CIA belgelerinde 12 Eylül darbesi! İşte ABD'nin kanlı planının deşifresi

Bugün Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümü... Tam 43 yıl önce yapılan darbenin ardından 1982'de yürürlüğe giren darbe anayasası ise Türk demokrasisine anayasa kılıfı adı altında 'deli gömleği' giydirildi. 12 Eylül Darbesi'nden aylar sonra hazırlanan CIA raporu, ABD'nin Türkiye'ye müdahalelerini açıkça ortaya koydu. Darbe Anayasası ve cunta yönetimi güzellemesi yaparken binlerce kişinin öldüğü, on binlerce kişinin tutuklandığı 12 Eylül Darbesi'nin amacının demokrasiyi tesis etmek olduğunu iddia eden raporda darbecilerin Kıbrıs'ı peşkeş çekmeyi ve Batı'ya bağımlılığı sürdürmeyi hedeflediği de açıkça görülürken 28 Şubat Postmodern Darbesi ile ilgili ise kritik bir detay ortaya çıkıyor.

1 | 41

Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 Darbesi'nin bugün yıldönümü. 43 yıl önce yapılan darbenin ardından 1982'de yürürlüğe giren darbe Anayasası ise Türk demokrasisine Anayasa kılıfı adı altında 'deli gömleği' giydirildi. Darbenin izlerinin silinmesi, demokratik hakların geri verilmesi, siyasetin alanının genişletilmesi için o günden bu yana anayasada birçok kez değişiklik yapıldı. Ancak 12 Eylül Darbesi'nin ne Anayasa, ne siyaset ne de toplumsal hayattaki izleri tam olarak silinemedi.

2 | 41

İŞKENCE VE İDAMLAR
12 Eylül 1980 tarihinde yönetime el koyan darbeciler siyasi ve toplumsal hayatın üstünden buldozer gibi geçti. Tüm temel hak ve özgürlükler askıya alındı. Başbakanından muhalefet partisi liderine kadar binlerce insan cezaevlerine gönderildi.

3 | 41

1 MİLYON 683 BİN KİŞİ FİŞLENDİ
Bu süreçte 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 bin kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi, 50'si asıldı, 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. Cezaevlerinde yüzlerce kişi işkence altında yaşamını yitirdi. Darbeciler el koydukları yönetimi yaklaşık 3 yıllık sürenin sonunda 6 Kasım 1983 seçimleri ile sivillere bıraktı.

4 | 41

Ancak 1982 Anayasası sayesinde sivil siyasetin hep ensesinde olup nefes almasına izin vermedi. Anayasaya yerleştirilen maddeler ile asker, yargı, bürokrasi vesayeti kurulurken sona erdiği söylenen darbe dönemi yıllarca devam etti. Anayasa, yeni darbelere de zemin hazırladı. Türk demokrasisi, 28 Şubat postmodern darbesi ile ağır yara aldı.

5 | 41

CIA BELGELERİNDE 12 EYLÜL DARBESİ
CIA'in 12 Eylül Darbesi ile ilgili belgeleri araştırılarak ABD Stratejik Araştırma Ofisleri, Operasyonel Direktörlüğü ve Batı Avrupa Ulusal İstihbarat Sorumlusu ile hazırlanan ve 2007'de yayımlanan "Türkiye: Yeni Bir Düzen Kurmak" başlıklı ulusal istihbarat değerlendirmesi, ABD'nin 12 Eylül Darbesi'ne yönelik desteğinin açık göstergelerinden birisi.

Tarihe Kazınan Kara Leke: 12 Eylül! Siyasilerin 121 günlük esaretinde neler yaşandı?

CIA belgeleri üzerinde yapılan araştırma sonucunda hazırlanan rapor, 27 Mayıs 1960 Darbesi'nden 12 Eylül 1980 Darbesi'ne cunta yönetimlerini özgürlükçü göstermekle kalmıyor, darbelerin Türkiye'nin Batı'ya bağımlılığını amaçladığını ve hatta ABD'nin Türkiye'ye müdahalesini de açıkça ortaya koyuyor. Öte yandan kritik bir detay ise âdeta 28 Şubat Postmodern Darbesi'ni işaret ediyor.

CIA RAPORU ABD'NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜNÜN KANITI
Raporun giriş bölümünde yer alan ve 1961 Anayasası'nın özgürlükçü olduğunu belirten şu ifadeler, demokrasiyi dilinden düşürmeyen ABD'nin iç yüzünü açıkça ortaya koyuyor:

6 | 41

"Türkiye'de 12 Eylül 1980'de generallerin iktidara gelmesi, reformcu görünüşlü genç subayların 1961'de başlattığı liberal parlamenter demokrasi deneyine geçici bir son verdi. 1960'lar ve 1970'lerdeki hızlı ekonomik büyüme ve toplumsal değişim beklentilerin karşılanamamasına, ideolojik kutuplaşma, aşırı partizanlık, yaygın şiddet ve siyasi düzenin bozulmasına yol açmıştı. 1961 Anayasası'nın oluşturduğu yapının neredeyse çökmesi, Türkiye'nin olağanüstü derecede özgür bir demokrasinin getirdiği baskılara karşı hazırlıksızlığını ortaya koydu."

7 | 41

BATI'DAN DARBECİ GENERALLERE KEMER SIKMA ŞARTI
Generallerin "tüm siyasi faaliyetleri yasaklayıp ülke genelinde sıkıyönetim uygulayarak şiddeti kontrol altına aldığını" vurgulayan rapor, darbeci generallerin de Süleyman Demirel'in kemer sıkma politikasını uyguladığını çünkü Batılı kredi sağlayıcıların yardım vaadi için bunu şart koştuğunu belirtiyor.

8 | 41

"UZLAŞMACI NATO MÜTTEFİKİ"
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise darbeci generallerin dış politikada önceki hükûmetlerle aynı ikilemle karşılaştığı. Raporda bu yönde kullanılan ifadeler şu şekilde:

"Ekonomik yardım ve küresel savunma için Batı'ya bağımlılar ancak Orta Doğu ülkelerinin sağladığı petrol olmadan iş yapamazlar. Bununla birlikte Türkiye'yi Atatürk'ün çizdiği laiklik yoluna sert bir şekilde geri çekerek ve Türk toplumunun dokusunu parçalayan şiddeti kontrol altına alarak orduyu aslında Türkiye'yi daha uzlaşmacı bir NATO müttefiki hâline getirdi."

9 | 41

KIBRIS'I VE ADALAR'I PEŞKEŞ Mİ ÇEKECEKLERDİ?
"Yeni rejim Kıbrıs anlaşmazlığının ve Yunanistan ile Ege'deki toprak hakları konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların çözümü için çalışmaya istekli olduğunu gösterdi. Parlamento çoğunluğunu ya da siyasi desteği sağlama kaygısı taşımayan generaller, bir anlaşmayı hayata geçirme konusunda seleflerine kıyasla daha becerikliler."

10 | 41

BATI'DAN CUNTAYA TAM DESTEK
Halkın 12 Eylül Darbesi'ni, belgenin hazırlandığı 1981 tarihine kadar desteklediğini belirten raporda, "Rejim karşıtı olası gösterilerin darbeci generallerin Batılı kredi sağlayıcılara demokrasinin mümkün olan en kısa sürede yeniden tesis edileceğine dair güven verme çabalarını baltalayacaktır." ifadesi yer alıyor. Bu ifade de aslında Batı'nın, cunta yönetiminin uzun süre iktidarı elinde tutacağını zaten bildiğini gösteriyor. Zira raporda yer alan "Batı'nın baskısı generalleri belirttikleri hedeflere ulaşana kadar iktidarda kalmaktan alıkoyacak gibi görünmüyor." ifadesi de bunu destekliyor.

11 | 41

"DARBELER DEVAM EDECEK"
Raporda CIA'in darbeci generallerin iktidarı en erken 1982 baharında sivillere bırakacağı, darbecilerin planları tamamlanana ve kilit gruplar tarafından kabul edilene kadar yaklaşık beş yıl iktidarda kalacağı belirtiliyor. Öte yandan darbecilerin planladıkları yapılandırmayı başarmaları hâlinde Türkiye'de daha az serbest bir demokrasi, daha fazla siyasi istikrar olacağı fakat mevcut durumu ortaya çıkaran temel nedenler ele alınmazsa gelecekte de askerî darbelerin devam edebileceği belirtiliyor.

12 | 41

"BİR DARBENİN ANATOMİSİ"
"Bir darbenin anatomisi" başlıklı bölümde 1980 yılının başında yaşanan olaylar generalleri harekete geçirse de askeriyenin yönetimi ele geçirmesinin temel nedenlerinin derinlerde yattığı belirtiliyor. CIA raporunda "Türk toplumundaki gerilimin izleri Atatürk'ün Türkiye'nin tarihsel otoriter kültürüne Batılı bir hükûmet sistemini dayattığı 1920'lere kadar uzanabilir." ifadesi yer alırken 1960 darbesinden sonra bunun devam ettiği belirtiliyor.

13 | 41

CIA İÇİN DEMOKRASİYE GİDEN YOL İDAMLARDAN GEÇİYOR
Raporda 1960 askerî darbesi ile ilgili ifadeler ise oldukça dikkat çekici. 1960'ta Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edildiği darbenin Türkiye'yi modern bir demokrasiye dönüştürmek için yapıldığı ifade ediliyor. 1961 darbe Anayasası için ise "tam ifade özgürlüğü tanıyan liberal Anayasa" ifadeleri kullanılıyor. CIA belgelerinde demokrasiyi getireceği belirtilen bu darbenin "beklenmedik bir şekilde" kutuplaşmaya, aşırıcılığa ve istikrarsızlığa yol açtığı ifade ediliyor.

14 | 41

Batı'nın ikiyüzlülüğünün ve dahası ABD'nin Türkiye'ye açık müdahalesinin kanıtı niteliğindeki raporda 1960'lı yıllarda yani 60 Darbesi'nin ardından "Türkler daha fazla özgürlüğe sahip olsa da Osmanlı'dan miras kalan yukarıdan devrim"e ayak uyduramadıkları iddia ediliyor.

15 | 41

YİNE CIA YİNE MEZHEP VURGUSU
CIA kargaşaya yol açan bir diğer sebep olarak ekonomik ve sosyal faktörleri sıralıyor. Köylerde ekonomik sorunlar yaşayan gençlerin iş ve eğitim için şehirlere gidip burada ideolojik gruplara dâhil olduğunu ve böylece kutuplaşmanın alevlendiğini vurguluyor. Burada Alevi ve Kürt vurgusu da yapılıyor.

16 | 41

CIA belgelerinde vurgulanan bir diğer faktör ise şiddet ve şiddet doğrudan Başbakan Süleyman Demirel ile ilişkilendiriliyor. Günlük çatışma ve ölüm oranları ise tek tek belirtilirken özellikle de Kahramanmaraş olaylarına dikkat çekiliyor ve Kürt-Türk, Alevi-Sünni kutuplaşmasına vurgu yapılıyor.

17 | 41

ERBAKAN VURGUSU: BATI KARŞITI
Siyasi çıkmaz olarak açılan bir diğer kategoride ise Demirel'in 12 Eylül öncesinde Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş ile "azınlık koalisyon hükûmeti" kurduğu iddia ediliyor. Necmettin Erbakan darbe için başlı başına bir faktör olarak ifade edilirken "laiklik karşıtı" olduğu ve "en can sıkıcı yönünün koalisyon hükûmetindeki gücü" olduğu belirtiliyor. Erbakan'ın probleminin ise Türkiye'nin Batı ile arasında mesafe koyması ve Müslüman komşularıyla yakınlaşmayı talep etmesi olduğu belirtiliyor.

18 | 41

İsrail'in Kudüs'ü başkent ilan etmesinin ardından Milli Selamet Partisi'nin Konya'da düzenlediği miting için "Atatürk ve Türk devletinin aşağılandığı miting" ifadesini kullanan CIA, bu mitingi darbenin en önemli gerekçesi olarak gösteriyor.

19 | 41

CIA'İN TOZPEMBE DARBESİ
CIA raporunda dikkat çeken ifadelerden biri ise darbeci komutanların aslında iktidarı ele geçirme konusunda isteksiz olup darbeyi tamamen mecburiyetten yaptıklarına yönelik iddiaydı. Bunun ardından kullanılan ifade ise şu şekilde:

20 | 41

"Türk ordusu 1960 ve 1971'de olmak üzere daha önce iki kez benzer amaçlarla iktidarı ele geçirmiş ve her seferinde görevini tamamladığını düşünerek geri çekilmiştir. Generaller muhtemelen bu sefer de aynı şekilde hareket edecek, siyasi durumu istikrara kavuşturacak, sistemi Kemalist ideallere göre yenileyecek ve ordunun siyasete karışmasını engelleyecek."

21 | 41

28 ŞUBAT'I İŞARET ETTİ
"Ancak bu kez işleri daha zor, çünkü ele geçirme nedenleri Türk siyasi ve sosyal sisteminin köklerinden kaynaklanıyor. Evin bahar temizliğinden daha fazlasına, yeniden inşaya ihtiyacı var. Bu görev 18 yıldan uzun sürecektir."

Burada 12 Eylül 1980 Darbesi'nden tam 17 yıl sonra yapılan 28 Şubat Postmodern Darbesi'ne dikkat çekiliyor. Rapor CIA belgelerinden hareketle 2007'de yani 28 Şubat'tan yıllar sonra derlenip hazırlanmış olsa da ABD'nin Türkiye'de darbelerin devam edeceğini vurguladığı çok açık.

22 | 41

İNSAN HAKLARI İHLALİNE MÜNFERİT VAKA İDDİASI
Binlerce kişinin hayatını kaybettiği, on binlerce kişinin tutuklandığı darbede askeri cuntanın önceliğinin düzeni yeniden tesis etmek olduğunu belirten CIA raporu, sokağa çıkma yasakları, ev aramaları, toplu tutuklamalar, gözaltılar ve idamların düzeni sağladığını açıkça iddia ederken insan hakları ihlallerine yol açan önlemleri ise "münferit vakalar" olarak gösteriyor.

23 | 41

DARBE ANAYASASI'NA ÖVGÜ
Belgede, ayrıca, ekonomi ve yeni bir Anayasa ile ilgili ifadeler yer alırken 1961 Anayasası'nda olduğu gibi yine bir darbe anayasasına övgüler düzülüyor ve Anayasa'nın Milli Güvenlik Kurulu'nun önerilerine açık olacağı belirtiliyor. "Muhtemel" yeni Anayasa'nın özellikleri ise tek tek sıralanıyor. Yine bu durum da CIA'in darbe Anayasası'na müdahalesinin açık göstergelerinden birisi.

24 | 41

Öte yandan CIA'in darbe yönetiminden beklentileri ise "daha zayıf bir yasama organı", "daha katı seçim ve siyasi parti yasaları", "Anayasa Mahkemesi'nin yürütme ve idari kararlarını denetleyen Danıştay'ın yetkilerinin sınırlandırılması" olarak sıralanıyor. Cunta yönetiminde şüphelilerin mahkemeye çıkarılmadan gözaltında tutulma süresinin üç kat artırılarak 90 güne çıkarılması gibi şüpheli haklarını ihlal eden uygulamalar için ise şu skandal ifadeler kullanılıyor:

GÜNÜN DİĞER GALERİLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.