Topraklarımızın yüzde 66'sının ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'inin 1'inci ve 2'nci derece deprem bölgesinde yer aldığını anlatan Gedikli, "Depremi engelleyemesek bile sebep olduğu kayıpları, ekonomik ve psikolojik yıkımları engellemek adına devletimiz bu konuda gerekli tedbirleri almaktadır. 2012 yılında çıkarılan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği, bu tedbirlerin en önemlisidir" dedi. Yapılan kentsel dönüşüm faaliyetlerinin bütüncül anlamda geleceği de planlamak olduğunu vurgulayan Gedikli, "Yapılan çalışmalarla sadece yapılar yenilenmekle kalmıyor; ayrıca sosyal çevre, trafik, altyapı gibi pek çok farklı alanda da düzenlemeler yapılıyor. Kentsel dönüşüm ve riskli alanların yeniden geliştirilmesi süreçlerinin hayati bir zorunluluk olduğu unutulmamalıdır" diye konuştu.
132 BİN 276 BÖLÜM
Emlak Konut olarak İstanbul, Ankara ve Kocaeli'nde yerinde dönüşüm faaliyetlerine devam ettiklerini dile getiren Gedikli, şunları kaydetti: "Yaptığımız çalışmalarla dönüşüm sahasında bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak okul, cami, kreş, meydan, park gibi sosyal çevreye etki edecek yapıları da geliştirmeye özen gösteriyoruz. Aslında, son 16 yılda geliştirdiğimiz 132 bin 276 bağımsız bölümün tamamına baktığımızda; proje geliştirdiğimiz noktalarda sadece konut değil, yaşam alanlarını bir bütün olarak geliştirdiğimiz görülebilir."