Türkiye enerjide dışa bağımlığı azaltma, arz güvenliğini sağlama, özellikle çip teknolojinde oyuncu değiştirici maden kaynaklarını etkin kullanmada sessiz stratejik devrime imza atıyor.
Türkiye enerjide dışa bağımlığı azaltma, arz güvenliğini sağlama, özellikle çip teknolojinde oyuncu değiştirici maden kaynaklarını etkin kullanmada sessiz stratejik devrime imza atıyor.
Nadir Toprak Elementleri'nde (NTE) saflaştırma ve nihai ürüne ulaşma noktasında küresel yüksek teknoloji devleriyle görüşmeler sürüyor. Karadeniz'deki doğalgazın, Gabar'daki petrolün ekonomiye kazandırılması yanında, kışa hazırlık için 12-14 milyar metreküp doğalgaz depolayabilecek kapasite geliştiriliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın yakından takip ettiği sıcak gündem başlıkları ve bu sahalardaki gelişmeler özetle şöyle:
OYUN DEĞİŞTİRİCİ ÜLKE
Nadir Toprak Elementleri (NTE) ülkemizin ekonomi için oyun değiştirici kabiliyeti olabilecek alanlardan biri. NTE; yeni teknolojilerde, çip teknolojilerinde, depolama teknolojilerinde, batarya teknolojilerinde, güneş enerjisi hücrelerinin yapımında ve elektrikli araçlarda kullanılıyor. Dünyanın birincil gündemi haline gelen enerji dönüşümü için gerekli.
Dolayısıyla bu madenlere sahip olmak stratejik açıdan büyük önem arz edecek. Türkiye de bu madenleri saflaştırma teknolojisine yoğunlaşmış durumda. Şu anda Çin'den sonra dünyadaki ikinci büyük NTE rezervi Eskişehir/Beylikova'da. Nadir toprak elementlerinde teknolojiyi kazanarak katma değerli üretim yapmayı hedefleyen Türkiye, bu alanda stratejik bir konuma yükselmiş olacak.
KIŞA HAZIRLIK, DEPOLAMA:
Türkiye, geçmiş yıllarda özellikle kış aylarında tedarikçi ülkelerden kaynaklanan arz problemleri yaşadı. Yıllık 55-56 milyar metreküp gaz kullanan Türkiye, buradan alınan derslerle depolama yatırımlarına öncelik verdi. Tuz Gölü'ndeki depolama kapasitesinin arttırılması ile en geç 3 yıl içinde yıllık tüketimin en az %25'inin depolanması hedefleniyor. Tuz Gölü doğalgaz depoları kurulurken yüksek çevresel hassasiyet de gösterildi. Tuz Gölü, flamingoların göç yolları üzerine olması nedeniyle bu canlıların zarar göreceği iddia edildi. Ancak, söz konusu tesislerden göle taze su kaynağı temin edilmesi sayesinde Tuz Gölü'nün kuruyan kısımları yeniden canlandı ve göl, göçmen kuşların konaklama merkezi özelliğini sürdürebildi.
KARADENİZ'DEN GABAR'A ENERJİ
2023 yılında 38 milyar dolar ham petrol ithal eden Türkiye, petrolde yüzde 92 oranında dışa bağımlı durumda. Bugün Gabar'daki petrol üretimi günlük 47 bin varile ulaştı. Çok zorlu bir coğrafyada, geçmişte terörden dolayı girilemeyen yerlerde yaklaşık 480 kilometre yol yapıldı. Sahada üç bine yakın istihdam sağlandı. Böylece hem bölgenin kalkınmasına katkıda bulunuldu hem de ülke ihtiyacının yüzde 5'i de bu bölgeden karşılandı. Şimdi Gabar'da hedef günlük 100 bin varil. Türkiye'nin diğer sahalarında bir kuyudan günlük 30-50 varil ham petrol üretilebilirken Gabar'dan kuyu başına günlük 1.000 varil petrol alınabiliyor. Gabar, 100 bin varile çıktığında ekonomiye 3 milyar dolar gelir sağlayacak. Karadeniz gazının katkısı ise 1.5 milyarı aşacak. Böylece Karadeniz'den Gabar'a uzanan keşiflerin etkisi 5 milyar dolara ulaşacak.
2053 SIFIR KARBON
Son 20 yılda Türkiye'nin enerji talebi 3 katına çıktı. Önümüzdeki 10 yıl boyunca talebin her sene yüzde 4 artması bekleniyor. Bu talebi yerli ve milli yani temiz enerji kaynaklarıyla karşılanması amaçlanıyor. Bunun için Türkiye enerji sepetine nükleer gibi sıfır emisyonlu enerji kaynakları ekleniyor. Ayrıca yenilenebilir enerjiye de ağırlık veriliyor. Bu kapsamda her yıl rüzgâr ve güneşte 5 bin megavat yeni kurulu güç ekleyecek şekilde yatırım planlanıyor. 2035 yılına kadar rüzgâr ve güneşte 60 bin megavat ekstra kurulu güce ulaşılması hedefleniyor.
YENİ GAZ PLATFORMUYLA ÜRETİM İKİYE KATLAYACAK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası'nda kullanılacak yeni doğalgaz platformunun gelecek hafta sonuna doğru ülkeye geleceğini belirterek, bu platformun aktif hale gelmesiyle üretimin 2 katına çıkarılacağını kaydetti. "Türkiye Buluşmaları" etkinlikleri kapsamında Balıkesir'de bulunan Bayraktar, bor madeninin bor karbüre dönüştürüldüğünde, Bandırma'daki tesiste 1.350 tonluk yıllık üretime ulaşıldığında, ürünün tonunun 500-700 dolar değil, 35 bin doların üzerine çıkabileceğini söyledi. Sabah'ta yer alan habere göre, Petrol ve doğal gaz rezervlerine değinen Bayraktar, şöyle konuştu:
"Gabar'da günde 47 bin varil petrol üretiyoruz. Geçmişte gidilemeyen, terörle engellenmiş coğrafyalarda bugün 3 bine yakın gencimize istihdam sağlanıyor. 2020'de dünyadaki en büyük deniz keşfini yaptık. 'Yapılamaz, aranamaz' dediler. Çok şükür o gazı biz aradık. Karadeniz'de deniz derinliğinin 2 kilometreden fazla olduğu bir lokasyonda gazı bulduk, kıyıdan 170 kilometre mesafeden taşıdık, bugün yaklaşık 2.6 milyon hanede kullanılır hale geldi. 6 milyon metreküp günlük üretimle o sahayı çalıştırıyoruz."
Bigadiç'te Eti Maden'in Bor Granül Fabrikası'nın açılışında konuşan Bayraktar, "Maden çeşitliliğinde dünyanın önde gelen 10 ülkesi arasındayız. Önümüzdeki süreçte bu rezervleri hızlı şekilde ekonomiye katmamız, sanayimizi geliştirmemiz, daha fazla nihai ürün üretmemiz, katma değerli madencilik anlayışı ile hareket etmemiz gerek. Bu tesisle gübre katkı maddesi üreteceğiz" dedi.
BERAT ALBAYRAK'IN POLİTİKALARINA DİKKAT ÇEKTİ
Öte yandan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'e de önemli açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Berat Albayrak'ın ortaya koyduğu politikalara dikkat çekti.
Albayrak, şu sözleri kullandı:
"2016 yılından sonra Berat Bey'in (Albayrak) ortaya koyduğu bir politika vardı. Onun içerisinde bizim en çok zorlandığımız şey, zihinlerdeki 'Biz bunu yapabilir miyiz?' bakış açısıydı. Çok şükür biz onu başardık. Bütün bunların yapılabilmesinin arkasında çok güçlü bir siyasi irade ve çok güçlü bir lider var. 1.5-2 yıl süren hükümetlerle bunu yapma ihtimaliniz yok. Gabar'ı terörden temizlemeseydik, Kuzey Irak'ta askerimiz olmasaydı faaliyetlerimiz kesintisiz bir şekilde sürmezdi."
AKDENİZ'DE AB YAPTIRIMI
"Mart 2016 bizim Akdeniz'le ilgili toplantı yaptığımız ilk tarihtir. Akdeniz'de biz bir metre sondaj yapamazdık. Örtülü olan-olmayan yaptırımlarla Akdeniz'de ilk lokasyonu bitirdik. Lokasyonumuzu değiştirdiğimiz anda herkes bize 'Biz gidiyoruz' dedi. Kendi başkentlerinden, kendi dışişleri bakanlıklarından aldıkları telefonlarla bizi terk eden yabancı şirketler oldu. Türkiye Petrolleri'nde bizim hâlâ iki arkadaşımız Avrupa Birliği'nin yaptırım listesinde. Bu süreç böyle bir süreçti ama hamdolsun hallettik."
9 DERİN DENİZ SONDAJI
"Türkiye'nin dışa bağımlılıktaki en önemli iki kalemi petrol ve doğalgaz. Biz farklı bir bakış açısıyla bunları aramalıyız dedik ve denizlerimize yoğunlaştık. 2016'dan başlayarak Türkiye şu an dünyanın en modern filolarından birisini oluşturdu. Biz o dönem bu gemileri çok uygun şartlarda aldık. İlk arama kampanyamızın en önemli yeri Akdeniz'di. 9 derin deniz sondajı yaptık. Akdeniz'de aramaya başladığımızda beraber çalıştığımız servis şirketlerinin birçoğu bizi terk etti. Yani gemilerimiz olmasaydı biz sondaj yapamazdık."