Sağlık Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılında Türkiye'de termal ve kaplıca turizmi kapsamında yaklaşık 3 milyon turistin ağırlanması bekleniyordu.
Ancak yıl sonu verileri bu rakamın yaklaşık 2,6 milyon seviyesinde kaldığını gösterdi. Bunun en önemli sebepleri arasında ekonomik dalgalanmalar, jeopolitik riskler ve tesislerin yetersiz tanıtımı yer alıyor. Termal turizmden elde edilen gelir ise 2024 yılında yaklaşık 4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Özellikle Afyonkarahisar, Denizli, Yalova, Balıkesir ve Kütahya gibi termal turizmin yoğun olduğu iller, bu pastadan en büyük payı alan bölgeler oldu.
TÜRKİYE'NİN TERMAL POTANSİYELİ
Dünya genelinde termal kaynaklardan elde edilen gelir, yıllık 60 milyar dolar civarındayken, Türkiye'nin bu pastadan aldığı pay henüz beklenen seviyelerde değil. Oysa Türkiye'nin sahip olduğu jeotermal kaynak potansiyeli, dünya genelindeki toplam potansiyelin yaklaşık %10'una denk geliyor. Ancak, bu potansiyelin yalnızca %15'i aktif olarak kullanılıyor. Uzmanlara göre, termal kaynakların doğru değerlendirilmesi durumunda yıllık gelirlerin rahatlıkla 10 milyar dolara ulaşabileceği belirtiliyor.
YABANCI TURİSTLER İÇİN ÇEKİM MERKEZİ
Son yıllarda özellikle Avrupa, Rusya, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinden gelen turistler, termal turizm tesislerine büyük ilgi gösteriyor. Ancak yüksek konaklama maliyetleri, ulaşım zorlukları ve yetersiz reklam kampanyaları nedeniyle bu talep istenilen seviyelere ulaşılamıyor. Yalova'da hizmet veren bir kaplıca tesisinin yöneticisi Ahmet Yılmaz, "Yabancı turist sayısında her yıl artış olsa da henüz potansiyelin çok uzağındayız. Özellikle Çin ve Güney Kore gibi ülkelerden gelecek turistleri çekebilmek için özel kampanyalar düzenlemeliyiz." şeklinde konuştu.
YERLİ TURİSTLERİN GÖZDESİ OLABİLİR
Yalnızca yabancı turistlere yönelik çalışmalar değil, aynı zamanda yerli turistlere yönelik kampanyalar da artırılmalı. Uzmanlara göre, ekonomik krizler sırasında yerli turistlerin tercihlerini daha uygun maliyetli termal tesislerden yana kullanmaları bekleniyor. Bununla birlikte, pandemi sonrası ortaya çıkan sağlık bilinci artışı da termal turizmi tercih edenlerin sayısını artırıyor.
Türkiye'de termal turizmin geliştirilmesi adına çeşitli teşvikler bulunuyor. Özellikle Sağlık Bakanlığı'nın destekleri, termal turizm tesislerinin modernize edilmesi ve uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi açısından önem taşıyor. Ancak bu teşviklerin daha etkin kullanılması ve özellikle tanıtım faaliyetlerinin güçlendirilmesi gerekiyor.
GELECEK PLANLARI VE BEKLENTİLER
Uzmanlara göre, Türkiye'nin termal turizmde dünya genelinde ilk üç ülke arasında yer alabilmesi için tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmesi ve mevcut tesislerin yenilenmesi şart. Bunun yanı sıra uluslararası iş birliği anlaşmaları ve sektörel fuarlarda daha aktif rol alınması gerektiği de vurgulanıyor. Eğer bu adımlar atılırsa, Türkiye'nin yıllık 10 milyar dolar hedefini yakalaması mümkün görünüyor. Aksi takdirde, termal turizmin potansiyeli, yeterince değerlendirilemeyen bir zenginlik olarak kalmaya devam edecek.