TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Yaşar Fatih Karahan başkanlığında toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 50'de sabit kalmasına karar verdiği bildirildi.
Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin bir zayıflama kaydettiği belirtilen duyuruda, "Öncü göstergeler temmuz ayında aylık enflasyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret etmektedir." ifadelerine yer verildi.
Duyuruda, buna karşın, ana eğilimdeki yükselişin nispeten sınırlı kalacağının öngörüldüğü kaydedilerek, yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşlamaya devam ettiğini teyit ettiği belirtildi.
Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılığın, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskılarını canlı tuttuğu vurgulanan duyuruda, Kurul'un enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip ettiği bildirildi.
SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞU SÜRECEK
Duyuruda, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir."
Kredi büyümesi ve kompozisyonu göz önünde bulundurularak makro finansal istikrarı ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek şekilde yabancı para kredilere yönelik ek önlemlerin alındığı ifade edilen duyuruda, kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının ilave makro ihtiyati adımlarla desteklenmeye devam edileceği aktarıldı.
EKONOMİSTLERDEN İLK DEĞERLENDİRME
Stratejist Cüneyt Paksoy, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
TEMKİNLİ OLMANIN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLİYOR
İşte o açıklamalardan satır başları;
Beklediğimiz oldu. MB'nin şu ana kadar yürüttüğü politikanın karşılığını hem veri setinde hem gelişmelerde finansal istikrar olarak aldık. An itibariyle ben Merkez Bankası'nın kazandığı bu manevra alanının çok kıymetli olduğunu ve bunu devam ettirme adına metinde ifadelere yer vermesini beklediğimi düşünüyorum ama bundan sonra eylülden sonra artık Fed'in de faiz indirimi sürecini biraz daha net olarak konuşabileceğimiz döneme gireceğiz. Yani global ölçekte bir risk iştahında artış olması durumda potansiyel yeni yabancı girişlerinin artması durumunda Merkez Bankası, kendisine oluşacak alanı kullanmak üzere eylül ayından sonra yıl sonuna kadarki dönemde söylemlerine bir miktar sıkı para politikasına devam eder ama gerekli alan oluştuğunda da bunu kullanmak noktasında belki bir ifade belirtebilir. Bu veya bir sonraki toplantıda bu beklenebilir. Son gelişmelere baktığımızda globalde bir paradigma değişimi var. Özellikle ABD seçimlerine dünya için major bir değişiklik oldu. Potansiyel bir Trump başkanlığının Fed'in faiz indirimi üzerindeki etkisi konuşuluyor. Merkez Bankası bu resme de bakıyor. Piyasanın beklentisi Merkez Bankası'nın beklentisine yaklaştı. Metinde temkinli olmanın önemine dikkat çekiliyor.