZDA YAKLAŞIK 40 YILA UZANAN SERÜVEN
Türkiye, tedarik edilen gazın ülke genelindeki dağıtım altyapısını yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında doğalgaz şebekesini her yıl genişletiyor.
Avrupa'nın doğalgaz tedarik ve tüketim hacmi bakımından önemli ülkeleri arasında yer alan Türkiye, doğalgazın konutlarda kullanımı konusunda 40 yıla varan bir serüveni geride bıraktı.
Türkiye'nin 1984'te Eski Sovyetler Birliği hükümetleri ile doğalgaz sevkiyatı konusunda imzaladığı anlaşma sonrasında konutlar 1987'de ilk kez doğalgaz ile tanıştı.
Batı Hattı olarak da bilinen Rusya-Türkiye DoğalGaz Boru Hattı üzerinden gelen gaz 1988'de Ankara'ya, 1992'de İstanbul ve Bursa'ya, 1996'da ise İzmit ve Eskişehir illerinde konut ve serbest tüketicilerin kullanımına sunuldu.
2000'lerin başına gelindiğinde sadece 6 kentte kullanılan doğalgaz, bugün 81 ilde 793 ilçeye yayılırken, gelecek yıl 44, 2025'te 24 ve 2026'da 52 yeni yerleşim yerinin doğalgaz kullanan ilçeler arasına katılması hedefleniyor.
Avrupa'da en çok doğalgaz abonesi olan ülkeler sıralamasında ön sıralarda bulunan Türkiye'nin abone sayısı ise eylül itibarıyla konutta 19 milyon 522 bin, serbest tüketicide 746 bin olmak üzere yaklaşık 20 milyon 268 bine çıktı.
İstanbul 5 milyon 703 bin 882 aboneyle ilk sırada yer alırken, İstanbul'u 2 milyon 15 bin 304 aboneyle Ankara, 1 milyon 89 bin 696 aboneyle Bursa, 945 bin 20 aboneyle İzmir, 712 bin 996 aboneyle Kocaeli, 584 bin 41 aboneyle Konya takip ediyor.
Serbest tüketici sayısında İstanbul 245 bin 440 aboneyle ilk sırada yer alırken, bu kenti 94 bin 424 aboneyle Ankara, 31 bin 929 aboneyle Bursa, 25 bin 652 aboneyle Konya, 21 bin 227 aboneyle Kocaeli izliyor.
TÜRKİYE'NİN ENERJİ YOLCULUĞU NASIL BAŞLADI?
Türkiye'nin tarihi enerji yolculuğu tüm yaptırım tehditlerine rağmen yerli bir sondaj filosunun kurulmasıyla başladı.
Projenin ilk adımları o dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapan Berat Albayrak'ın Milli Enerji ve Maden Politikası Toplantısı'nda yaptığı açıklamayla atıldı.
Türkiye, ilk milli sondaj gemisi Fatih ile birlikte 20 Temmuz'da Zonguldak açıklarındaki Tuna-1 kuyusunda derin deniz sondaj çalışmalarına başladı.
21 Ağustos 2020 tarihinde ise müjdeyi Başkan Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Milli imkanlarla ilk derin deniz doğalgaz keşfi gerçekleştirildi. Zonguldak'ın 170 kilometre açığında 320 milyar metreküp doğalgaz keşfeden Türkiye; daha sonra filosuna 'Kanuni', 'Yavuz' gemilerini de ekleyerek sondajlarını sürdürdü.
Diğer keşiflerle birlikte Karadeniz'deki toplam gaz rezerv miktarı 710 milyar metreküpe ulaştı. Sondaj filosuna 'Abdülhamid Han' sondaj gemisi de eklendi. Böylelikle Türkiye'nin hem Akdeniz hem de Karadeniz'deki sondaj çalışmalarında filosundaki gemi sayısı 4'e yükselmiş oldu.