Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Kampanya örgütü, nükleer silahlara sahip dokuz ülkenin bu silahlar için saniyede 3 bin dolara yakın harcama yaptığını ortaya koyan bir araştırma sonucu ortaya koydu. Söz konusu raporda, küresel nükleer silah harcamalarının bir önceki yıla göre 10,7 milyar dolar arttığı gösteriliyor.
ABD İLK SIRADA
ABD'nin savunma bütçesine yaptığı artışlardan sonra nükleer harcamaların büyük bir kısmını oluşturuyor. Öyle ki 2023 yılında ABD, nükleer silahlara
51,5 milyar dolar yatırdı. Öte yandan ABD'nin nükleer silah bütçesi, tüm savunma bütçesinin yüzde 5,6'sını oluşturuyor. Önceki yıla göre yüzde 18 oranında artış demek olan bu durum; diğer sekiz ülkenin toplamından çok daha fazla harcama yaptığı anlamına geliyor.
ABD'den sonra listenin ikinci sırasında Çin var. Çin'in 11,9 milyar dolarlık nükleer silah bütçesi bulunurken; Rusya 8,3 milyar dolarla listede kendisine üçüncü sırada yer aldı. Rusya'yı onu 8,1 milyar dolar ile İngiltere ve 6,1 milyar dolarla Fransa takip ediyor.
ABD'nin nükleer silah bütçesi, tüm savunma bütçesinin yüzde 5,6'sını oluşturuyor. Savunma bütçesinde en yüksek nükleer silah gideri ise İngiltere'de. Londra yönetimi toplam savunma bütçesinin yüzde 12,3'ünü nükleer silahlara ayırıyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) raporuna göre, nükleer silah sahibi dokuz ülkenin elindeki toplam nükleer savaş başlığı sayısı Ocak 2024 itibarıyla 9.585'e ulaştı.
YÜZDE 34 ARTIŞ
Beş yılda yüzde 34 artış 2019-2023 arası beş yıllık dönemde ise küresel nükleer silah harcamaları yüzde 34 arttı.
En fazla artış ise Pakistan (%59.8), ABD (%45.5) ve İngiltere'de (%43.2) kaydedildi.
Araştırmada ortaya çıkan bir diğer dikkat çeken sonuç ise nükleer silahların geliştirilmesi ve bakımı konusunda çalışan yirmi şirketin 2023 yılında 31 milyar dolarlık gelir elde etmesi.
Bu şirketler tarafından 2023 yılında en az 7,9 milyar dolarlık yeni nükleer silah sözleşmesi imzalandı.
Araştırmaya göre nükleer silah üreten şirketler, ABD ve Fransa'da hükümetler nezdinde lobi faaliyetleri için 118 milyon dolar harcadı.
Bu miktar, 2022 yılına kıyasla 11 milyon dolar artış gösterdi.
23,2 MİLYAR DOLARLIK YÜKSELİŞ
2023 yılında birkaç şirket İngiliz yetkililerle 10'dan fazla toplantı yaparken, iki şirket ise 40'tan fazla kez İngiltere hükümet yetkilileriyle görüştü. Beş şirket ise doğrudan İngiltere Başbakanı ile görüşmeler gerçekleştirdi. Şirketler, nükleer silahlar hakkında araştırma yapan düşünce kuruluşlarına 6 milyon dolardan fazla bağışta bulundu.
ICAN, söz konusu araştırmayı beş senedir yapıyor. Araştırmayı ilk yapmaya başladığı yıldan bu yana nükleer silah harcamaları yüzde 34 oranında, ya da başka bir deyişle 23,2 milyar dolar arttı.
Bu süre zarfında ABD'nin harcamaları yüzde 45, İngiltere'nin harcamaları ise yüzde 43 oranında arttı. Mevcut hesaplamalara göre toplam harcamalarında 2024 yılında 100 milyar doları aşması bekleniyor.
'NÜKLEER SİLAH HARCAMALARININ HER DAKİKASI İÇİN BİR MİLYON AĞAÇ DİKEBİLİRSİNİZ'
AFP'ye konuşan ICAN Başkanı Melissa Parke, nükleer silahlanma yarışından bahsetmenin yanlış olmayacağını söyledi.
Rapora göre nükleer silah sahibi devletler beş yıldır bu silahlar için toplam 387 milyar dolar harcadı.
Parke, nükleer silahlar için harcanan milyarlarca dolar parayı eleştirdi ve Dünya Gıda Programı'nın dünyadaki açlığı sona erdirmek için gerekli olduğunu tahmin ettiği miktardan daha fazla olduğunu vurguladı.
ICAN Başkanı, "Nükleer silah harcamalarının her dakikası için bir milyon ağaç dikebilirsiniz" diye devam etti.
Nükleer caydırıcılık doktrinine işaret eden Parke, "Bu rakamlar şok edici. Devletlerin söylediğine göre bu para asla kullanılmayacak silahlara gidiyor" dedi.
Bu yatırımların sadece müsriflik olmadığını, aynı zamanda son derece tehlikeli olduğu uyarısında bulunan Parke, "Peki ya caydırıcılık başarısız olursa, o zaman ne olacak?" diye sordu.
Cenevre merkezli ICAN, 2021 yılında yürürlüğe giren Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması'nın hazırlanmasında oynadığı rol nedeniyle 2017 Nobel Barış Ödülü'nü kazandı.
Bugüne kadar yetmiş ülke anlaşmayı onayladı ve daha fazlası da imzaladı. Ancak nükleer silah sahibi devletlerden hiçbiri anlaşmaya taraf değil.