takvim.com.tr
Yeryüzünün değerli madenleri kategorisinde altın, elmas, pırlanta gibi isimler her zaman öne çıkıyor. Ancak bu ünlü metallerin arasında gizlenmiş, adını sıkça duymadığımız ancak değeriyle onları gölgede bırakan bir maden var: Rodyum. Altından katbekat daha değerli olan bu maden, endüstriyel alanda büyük öneme sahip ve dikkat çekici özellikleriyle göz kamaştırıyor. Rodyum daha şimdiden geleceğin madeni olma konusunda üst sıralarda yer almaya aday olarak gösteriliyor.
NEREDEYSE HER ALANDA KULLANILIYOR
Rodyum, nadir bulunan ve oldukça değerli bir maden olarak bilinir. Özellikle otomotiv sektörü başta olmak üzere enerji, ulaşım ve elektronik sektörlerinde kritik rol oynar.
Rodyumun endüstriyel kullanımı her geçen gün artmakta ve bu madenin önemi daha da belirginleşmektedir. Bu sektörlerdeki geniş kullanımı, rodyumu sadece bir maden olmaktan çıkarıp, modern dünyanın vazgeçilmez unsurlarından biri haline getiriyor.
BENZERSİZ ÖZELLİKLERİ VAR
Kimyasal yapı itibarıyla, rodyum özel ve değerli bir metaldir. Oksijenle kolayca reaksiyona girmeyen bu madde, asil metaller kategorisindedir. Korozyona ve oksidasyona karşı gösterdiği direnç, onu endüstriyel uygulamalar için ideal bir seçenek haline getirir. Erime noktası 1.964 santigrat derece olan rodyum platin grubu metaller arasında özel bir yere sahiptir.
Rodyumun dayanıklılığı, onu birçok alanda tercih edilen bir madde yapar. Arabaların üretiminden uçak parçalarına, elektrik kontaklarından yüksek sıcaklıkta kullanılan termokupl ve direnç tellerine kadar geniş bir yelpazede kullanılır. Bu geniş kullanım alanı, rodyumun değerini ve önemini arttırmaktadır.
RODYUMUN BULUNDUĞU YERLER
Dünyada oldukça nadir bulunan rodyum, yeryüzünün kabuğunda sadece milyonda 0,000037 oranında mevcuttur. Bu madenin ana kaynakları genellikle Güney Afrika ve Rusya'da bulunur ve çoğunlukla bakır ve nikel cevherlerinin rafine edilmesi sırasında yan ürün olarak elde edilir.
RODYUMUN KEŞFİ VE TARİHİ
1803 yılında İngiliz kimyager William Hyde Wollaston tarafından keşfedilen rodyum, Güney Amerika'daki platin cevherlerinden izole edilmiştir. Wollaston'un bu keşfi, paladyum gibi diğer platin grubu metalleri keşfetmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşmiştir.
