Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar, 2024'ün bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de 'bir restorasyon', 'bir normalleşme yılı' olduğunu belirterek, "Bizim aslında 2025'i satın almak adına 2024'ü kullanıyor olmamız lazım. 2025'i bir atlama, sıçrama yılı yapabilmemiz için bu yıl bu tamiratlarımızı, bu restorasyonumuzu, bu normalleşmemizi mutlaka sağlamamız lazım. Çünkü dünya böyle yapıyor. Herkes buna göre pozisyon alıyor. Biz de bunu yapıyoruz. 2024, daha sakin ama hazırlıkların tamamlanacağı bir yıl olacak. 2025'in, ülkede düzenlemelerin, regülasyonların, otoritelerin konuşulduğu bir dönemden çıkıp reel sektörün, bilançoların, şirketlerin, yatırımların, ekonominin konuşulduğu bir yıl olmasını hedefliyoruz ve bekliyoruz" dedi. Ziraat Bankası'nın İstanbul Finans Merkezi'ndeki genel müdürlük binasında düzenlenen toplantıda gelişmeleri değerlendiren Çakar, şunları söyledi:
YENİ HİKAYEMİZ VAR
Merkez Bankası'nın, faiz artırım sürecini piyasa beklentisi doğrultusunda muhtemelen Ocak ayı itibarıyla tamamlayacağı kanaatindeyim. Son çeyrek içerisinde ülkemizde de faiz indirim sürecine doğru gidileceğini düşünüyorum. Avrupa ve Amerika'dan çok ciddi anlamda sermaye girişi bekliyorum. ABD ve Avrupa'daki faiz indirimleriyle beraber iyi hikayesi olan gelişmekte olan ülkelere ciddi bir akış olacağını tahmin ediyorum.
OVP bizim için çok önemli bir yol haritası, çok önemli bir çıpa, gerçekçi bir yaklaşım. Bizim seçim sonrası yeni bir hikayemiz var. Bu hikayeye şu anda bütün taraflar inanıyor, arkasında duruyor. Biz zaten bu hikayeden vazgeçemeyiz, bunu sonuçlandırmamız lazım.
TL ÇOK CAZİP BİR ÜRÜN
TL niye cazip? Çünkü dövize yatırım yapmanın önümüzdeki dönem itibarıyla TL'den daha fazla getiri sağlamayacağı konusunda genel bir kanaat oluşmaya başladı. 2025'te TL'nin tekrar olağan mekanizmasına, mecrasına döndüğünü göreceğiz. Kredi kartı harcamalarına ilişkin enflasyon etkisini de yönetmek adına burada bir düzenleme olabileceği kanaatindeyim.