ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan, ABD'nin uzaydaki her türlü savaşı kazanabileceğini söylemiş fakat böyle bir durumun Dünya'da yaşayanlara olacak etkisi hakkında bir fikir belirtmemişti.
Uzayda barışı savunan 'Uzayda Silahlara ve Nükleer Güçlere Karşı Küresel Ağ' organizasyonunun başkanı Bruce Gagnon, Shanahan'ın bu sözleri için, Ay'da yürüyen altıncı insan olan ABD'li astronot Edgar Mitchell'in şu sözlerini hatırlattı:
SON SAVAŞ
"Eğer uzayda savaş olacaksa bu son savaş olacak çünkü uyduların infilak etmesi sebebiyle uzay elektronik çöplüğe dönecek ve bu sebeple Dünya'dan uzaya roket gönderemeyeceğiz."
Gagnon'a göre ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan'ın "Uzayda oluşabilecek her türlü zıtlaşmayı kazanabileceğimize eminim" sözü, ABD'nin yeni bir politikasını yansıtmıyor.
Washington yönetimi 1980'li yıllardan bu yana dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan'ın görevde olduğu zamandan beri uzayda hakimiyet kurma ve kontrol yarışını sürdürüyor.
"ABD uzayı yeni bir savaş arazisi olarak görüyor." diyen Gagnon, ABD'nin uzaydaki hedefinin her türlü olumsuzluğa karşı koyabilmek ve kontrol sağlamak olduğunu söylüyor.
Rusya ve Çin'in on yıllardan bu yana Uzayda Silahlanma Yarışının Önlenmesi (PAROS) mutabakatına bağlı kaldığını belirten Gagnon, ABD ve İsrail'in bu mutabakatı Birleşmiş Milletler'de önlemeye çalıştığına dikkat çekiyor.
Gagnon, Rusya ve Çin'in 'Atlar dışarı çıkmadan önce ahırın kapısını kapatın' mantığı ile hareket ederken, ABD'nin bunu reddettiğini ve uzayı yeni bir silahlanma alanına çevirmek için yüklü miktarda para kaynağı sağladığını belirtiyor.
Rusya merkezli yayın kuruluşu Arsenal Otechestva'da askeri bilirkişi olarak görev yapan Aleksey Leonkov, Shanahan'ın sözlerinin yalnızca propaganda amaçlı olduğunu ifade ediyor.
"Sorulması gereken soru, ABD'nin hangi donanımla bu zaferi kazanacağı" diyen Leonkov, ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı ve yeni teknolojiler üretmekle sorumlu devlet kurumu DARPA'nın 2002 yılında askeri uzay teknolojilerini geliştirmeye yönelik adımlarına değindi.
DARPA'nın ortaya koyduğu askeri uzay teknolojileri, balistik füze engelleyici avcı uçakları, güçlü lazerlele donatılmış uzay platformları ve Dünya üzerindeki hedefleri vuran özel sistemler olduğunu söyleyen Leonkov, bahsi geçen projelerin hiçbirinin henüz gerçekleşmediğine dikkat çekiyor.
ABD'nin aksine Rusya'nın askeri amaçlarla kullanılabilecek lazer sistemi geliştirdiğini ve bu teknolojileri yörüngeye taşıyacak donanımları olduğunu söyleyen Leonkov, Sovyetler Birliği döneminde edinilen uzay tecrübesiyle Rusya'nın uzayda savaş konusunda elinin güçlü olacağını vurguluyor.
Sovyetler Birliği'nin birkaç defa uzay için askeri sistemler ürettiğini ve bunları test ettiğini belirten Leonkov, bu teknolojilerden birinin R-36ORB füzesi olduğunu ve füzenin Dünya yörüngesinde bir uydu gibi kalabildiğini anlatıyor.
Leonkov, R-36ORB füzesinin kontrol merkezinden yönetilerek Dünya'daki hedefleri vurabildiğini ve bahsettiği sistemin 1993 yılına kadar askeri programlarda yer aldığını belirtiyor.
ABD ve Rusya'nın yanı sıra Çin'in de uzayda uydusavar ve füzesavar sistemler üzerinde çalıştığına dikkat çeken Leonkov, uzayda silahlanma yarışının hızlandığını ifade ediyor.
Uzayda silahlanma ve savaş konusu, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin, televizyonda canlı yayında, Hint uzmanların, Dünya'nın alçak yörüngesindeki bir uyduyu başarılı şekilde füzeyle vurduğunu açıklamasıyla tekrar gündeme geldi.
Modi, "Misyon Şakti" adı verilen denemenin, ABD, Rusya ve Çin'in yanı sıra Hindistan'ı, bu kabiliyete sahip "süper ligdeki ülkeler" arasına soktuğunu söyledi.
Uzmanlar, anti-uydu sistemi denemesindeki hedefin, büyük olasılıkla bir ay önce Dünya'nın alçak yörüngesine gönderilen Hindistan'a ait mini uydu olduğunu ifade etti.
Çin, ilk başarılı anti-uydu sistemi denemesini 2007'de yapmış, deneme dünyanın diğer büyük güçleri tarafından protestolarla karşılanmıştı.
ABD ve Rusya da 1980'lere kadar benzer teknolojileri test etmişti.