Yaz sezonunda restoranlar gündemden hiç düşmedi. Özellikle turistik bölgelerdeki fahiş fiyatlar tüketiciyi bezdirdi. Makul kâr marjıyla işini yapan esnaf bir yana; gözünü para bürüyen, bunun için türlü oyunlara başvuran çok sayıda fırsatçı türedi. Hatta menü zorunluluğunun, 'Yenisini basıyoruz', 'QR kod sisteminde sorun var' gibi bahanelerle aşıldığı, bu şekilde tüketicilerin karşısına sürpriz hesaplar çıkarıldığı görüldü.
5 MEZE 2.250 TL
En dikkat çekici örnek Datça'dan geldi. 3 arkadaşıyla bir balık restoranına giden bir tüketici, menü isteyince 'Yenileniyor' cevabıyla karşılaştı. Gelen hesap karşısında ise büyük şok yaşadı. Tabağı 100-150 liradır diye düşündüğü küçücük mezeye 450 lira ödemek zorunda kaldı. 5 çeşit meze 2 bin 250 lira tutarken, sorun çıkmasın diye hesabı ödeyen tüketici "Fiyatı bilseydik oturmazdık" yorumu yaptı.
SERP'ME' KAHVALTI
Bir başka tüketici de Kaş'ta kahvaltı için gittiği kafede bozuk QR kodla karşılaştı. "Serpme kahvaltı, her şey var" yanıtını aldı. Hesabı öderken ise yumurta, su, ekmek ve çaya ayrı para ödemek zorunda kaldı. Yaşadıklarını "Tadımız kaçmasın diye hesabı ödeyip kalktık. Sorunu CİMER'e ve şikayet platformlarına yazdık" şeklinde anlattı.
KEBABI 4'TE 1 FİYATINA SATIYOR
Elazığ'da 15 yıldır kent merkezinde hizmet veren bir işletme, fahiş fiyat artışı yapanlara inat herkes kebap yiyebilsin diye tarifesini değiştirmiyor. İşletmede, 4 Adana kebap, 4 tavuk şiş ve 4 lahmacun 550 liradan satılıyor. Bir kebabın 500 liradan satılmasına anlam veremediğini dile getiren işletme sahibi Fuat Demirbağ, "Biz sürümden kazanıyoruz. Her şeyin bir maliyeti olur, bin maliyeti olmaz. 600 lira aldıkları kıymadan 10 şiş kebap yapıyorlar. Her bir şişi 500 liradan sattıklarında 5 bin lira kazanıyorlar. 600 lira kıyma, 10 tane ekmek, 500 lira da salatasına gitse bile 3 bin 800 lira gibi kazanç elde ediyorlar. Bu çok yanlış" dedi. Restoranın müşterileri ise fiyatlardan memnuniyetini dile getirdi.