İş dünyası temsilcileri, 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ın (OVP) ülkenin ekonomik açıdan geleceğine yönelik olumlu sinyaller vermesi, gelişme ve kalkınmaya olumlu katkı sağlayacak olması açısından önemine işaret etti.
İş dünyası temsilcileri, 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ın (OVP) ülkenin ekonomik açıdan geleceğine yönelik olumlu sinyaller vermesi, gelişme ve kalkınmaya olumlu katkı sağlayacak olması açısından önemine işaret etti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Orta Vadeli Program'ın (OVP) uygulanma sürecinde, finansmana erişimin kolaylaştırılması başta olmak üzere, reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesini ve kamu özel sektör istişaresinin artırılmasını önemli gördüklerini belirtti.
Hisarcıklıoğlu, yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve 2025-2027 dönemini kapsayan OVP'ye ilişkin değerlendirmede bulundu.
OVP'nin ülke ve millete hayırlı olmasını dileyen Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak temel beklentilerinin finansal istikrar, öngörülebilirliğin artması, enflasyonun tek haneye düşürülmesi, sürdürülebilir büyüme ve yapısal reformlara öncelik verilmesi olduğunu vurguladı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu
TÜM GÜCÜMÜZLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Hisarcıklıoğlu, programdaki yapısal reformlar konusunda atılacak güçlü adımların ülkenin küresel rekabet gücünü artıracağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bugün açıklanan OVP, enflasyonla mücadele, öngörülebilirlik ve sürdürülebilir büyüme için önemli bir yol haritası sunmaktadır. Özellikle bir hususu vurgulamak isterim. Programın uygulanma sürecinde, finansmana erişimin kolaylaştırılması başta olmak üzere, reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesini ve kamu özel sektör istişaresinin artırılmasını önemli görüyoruz. Bizler de, iş dünyası olarak, ülkemizin hedefleri doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Orta Vadeli Program'da (OVP) öngörülebilirliğin artırılmasının vurgulanmasının iş dünyası açısından değerli olduğunu belirterek, "Ayrıca, enflasyonu azaltırken bir yandan da dezenflasyon süreciyle uyumlu daha makul bir büyüme patikası öngörülüyor, bu da bir diğer önemli yaklaşım." ifadesini kullandı.
Olpak, yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve 2025-2027 dönemini kapsayan OVP'ye ilişkin değerlendirmede bulundu.
OVP'de başta enflasyonla mücadele olmak üzere dengesizliklerin olabildiğince giderilmesinin hedeflendiğini belirten Olpak, programın, öngörülebilirliği daha makul hale getiren, sağlıklı bir büyüme ve kalkınma için gerekli alt yapının hazırlandığı bir çerçeve ve çok boyutlu bir yaklaşımla ele alındığını kaydetti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak
Ana hatları ile geçen yılki programın devamı niteliğinde olan programda, enflasyon ve büyüme rakamlarında teknik bazı güncellemeler yapıldığını, bunların da mevcut gelişmeler ve ekonominin şartları çerçevesinde yapılması gerekli olan düzenlemeler olduğunu belirten Olpak, şunları kaydetti:
"Bu yılı kapsayan enflasyon hedefinin önceki OVP'de ilk açıklanan yüzde 33'ten yüzde 41,5'e çekilmesi ve geçen sene 2024 yılı için açıklanan büyüme tahmininin yüzde 4'ten yüzde 3,5'e çekilmesini bu çerçevede daha makul buluyoruz. Programın en önemli kazanımı ise 2026 yılı sonunda tek haneye inmesi hedeflenen enflasyon olacaktır. İş dünyası olarak belirsizliği sevmediğimizi ve öngörülebilir ortamın bizim için çok önemli olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Bu nedenle programda, öngörülebilirliğin artırılmasının vurgulanması iş dünyamız açısından değerli. Ayrıca, enflasyonu azaltırken bir yandan da dezenflasyon süreciyle uyumlu daha makul bir büyüme patikası öngörülüyor, bu da bir diğer önemli yaklaşım."
"DAHA DENGELİ BİR GELİR DAĞILIMINA ULAŞMA HEDEFİNİ ÖNEMLİ BULUYORUZ"
Nail Olpak, OVP'de yer alan makroekonomik çerçeveyi destekleyecek 8 politika alanının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Özellikle işgücü piyasasının etkinleştirilmesinden beşeri sermayenin geliştirilmesine, AR-GE ve yenilikçi kapasiteden iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ikiz dönüşüme kadar pek çok alanda atılacak yeni ve güçlü adımları isabetli bulduklarını aktaran Olpak, "Bu adımlarla ekonominin dengelenme süreci sağlanırken, bir yandan da orta uzun vadeli yapısal iyileştirmelerin ışığında daha yüksek bir büyüme patikasına ve daha dengeli bir gelir dağılımına ulaşma hedefini önemli buluyoruz." ifadesini kullandı.
Bu süreçte gerek ihracatçılara gerekse KOBİ'lere yönelik, programı bozmayacak şekilde uygulanacak makul destekleri de çok önemli bulduklarını aktaran Olpak, iş dünyası olarak programın başarısının öneminin farkında olduklarını belirtti.
KALICI DÜŞÜK ENFLASYONA İVEDİ ŞEKİLDE ULAŞILMASI ÖNEMLİ
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomik programın uygulama sürecinde sıranın zor kazanımları elde etmeye geldiğini belirterek, "Kalıcı düşük enflasyona ivedi şekilde ulaşılması önemli. Zorlu hedeflere, iş dünyasının üretim ve istihdam hedeflerinden ödün vermeden ulaşmak daha da önemli." ifadelerini kullandı.
Şekib Avdagiç, yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin değerlendirmede bulundu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç
Avdagiç, revize edilen OVP'nin dezenflasyonu temel öncelik olarak ilan ederken, programın üreteceği sonuçların reel sektörün yapısal gücüne halel getirmemesini vazgeçilmez gördüklerini ifade etti.
Türkiye'nin kapsamlı bir ekonomik program yürüttüğü bu dönemde, OVP'nin güncellenmesinin proaktif bir yaklaşım olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti:
"Bununla birlikte OVP'nin 'dengelenme programı' olarak ilerlemesini ve terazinin iş dünyası kefesini ihmal etmemesini istiyoruz. Farkındayız, ekonomik programın uygulama sürecinde sıra zor kazanımları elde etmeye geldi. Kalıcı düşük enflasyona ivedi şekilde ulaşılması önemli. Zorlu hedeflere, iş dünyasının üretim ve istihdam hedeflerinden ödün vermeden ulaşmak daha da önemli. Görüyoruz ki yeni OVP'de hem enflasyon tarafında hem büyüme tarafında revizyonlar oldu. Böylece ekonominin gerçekleriyle uyumlu, yeni gelişmeler karşısında anında refleks gösterebilen bir yönetim anlayışı ortaya kondu."
"ENFLASYONLA MÜCADELE EDERKEN ÜRETİM, İHRACAT, İSTİHDAM EKOSİSTEMİNİ KORUMAYI İHMAL EDEMEYİZ"
Şekib Avdagiç, OVP hedeflerinin yakalanmasının bir ayağı topyekun kararlılık ise diğerinin de bugünkü programda sıkça vurgulandığı gibi yatırım ortamının süratle iyileştirilmesi olduğunu vurguladı.
Yeni Türkiye ekonomisi hikayesinin temellerinin mutlaka reel sektörün eliyle atılacağını, bu nedenle özellikle KOBİ'lerin, ayakta kalmak için finansman imkanlarının artmasına, üretimlerini güçlendirecek şekilde yatırım koşullarının revize edilmesine ihtiyacı olduğunu belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
"Bir kere daha ifade etmeliyiz ki enflasyonla mücadele ederken üretim, ihracat, istihdam ekosistemini korumayı ihmal edemeyiz. Özel sektörün nefesi güçlü olmalı ki hedeflerimizi gerçekleştirebilelim. OVP hedeflerinin yakalanmasının önemli ayaklarından biri, kur politikasının gerçekçi olmasıdır. 2025 sonrası kur ve enflasyon arasında bir korelasyon öngörülmüş olmakla beraber, 2024 için öngörülen kur, ihracatçıyı ve ihracata çalışan sektörleri ciddi şekilde zorlamaya devam edecektir. Bu durumun ithalatı artırarak cari dengede bir risk oluşturmaması için gerekli tedbirlerin alınacağının beklentisi içindeyiz."
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, yazılı açıklamasında, ülkenin ekonomide 3 yıllık yol haritasını belirleyen programın hayırlı olmasını diledi.
OVP'nin açıklanmasının ülkenin ekonomik geleceğine ilişkin sinyaller sunması açısından önemli olduğunu belirten Ardıç, "Belirlenen stratejik adımlar, son dönemde bozulan makroekonomik dengenin yeniden tesis edilmesine katkı sağlayacaktır." değerlendirmesini yaptı.
OVP'de yapısal reformlarla desteklenen makro istikrara yönelik politika hedeflerini görmenin kendilerini umutlandırdığına işaret eden Ardıç, özellikle fiyat istikrarının sağlanması için kapsamlı ve koordineli yaklaşımın olumlu olacağını bildirdi.
Ardıç, beklentilerin yönetilmesinin güvenin yeniden tesisi açısından önemini vurgulayarak, parasal sıkılaşma, mali disiplin ve yapısal reformların istikrara giden yolda ülkenin temel politikası olacağını vurguladı.
OVP'de yapısal dönüşüme ilişkin somut yol haritasının ortaya konulduğunu da belirten Ardıç, şunları kaydetti:
"Sanayide sektörel dönüşüm sağlanarak yüksek katma değerli üretim yapısına geçişin hedeflenmesi, sanayicilerimizin rekabet gücünü yükseltmeye, dış pazarlara erişimini kolaylaştırmaya, üretim, istihdam ve ihracatımızı artırmaya katkı sunacaktır. Ülkemizin OVP'de belirlenen hedeflere ulaşabilmesi için topyekun hareket etmeliyiz. Sanayicimizin üretme azmini kırmadan bu hedeflere hep birlikte ulaşabilmek için uygun koşullar sağlanmalıdır. Programın kararlı bir şekilde uygulanması, makroekonomide istikrarın sağlanmasında oldukça önemli olacaktır."
"OVP'NİN ŞEFFAF BİÇİMDE PAYLAŞILMASI ÇOK KIYMETLİ"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da iş dünyası olarak ekonomide öngörülebilirliğin artırılması ve yatırım ikliminin iyileştirilmesi adına OVP'de ortaya konulan hedef ve politikaların kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılmasını çok kıymetli bulduklarını belirtti.
Programın hazırlanmasında emeği geçen tüm kurum ve kişilere teşekkür eden Baran, OVP'nin temel amacının, enflasyonun kademeli olarak tek haneli seviyelere düşürülmesi, büyüme potansiyelinin dezenflasyon süreciyle uyumlu şekilde yükseltilmesi olduğunu bildirdi.
Baran, şunları kaydetti:
"Enflasyonla mücadelenin sonuçlarının ortaya çıkabilmesi ve enflasyonun tekrar tek haneli seviyelere inerek fiyat istikrarının sağlanabilmesi için para politikalarının tek başına yeterli olmadığını her fırsatta ifade etmiştik. Programda, para, maliye ve gelirler politikaları arasındaki güçlü eşgüdümün sağlanacağına vurgu yapılmasını kıymetli buluyoruz. Yıl sonu enflasyon hedefindeki artışın, gerçekçi bakış açısıyla yapılan bir revize olduğu görülmekle birlikte, sürecin uzaması veya iniş sürecinde enflasyonun belli bir noktada uzun süre kalmasının reel sektörü olumsuz etkileyeceğini de hatırlatmak isteriz."
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran
Gürsel Baran, verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması için yapısal reformların hayata geçirilecek olmasının önemine dikkati çekerek, "Yeşil dönüşüm ve yapay zeka ile birlikte küresel ekonominin büyük bir dönüşüm yaşadığı bu süreçte, Türkiye'nin geleceğini, her alanda gerçekleştirilecek yapısal reformlar şekillendirecektir." ifadesini kullandı.
"ADİL VE ETKİN BİR VERGİ SİSTEMİNİ SAVUNUYOR VE BEKLİYORUZ"
Kayıt dışılığın Türkiye ekonomisinin uzun yıllardır mücadele ettiği bir olgu olduğunu belirten Baran, şu ifadeleri kullandı:
"Reel sektör olarak, adil ve etkin bir vergi sistemini savunuyor ve bekliyoruz. Bunun için öncelikli olan da kayıt dışı ile mücadele ve denetimlerde etkinliktir. OVP'nin omurgasını oluşturan konulardan birinin kayıt dışıyla mücadele olması, programın hedefine ulaşacağına inancımızı pekiştirdi. Kayıt dışı bir yandan Türkiye ekonomisinin büyüklüğünü gizlerken öte yandan, haksız rekabetiyle kayıtlı ekonomiyi de etkilemektedir. Bu nedenle kayıt dışı ile hak ettiği şekilde gerçekleştirilecek mücadele, Türkiye ekonomisini kuvvetlendirecektir."
Baran, KOBİ'lerin sağladığı istihdam, üretim ve ticaretle, Türkiye ekonomisinde önemli bir yer edindiğini vurgulayarak, sürdürülen sıkı para politikalarıyla çelişmeyecek seçici kredi uygulamalarının KOBİ'lerin desteklenmesi açısından büyük fayda sağlayacağına işaret etti.
KOBİ'lerin desteklenmesinin Türkiye ekonomisinin belkemiğinin korunması anlamına geleceğini ve programda yer alan büyüme, istihdam, enflasyon, cari denge, yeşil ve dijital dönüşüm hedeflerine olumlu katkı sunacağını bildiren Baran, şunları kaydetti:
"Reel sektörün desteklenmesi açısından katılım bankalarının daha etkin hale gelmesi gerekiyor. Gelişme ve kalkınmayı, buna paralel olarak da yatırım ve istihdamda büyümeyi odağa alan bu programın, ülkemizin daha müreffeh yarınlara erişebilmesinin anahtarı olacağına inanıyoruz. OVP'nin ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. İş dünyası olarak dün olduğu gibi yarın da elimizden geleni yapmaya devam edecek, ortaya konulan hedeflerin gerçekleşmesi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz."