Yeni rota Türkiye! Otomotiv devi BYD'den 27 yıl sonra bir ilk! Dior ve Armani'ye kayyum atanması sonrası...

İki moda devi Dior ve Armani, çocuk işçi çalıştırma, düşük maliyet yüksek fiyat sebepleriyle kayyum şokunu yaşadı. Kayyum haberiyle sarsılan Dior, borsada 30 milyar euroluk kayıp yaşadı. Dior ve Armani’de yaşanan bu olayın ardından yeni ve en uygun rotanın Türkiye olduğuna dikkat çeken Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, “Dünyanın en lüks markalarının taşeron üreticiliğini yapabilirler. Böyle iyi taklit yapan yetenekli üreticiler, hayli hayli orijinal markaya da ürün yapar. Ayrıca ülkemizde üretim yapacaklar için yatırım teşviki, vergi muafiyeti, arsa tahsisi ve sigorta indirimi gibi birçok teşvik bulunuyor” dedi. Öte yandan Türkiye’ye 27 yıl sonra ilk kez yabancı otomotiv yatırımı yapılacak. Dünyanın en büyük üreticilerinden olan BYD, Manisa’da 1 milyar dolarlık bir fabrika kuracak. İşte detaylar...

Giriş Tarihi 08 Temmuz 2024, 09:36 Güncelleme Tarihi 08 Temmuz 2024, 10:21
Yeni rota Türkiye! Otomotiv devi BYD’den 27 yıl sonra bir ilk! Dior ve Armani’ye kayyum atanması sonrası...

İÇİNDEKİLER

Dünya moda devlerinden Dior ve Armani'ye çocuk-kaçak işçi çalıştırılması, işçilerin 24 saat ve sağlıksız ortamlarda çalıştırılması, düşük maliyet-yüksek fiyat sebepleriyle İtalya'daki üretim operasyonlarına geçtiğimiz günlerde kayyum atandı. 1.5 trilyon euro'luk pazarın en önemli markalarından olan Dior ve Armani hakkındaki iddialar sektörde bomba etkisi yarattı. Dior ve Armani için deri ürünler yapan atölyelerin, yüksek kaliteli ürünleri perakende fiyatlarının çok altında üretmek için düşük ücretle yabancı iş gücü kullandığı ortaya çıktı. Armani soruşturması ise, İtalya'daki Çinli üreticilerin işçi koruma yasalarını ihlal ettiğini ortaya çıkardı.

EN UYGUN ROTA TÜRKİYE
Artık dünyada tüketiciler markalara sadece estetik ve ürün anlamı yüklemiyor. Alışveriş yaptıkları markanın toplumsal ve dünya için üstlenmiş olduğu değerlere de fiyat veriyorlar. Dolayısıyla o değerleri fiyatladıkları için markaların buna uygun davranması gerekiyor. Sektör temsilcileri, bilinçli tüketicilerin binlerce euro'ya aldıkları ürünlerin yapım aşamasında yaşanan olumsuzlukların gözler önüne serilmesiyle markalardan uzaklaştıklarını ve satışların aniden düşmeye başladığı ifade ediliyor.

Ayrıca markaların üretimde gözlerini yeni rotalara çevirebileceğini, en uygun rotalardan birinin de Türkiye olduğu belirtiliyor. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, "Türkiye'de dünya devlerine fason üretim yapan imalatçılar var. Aynı zamanda Türkiye'deki taklit ürün üreticileri de dünya devleriyle işbirliği yapmaya yönlendirilebilir. Hem 'kayıt dışı ekonomi' sisteme dahil edilir hem de taklit ürün sektöründe çalışanlar işsiz kalmaz" diye konuştu.



TAŞERON OLABİLİRLER
Çanta, ayakkabı ve hazır giyimde taklit ürünler yapan üreticilerin yasal bir çizgi altına toplanıp, dünya devlerine üretim yapar hale getirilebileceğini söyleyen Öncel, taklit ürün üreticilerine ağır cezaların gelmesi gerektiğini söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de taklit ürün üreten çok başarılı üreticiler var. Bu kadar iyi taklit ürün yapılacağına hepsi kayıt altına girsin ve kayıtlı olarak Dior'a, Armani'ye, dünya devlerine üretim yapsınlar. Dünyanın en lüks markalarının taşeron üreticiliğini yapabilirler. Böyle iyi taklit yapan yetenekli üreticiler, hayli hayli orijinal markaya da ürün yapar. Ayrıca ülkemizde üretim yapacaklar için yatırım teşviki, vergi muafiyeti, arsa tahsisi ve sigorta indirimi gibi birçok teşvik bulunuyor."

Dior ve Armani'nin ayrı ayrı değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Öncel, lüks ürün kategorisinde olan bu iki markanın üretim süreçlerinde; diğer markaların dikkat etmesi gereken unsurlardan çok daha fazla detay olduğunu söyledi.



DENETİMLER ÇOK İYİ
Tüm markaların çalışanlarının haklarını gözetmek zorunda olduğunu vurgulayan Öncel, şöyle konuştu:

"Türkiye'de üretim yaptıran yabancı markaların pek çoğu sosyal denetimlerini de yaptırıyor. Yurtdışında üretim yaptıran Türk markaların da denetim mekanizmaları oldukça iyi. Kayyum atanması, markaları daha dikkatli olmaya davet ediyor."



BORSADA 30 MİLYAR EURO'LUK KAYIP
Modanın devleri İtalya'da gerçekleşen kayyum haberiyle sarsılırken, hisse senedi piyasasında ise adeta bu operasyonun ayak seslerinin duyulduğu izlenimi doğdu. Sabah'ta yer alan habere göre, Dior'un mart ayı ortasında 832.5 euro hisse fiyatı, 2 Temmuz'da 661.5 euro'ya geriledi. Bu süreçte yaşanan kayıp yüzde 20.5 oldu. Şirketin piyasa değeri de 150.1 milyar euro'dan 211.7 milyar euro'ya indi.

27 YIL SONRA BİR İLK!
Öte yandan Türkiye tam 27 yıl aradan sonra ilk kez doğrudan yabancı otomotiv yatırımına hazırlanıyor. Dünyanın en büyük üreticilerinden BYD'nin, Manisa OSB'de 1 milyar dolar yatırımla kuracağı fabrikada şarj edilebilir hibrit modeli Seal U DM-i'yi üreteceği tahmin ediliyor. Çinli marka yatırım için ilave gümrük vergisi muafiyeti, şarj edilebilir hibrit modellere ÖTV avantajı ve Manisa'da 4 bin dönümlük arazi olmak üzere 3 önemli teşvik alacak.

Türkiye'nin en büyük ihracatçı sektörü konumundan bulunan otomotiv sektöründe ana üretici yatırımı son olarak 1997 yılında Japon üretici Honda tarafından yapılmış ancak firma 2021 yılında Gebze'deki fabrikasını kapatmıştı. Aradan geçen 27 yılda birçok üreticinin adı yatırımla anıldı ancak hiçbiri hayata geçirilmedi. Ancak, Çinlilerin Batı'ya açılma stratejisi kapsamında üretim tesislerini Avrupa'ya taşımak istemesi yeni yatırımların önünü açtı. 2023 yılından beri devam eden görüşmeler neticesinde, 27 yıl sonra Türkiye'ye ilk büyük çaplı otomotiv yatırımının dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi BYD'den gelmesi bekleniyor. Geçtiğimiz hafta Bloomberg'e konuşan Türk yetkililerin verdiği bilgilere göre, söz konusu yatırımın tutarı 1 milyar dolar olurken fabrikanın kurulacağı yer ise Manisa olacak.

ÜÇ ÖNEMLİ TEŞVİK
Hürriyet'te yer alan habere göre, Fabrika haberlerinin duyurulmasından önce alınan 3 çok önemli karar ise Türkiye'nin Çinli BYD'yi yatırıma çekmek için elinden geleni yaptığını gösteriyor:

EK VERGİ MUAFİYETİ: Bugün (8 Temmuz) itibarıyla geçerli olacak düzenlemeye göre artık Çin'den gelen tüm yakıt türlerindeki otomobillere yüzde 40 ilave gümrük tarifesi uygulanacak. Ancak, resmi olarak yatırım taahhüdü verilirse yatırım yapacağını bildiren Çinli üreticiler teşvik belgesi alarak bu ek gümrük vergisinden muaf tutulacak.

ÖTV DESTEĞİ: Meclis'e sunulan kanun teklifine göre, karbondioksit emisyonu 25 gramın altında olup, elektrikli menzili 70 km ve üstünde olan şarj edilebilir hibrit (Plug-In Hybrid) araçlara ÖTV avantajı gelecek. Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyen ve ÖTV matrahı 1.350.000TL'yi aşmayan araçlardan yüzde 30 ÖTV alınacak.

MANİSA OSB'DEKİ ARAZİ: 2020 yılında Volkswagen'in yapacağı yatırım için fabrikanın kurulması planlanan, Manisa'nın Yunusemre İlçesindeki 3 bin 364 dönümlük arazi, 5 Kasım 2020 tarihinde Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) ilave edilerek kamulaştırılmıştı. İşte BYD'ye fabrika için bu arazinin tahsis edileceği tahmin ediliyor.

Seal U DM-I'Yİ ÜRETEBİLİR
BYD'nin Avrupa'ya açılma stratejisi kapsamında elektrikli otomobillerini Macaristan'da şarj edilebilir hibrit motorlu otomobillerini ise Türkiye'de üretmesi bekleniyor. Meclis'e sunulan yeni ÖTV yasa teklifi ise; 1.5 litre hacmindeki benzinli motoru, 80 kilometre elektrikli sürüş menzili ve 20.5 g/km CO2 emisyonu bulunan Seal U DM-i modelinin Türkiye'de üretilebileceğini işaret ediyor.

VARANK: MÜJDELİ HABERİ YAKINDA DUYURACAĞIZ
TBMM Sanayi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ve beraberindeki heyet, geçen hafta Çin'de teknoloji devleriyle kritik görüşmeler yapmıştı. Varank, ziyaretlerin ardından "Çin ile Türkiye arasında işbirliği ve yatırım gündemi hız kazanıyor. Yeni işbirliği imkânlarını değerlendirmek için Çin'in daveti üzerine verimli bir ziyaret gerçekleştirdik. Doğrudan yatırımlar konusunda iki ülke için de müjdeli haberleri yakında duyacağımıza inanıyoruz" dedi.

TÜRKİYE'NİN OTOMOTİV YATIRIMLARI TARİHÇESİ
1960 Ford Otosan: Ford Motor Company ve Koç Holding'in eşit hisseye sahip oldukları Ford Otosan ilk üretime 1960 yılında başladı. 2023 yılı itibarıyla 746 bin 500 araç, 437 bin 500 adet motor ve 140 bin adet aktarma organı üretim kapasitesi sayesinde Ford Avrupa'nın en büyük ticari araç üretim merkezi.

1967 MAN Türkiye: MAN'ın Almanya dışındaki ilk üretim tesisi olarak 1966 yılında faaliyete geçen ve bir yıl sonra üretime başlayan MAN Türkiye, bugün MAN'ın en büyük ve entegre otobüs fabrikası konumunda.

1968 Mercedes-Benz Türk: 1967 yılında Daimler-Benz AG'nin yüzde 36 ortaklığı ile Otomarsan unvanıyla İstanbul Davutpaşa'da kuruldu. Üretime kuruluşundan bir yıl sonra 1968 yılında başladı. 1.4 milyar Euro'yu aşan yatırım hacmiyle şirket bugün Türkiye'nin en büyük yabancı sermaye yatırımlarından biri.

1971 TOFAŞ: Koç Holding ile Stellantis'in eşit hissedar olduğu Türk Otomobil Fabrikası AŞ 1968 yılında kuruldu. İlk üretim 1971 yılında başladı. Bugün 450 bin adetlik üretim kapasitesiyle otomobil ve hafif ticari araç üretimi yapıyor.

1971 Oyak Renault: 1969 yılında OYAK Holding ile Fransız Renault Grubu ortaklığında kurulan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları AŞ, 1971 yılında üretime başladı. Günümüzde Renault Grubu'nun dünya çapındaki 40 üretim tesisinin en büyük kapasiteye sahip fabrikalarından biri.

1984 Anadolu Isuzu: Anadolu Grubu ile Japon Isuzu Motors Limited ve uluslararası ticaret alanında faaliyet gösteren Japon Itochu'nun ortaklığında kurulan Anadolu Isuzu, günümüzde ticari araç üretimine odaklanıyor.

1994 Toyota: Toyota'nın Avrupa'daki üretim tesislerinden biri olan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş., bugün Sakarya İli Arifiye İlçesinde Corolla ve Toyota C-HR modellerinin üretimini yapıyor.

1997 Hyundai Assan: Yüzde 70 Hyundai Motor Company ve yüzde 30 Kibar Holding ortaklığıyla yönetilen Hyundai Assan, İzmit'te i10, i20 ve Bayon modellerinin üretimini yapıyor.

1997 Honda: 1997 yılından beri Kocaeli'nin Gebze ilçesinde faaliyet gösteren Honda otomobil fabrikası, 2021 yılında Türkiye ve İngiltere'de fabrikalarını kapattı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN