Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nafiz Maden, numunelerdeki sızıntının doğal petrol kaynağı olduğunun ispatlandığını söyledi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Nafiz Maden, numunelerdeki sızıntının doğal petrol kaynağı olduğunun ispatlandığını söyledi.
Prof. Dr. Nafiz Maden, "Geçtiğimiz Eylül ayı içerisinde biz Rize'nin Çayeli açıklarındaki petrol sızıntısından bir numune aldık. Bu sızıntı uzun zamandır, uzun yıllardır biliniyordu. Hatta Osmanlı zamanında, 1910 yılında, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, Osmanlı Devleti, Devlet-i Aliye buradan yurt dışından mühendis getirmişler ve bu bölgeyle ilgili incelemeler başlatmışlar. Bu sızıntı ilk defa bulduğumuz bir şey değil, biz gittik oradan örnek aldık. Bu örnekler Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ARGE Merkezinde jeo-kimyasal analizler yaptırıldı. Biz bu örnekleri aldığımızda insanların kafasında şu soru vardı. Acaba bunlar bir artık mıdır? Petrol türevi midir? Bir geminin atığı mıdır? Bir sintine midir? diye insanların kafasında böyle bir soru işareti vardı. Biz de bu soru işaretini ortadan kaldırmak üzere jeo-kimyasal analizi yaptık. Bu analizler nihayet elimize ulaştı. Bu analizlerden gaz kromatografları çekildi, toplam petrol-hidrokarbon değerleri bulundu. Bizim aldığımız örneklerde litrede 59 miligram toplam petrol hidrokarbon olduğu ortaya çıkmış oldu. Yine yapılan analizler sonucunda, bu gaz kromatografları sonucunda alınan örneğin içerisindeki petrolün doğal kaynaklı olduğu, ham petrol olduğu, herhangi bir petrol türevi olmadığı veya bir petrolün artığı olmadığı ortaya çıkmış oldu. Bizim oradaki sızıntımız doğal petrol kaynağıdır. Bunu ortaya çıkarmış olduk" diye konuştu.
"SONDAJLAR SONUCUNDA YİNE ELDE EDİLECEK SONUÇLARDAN SONRA PETROL ÜRETİMİNE GEÇECEK"
Yapılacak olan sondajlar sonrasında elde edilecek sonuçların ardından petrol üretimine geçilebileceğini söyleyen Maden, "Bundan sonraki süreçte şöyle bir adım izlenecek. Şu anda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi Trabzon Limanı'nda demirliyor. Benim de kanaatim odur ki Karadeniz zor bir denizdir. Dolayısıyla bu kış mevsiminde bu sismik araştırmalarının yapılmamasını öneriyorum. Tabii ki Türkiye Petrollerinin uzman mühendisleri kendi planlamalarını da yapacaklardır. Bahar aylarında başlanması bu araştırmalara çok daha güzel olacaktır.
Yapılacak araştırmalarda iki boyutlu ve üç boyutlu sismik araştırmalar yapılacak. Bunun yanında belki deniz tabanından jeolojik numune alınacak, karıt numunesi alınacak veya tortuluğu sediman örnekleri alınacak. Bunlar gravite ve manyetik sismik çalışmalarla birlikte Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın veri işlem merkezinde değerlendirilecek. Denizin yüzeyine sızan bu petrol rezervuarı nereden geliyor bu petrol onu tespit etmeye çalışacak. Yapılacak bu tespitler sonucunda artık bir sonraki aşamaya geçilecek. Orada Fatih, Yavuz, Kanuni veya Abdülhamit Han gemisi burada sondaj yapacak. Sondajlar sonucunda yine elde edilecek sonuçlardan sonra petrol üretimine geçecek ve ülkemizin hizmetine, vatandaşımızın hizmetine sunulacak" ifadelerini kullandı.
"GÜNDE 1 TON PETROL DENİZİN YÜZEYİNE ÇIKIYOR"
Günde 1 ton petrol denizin yüzeyine aktığını belirten Maden, "Litrede elli dokuz miligram suyun içerisinde toplam petrol hidrokarbon var. Yani bu deniz suyu petrol tarafından kirletilmiş olduğu ortaya çıkıyor. Bu TPH kısaltmasıyla yani toplam petrol hidrokarbon, bu petrol ne oluyor? Denizin yüzeyinde akıyor. Hafif olan kısım, hava güneşli ise buharlaşıyor ve havaya karışıyor. Eğer ağır olan kısmı da yine asfaltit şeklinde denizin tabağına tekrar çöküyor. Oradaki Çayeli açıklarında yapılan hesaplamalar, jeofizik ve uydu verilerinden yapılan hesaplamalar sonucunda günde 1 ton petrol denizin yüzeyine akıyor.
Bunu yıla vurursak 365 ton yıllık petrol sadece sızıntı şeklinde yüzeye çıkıyor. Rezervuarda daha ne kadar daha var onları da ortaya çıkarmak gerekiyor. Doğu Karadeniz'de sadece Rize'de bu petrol sızıntısı yok. Elimizde Doğu Karadeniz'de Sinop'tan Hopa'ya kadar, hatta Gürcistan'ın Batum açıklarında da dört tane yerden petrol sızdığını düşünürsek Doğu Karadeniz'in ben petrol açısından verimli olabileceğini düşünüyorum. Bu oluşan petrolün ana kaynağının münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde olduğunu ben düşünüyorum. Yaptığımız çalışmalar onu gösteriyor" şeklinde konuştu.