"BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SERMAYE YAPISI YETERLİ"
Ahmet Emre Kılınç, kısa sürede yapılan önemli miktardaki ihraçların özellikle sermaye benzeri enstrümanlar tarafında arz fazlası oluşturduğunu belirterek, genel olarak şartların bu şekilde devam edebileceğini ancak bankaların fırsat kollayacağını düşündüklerini söyledi.
"Bu nedenle son dönemde kısa zamanda yaşadığımız kadar bir ihraç öngörmüyoruz." diyen Kılınç, ancak bankaların fırsat kollayarak uygun ortamda ihraç yapmaya devam edeceğini bildirdi.
Kılınç, bankaların sermaye rasyolarının makul seviyede ve yeterli olduğunu kaydederek, "Yeni yapılan sermaye benzeri kredilerinin sermayeyi desteklediğini görüyoruz ve bu durum, kurda olası bir yükselişe karşı da hedge görevi görüyor. Karlılık azalabilir ama hala sermaye yapısını desteklemeye devam ediyor. Genel olarak baktığımızda, biz bankacılık sektörünün sermaye yapısının yeterli olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
Marttan beri bankaların Merkez Bankası ile yaptığı swapların da ciddi miktarda azaldığını ve 58 milyar dolar seviyesinden 18 milyar dolara kadar gerilediğini anlatan Kılınç, "Buna karşın yabancı bankalarla swaplar arttı. Bundan sonrasında Merkez Bankası bu swap limitlerini değiştirir mi bilemiyoruz ama bu konuda da bir gevşeme olabilir. Bu da swap mekanizmasının daha çok yabancı bankalara kaymasına neden olabilir." ifadelerini kullandı.
GÖZLER KKM'DE
Fitch Ratings Bankalar Direktörü Kılınç, Türk bankalarının dış borçlarına bakıldığında tüm yükümlülüklerinin yaklaşık yüzde 20'sinin dış finansmandan kaynaklandığını belirterek, kısa vadeli borç tutarının yüksek olmasının önemli bir risk unsuru olduğunu vurguladı.
Kılınç, yabancı para mevduatı azalmasına rağmen hala yüksek seviyede olmasını ve Kur Korumalı Mevduat'taki (KKM) seyri de yakından takip ettiklerini anlattı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) KKM'yi sonlandırmak istediğine ve bu süreci çok dikkatli yönettiğine dikkati çeken Kılınç, şu açıklamalarda bulundu:
"Bankaların yeteri kadar yabancı para likiditesi var ama hala yüksek tutardaki yabancı para mevduatı ve KKM bir risk unsuru. KKM'den çıkışlar sürüyor ama çıkış sonrasında eğer TL yerine yabancı para talebi oluşuyorsa bir risk oluşturabilir çünkü oradaki ana hedef KKM'den çıkışların TL'ye gitmesi. Mevcut tutar şu anda 67 milyar dolar civarında. Bunun bir anda yabancı paraya gitmesindense, özellikle TCMB'nin dönüşüm oranlarıyla bir kısmının TL'ye gitmesi hedefleniyor."
"BANKALARIN MAKUL SEVİYELERDE KARLILIK ÜRETMEYE DEVAM EDECEKTİR"
Ahmet Emre Kılınç, bankaların dış finansman ihtiyacı konusundaki risklerin azalmasına, yabancı para mevduatındaki ilerleyişe ve KKM'nin seyrine bakıldığında, politikalara hükümet müdahalesine ilişkin risklerin azaldığını söyledi.
Bu durumun sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu dile getiren Kılınç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkenin notu ve müdahale risklerindeki azalma bizim için temel reyting duyarlılıkları. Bankaların not artışı konusunda da ilk baktığımız nokta ülke notu. Ülke notundaki potansiyel bir artış, bankalar için de potansiyel bir artışa işaret ediyor. Ayrıca, bankaların karlılıklarının iyi seviyelerde olduğunu görüyoruz. Karlılıkta biraz azalma bekliyoruz ama hala iyi seviyede olacağını düşünüyoruz. Artan faiz nedeniyle mevduat ve kredi arasında bir uyumsuzluk var. Mevduatların vadesi 2-3 ay civarındayken, kredilerin vadesi daha uzun. Bu durumda faizler arttığı zaman mevduatlar daha kısa zamanda fiyatlanırken, krediler daha geç fiyatlanıyor. Bu yüzden marjlarda bir daralma öngörüyoruz. Aktif kalitesi tarafında, ana unsurun tüketici kredileri ve kredi kartlarında, yani teminatsız kredilerde bir bozulma olabileceğini tahmin ediyoruz ama yine de bunların makul seviyede kalacağını düşünüyoruz. Faaliyet giderleri de enflasyonun da etkisiyle hala (bankaların) karını baskılayacaktır ama yine de bankaların makul seviyelerde karlılık üretmeye devam edeceğini düşünüyoruz."