Son dakika: Sakarya Gaz Sahası'nda hedef 40 milyon metroküp doğalgaz! 15 milyon hanenin gaz ihtiyacı buradan karşılanacak

Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde enerjide tam bağımsızlık için attığı adımlar bugün meyvelerini veriyor. Sakarya Gaz Sahasında incelemelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Günlük doğal gaz üretimimizi en kısa zamanda 10 milyon metreküpe, akabinde de nihai olarak günlük 40 milyon metreküpe çıkartacak ve 15 milyon hanemize doğal gazı buradan tedarik edeceğiz” dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :29 Ocak 2024 , 10:38 Güncelleme Tarihi :29 Ocak 2024 , 12:01
Son dakika: Sakarya Gaz Sahası’nda hedef 40 milyon metroküp doğalgaz! 15 milyon hanenin gaz ihtiyacı buradan karşılanacak

İÇİNDEKİLER

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile birlikte, Sakarya Gaz Sahasında 2020 yılındaki keşfin ardından gazın karayla buluşarak Türkiye'nin doğal gaz üssü haline gelen Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi'nde incelemelerde bulundu.

"FİLYOS TÜRKİYE'NİN DOĞAL GAZ ÜSSÜ HALİNE GELDİ"
İnceleme gezisinin ardından açıklama yapan Bakan Bayraktar, kış aylarında doğal gazın ağırlıklı olarak tüketildiği bir dönemde bu ziyareti gerçekleştirdiklerini vurgulayarak ''Karadeniz Gazı, 2020 yılındaki keşif sonrasında 3 yıldan kısa bir süre içerisinde karaya getirdiğimiz ve BOTAŞ'ın sistemine hemen buradan birkaç kilometre ileride bağladığımız lokasyondayız. Filyos, bu anlamda hakikaten Türkiye'nin doğal gaz üssü haline geldi diyebiliriz.'' dedi.

Bakan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü;

Bugün itibarıyla üretimimiz 2,7 milyon metreküpe ulaşmış durumda. Ve inşallah en kısa zamanda bu üretimi 10 milyon metreküpe akabinde de nihai olarak günlük 40 milyon metreküpe çıkarmak ve 15 milyon hanemize doğal gazı buradan tedarik etmeyi hedefliyoruz.

"DOĞAL GAZIN ÖNEMLİ BİR KISMINI BURADAN SUNMUŞ OLACAĞIZ"

Sakarya Gaz Sahasında şu ana kadar 23 kuyu kazdık. Dünyanın en hızlı geliştirilen projelerinden biri oldu. 170 km. mesafeden gazı taşıyoruz. Buradan da BOTAŞ'ın sisteminden evlerimize, tüketicilerimize ulaştırıyoruz. İnşallah projeyi önümüzdeki süreçte daha da hızlandırmak suretiyle milletimizin, memleketimizin, sanayimizin, evlerimizin ihtiyacı olan doğal gazın önemli bir kısmını buradan sunmuş olacağız.

Ulaştırma bakanımız da bugün bizlerle beraber buradaydı. Aynı zamanda bu limanın da ülkemizin önemli bir ihracat limanı olması noktasında da birlikte görüş alışverişinde bulunduk. Birlikte bu projeleri nasıl gerçekleştirebilirizi istişare ettik. Vekillerimizle, valimizle ilgili birimlerdeki yönetici arkadaşlarımızla beraber.

"FİLYOS LİMANI BÜYÜK TONAJLI GEMİLERE HİZMET VEREBİLECEK"
Ulaştırma Bakanı Uraloğlu da inceleme gezisine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Alparslan Bayraktar ile Filyos Limanı'nın demiryolu ve karayolu bağlantıları üzerine incelemelerde bulunduk. Ülkemizi daha ileriye götürecek, sektöründe lider pozisyona taşıyacak dev bir lojistik merkezi projesi olan Filyos Limanı; 13 geminin elleçlemesi yapılabilecek yıllık 25 milyon ton kapasiteye sahip olarak 14 ve 19 metre derinliğindeki rıhtımlarıyla büyük tonajlı gemilere hizmet verebilecek." ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu, hem bölgeyi hem de Türkiye'yi bir adım daha ileriye taşıyacak 'dev bir lojistik merkez' projesi olan Filyos Limanı'nda rıhtım ve geri saha inşaatının tamamlanarak 04.06.2021 tarihinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile hizmete alındığını belirtti.

Limanda 2 bin 450 metre ana bin 370 metre de tali dalkıranın yer aldığını ayrıca biri 14, diğeri de 19 metre derinliğinde olan toplam üç bin metrelik iki rıhtımın bulunduğunu belirten Uraloğlu, "Aynı anda farklı boyutlardaki 13 geminin elleçlemesini yapabilecek Filyos Limanı'mızın yıllık kapasitesi 25 milyon tondur." dedi.

Uraloğlu, limanın alt yapı inşaatlarının kamu kaynakları ile yapıldığını, üstyapı ekipman temini ve işletilmesi için Yap-İşlet- Devret (YİD) modeli ile gerçekleştirilmesine yönelik karar alındığını belirtti.

350 METRE UZUNLUĞUNDA 32 METRE GENİŞLİĞİNDE

Bakan Uraloğlu, proje kapsamında yer alan genel kargo (batı) rıhtımı ve geri sahanın tamamı ile konteyner batı rıhtımında 350 metre uzunluğunda 32 metre genişliğinde bir alan ve ana mendirek üzerinde bulunan Kuru Yük (Doğu) rıhtımında 320 metre uzunluğunda 32 metre genişliğindeki alanın da geçici olarak TPAO'ya tahsis edildiğini ifade etti.

Uraloğlu, üst yapı ekipman temini ve işletilmesi için Yap-İşlet-Devret modeli ile gerçekleştirilmesi yönelik ihale hazırlık çalışmalarının devam ettiği bildirdi.

Filyos Limanı İltisak Hattı Bağlantısına ilişkin de bilgi veren Bakan Uraloğlu, 12 kilometre demiryolu ve 4,5 kilometre karayolu olacak şekilde TPAO Genel Müdürlüğünün bölgede varlık göstermeye başlamamış olduğu dönemde ve Sakarya Gaz Sahası Projesinden önce 2019 yılında hazırlandığını hatırlattı.

Karadeniz'de keşfedilen gazın ortaya çıkmasıyla TPAO Genel Müdürlüğü ile güncel fiili durum çerçevesinde görüşmeler yapıldığını aktaran Bakan Uraloğlu, revize bir güzergah tasarımını içeren 'Revize Hat Dizayn Raporu'nun müşavir firma tarafından oluşturulduğunu belirtti.

Bakan Uraloğlu, yenilenen proje güzergahına da ilişkin TPAO Genel Müdürlüğüne resmi yazı ile görüş sorulduğunu belirterek, doğalgazın karaya ulaştırılmasına yönelik lojistik faaliyetlerin güvenli ve hızlı bir şekilde yapılabilmesi maksadıyla söz konusu bölgenin özel güvenlik bölgesi olarak ilan edilmesi ve faaliyet gösterilen alanın stratejik öneminden dolayı Filyos Limanı Demiryolu Projesi planlamasına ilişkin projenin askıya alındığını ifade etti.

Bakan Uraloğlu ile birlikte Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi ve Filyoz Limanında incelemelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da yaptığı açıklamada, Sakarya Gaz Sahası'nda şu ana kadar 23 kuyu kazdıklarını belirterek, "Üretimimiz, 2,7 milyon metreküpe ulaşmış durumda. En kısa zamanda bu üretimi 10 milyon metreküpe akabinde de nihai olarak 40 milyon metreküpe çıkarmak ve 15 milyon hanemize doğal gazı buradan tedarik etmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

ENERJİDE BAĞIMSIZLIĞA GİDEN YOL BÖYLE AÇILDI
Türkiye'nin enerjide bağımsızlığının önünü açan kritik hamleleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Hazine ve Maliye Bakanlığı görevlerinde bulunan Berat Albayrak'ın kaleme aldığı "Burası Çok Önemli" adlı kitapta çarpıcı anlatımlarla yer buldu. Albayrak, özellikle 2016 başlarında yapılan kritik bir toplantıdan hareketle, bakanlığı döneminde enerjide millileşme için atılan adımları, kimlerin nasıl engellenmeye çalıştığını çarpıcı örneklerle anlattı. Kitabın, "Artık Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak" ara başlıklı bölümünde enerjide millileşme hamlelerine yönelik sabotaj girişimlerine rağmen sergilenen kararlı tavır detaylıca anlatıldı:

Akdeniz'de malum ülkeler bizim kendi deniz alanlarımızın da bulunduğu bölgeleri parsel parsel ihaleye çıkarıp uluslararası şirketlere vermeye başlayınca acil toplantılar düzenledik. Bunlardan biri 2016 başında Müsteşar Yardımcımızın, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yetkililerinin katılımıyla yapıldı. Bu toplantıda çok enteresan şeyler yaşadık.

Doğu Akdeniz'de daha aktif olmamız gerektiğini, yoksa yarın kıyılarımızdan Akdeniz'e olta dahi atamayacak noktaya geleceğimizi dillendirdiğimizde; katılımcılardan bazıları Türkiye'nin bunu yapacak kapasitesinin, altyapısının, gemilerinin, gemileri alacak parasının olmadığını dile getirdi. "Bu yönde agresif bir politika uygularsak ABD ve AB'nin ne diyeceğini kestiremeyiz" şeklinde şiddetli itirazlarda bulundular. Biz ise Türkiye'nin kendi gemilerini alacağını, gerektiğinde deniz kuvvetlerimizin güvenlik için refakat edeceğini, kim ne derse desin Mavi Vatan'dan vazgeçmeyeceğimizi ifade ettik ve kesinlikle geri adım atmadık.

Gelin görün ki, çokça ibretlik ve dramatik bir şekilde toplantılardan kısa bir zaman sonra, 15 Temmuz'un hemen ertesinde, o itirazları yapan isimlerden bazılarının ihanet şebekesinin içinde olduğu ortaya çıktı. Doğu Akdeniz meselesinin özellikle bürokrasi nezdinde bilinçli olarak neden dar bir ekiple yönetilegeldiğini anlamış olduk. Gemilerin alınmasının ne kadar gerekli olduğunu biliyorduk, ancak başkaları da biliyordu. "Ülkeyi böyle saçma masraflara sokamazsınız ve sonunda yargılanırsınız" diye bürokrasi tarafından tehdit dahi edildik ama bunların hiçbiri kararlılığımızı engelleyemedi.

İlk gemimizi 600 milyon dolardan başlayan pazarlıklarla 154 milyon dolara Norveç'ten satın aldık. 200 milyon dolar olan bir kuyu maliyetinin bile altında aldık.

FATİH'LE YENİ BİR DÖNEM
Kitapta, ilk geminin 2017'de geldiği ve neden Fatih ismi verildiği şu satırlarla aktarıldı: Türk gençlerine güvenin adı olarak yeni bir dönemin başladığını sembolize etmesi açısından gemimize Fatih ismini verdik.

BAĞIMSIZLIK İÇİN DAR GÖMLEĞİ YIRTMAK ZARURİ
Kitapta arama faaliyetlerinin kendi imkânlarımızla yapılmasının önemine dikkat çekildi: Hidrokarbon aramacılığında gerçekten bir iddia ortaya koymak istiyorsanız, size dayatılan dar gömleği yırtmanız, bağımsızlığı hedefliyorsanız mutlaka yeni bir oyun planı geliştirmeniz zaruridir. Yabancı firmaların kazdığı kuyular, yaptığı sondajlar sonucunda olmadığını söyledikleri petrol ve gazın peşine bizzat sizin düşmeniz ve bu zenginliğe sahip olup olmadığınızı kendi gözlerinizle görmelisiniz.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN