Fransa adeta yanıyor! Başkent Paris'in banliyösü Nanterre'de 27 Haziran'da bir polis memurunun içinde 3 kişinin bulunduğu ve "dur" ihtarına uymayan bir araca tek el ateş açması sonucu 17 yaşındaki sürücü Nahel M.'e kolundan ve göğsünden vurularak öldürüldü.
27 Haziran'da araç içindeyken polisin açtığı ateşle hayatını kaybeden ve ölümü ülkede olaylı protestolara yol açan Nael M. isimli genç, Nanterres'deki İbn Badis Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Mont-Valerien kabristanına defnedildi. Cenaze törenine ailesi ve arkadaşlarının yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. Ölümü polis şiddetine tepki olarak ülkede 5 gündür devam eden olaylı protestolara yol açan gencin cenaze merasimi basına kapalı olarak gerçekleşti. Cenaze namazı ve merasimi yoğun güvenlik önlemleri altında geçerken zırhlı araçlar da yakın mesafeye konuşlandırıldı.
Nahel M.'nin vurulduğu anlara ait amatör kamera kayıtlarının sosyal medyaya yayılmasının ve polisin basına verdiği ilk bilgilerle çelişmesinin ardından olay ülke gündemine oturdu.
Sürücüye ateş açan polisin, aynı gün "kasten adam öldürme" gerekçesiyle gözaltına alınması, Nahel M.'nin yaşadığı Nanterre'de gençlerin sokağa çıkmasına engel olamadı. Nahel ile arabada bulunan bir yolcunun söyledikleri ise Fransa gündemini sarstı. 17 yaşındaki çocukla arabada bulunan bir yolcu, gencin öldürülmeden önce memurlar tarafından tehdit edildiğini iddia etti.
1300'DEN FAZLA GÖZALTI
Ülkede 1311'ü aşkın kişi gözaltına alındı, 79 polis ve jandarma yaralandı.
MACRON'A TEPKİLER DİNMİYOR
Olaylar sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve eşinin İngiliz müzisyen Elton John'un konserine gitmesi büyük tepki çekti. Tepkiler devam ederken Macron yaptığı açıklama ile alevleri körükledi.
Fransa'da 'Nahel' protestoları sürüyor! Vurulma anı ortaya çıktı
Macron, İçişleri Bakanlığında ülkede çıkan olaylarla ilgili yapılan kriz birimi toplantısında yaptığı açıklamada, "Yaşadığımız son iki gece, kabul edilemez ve savunulamaz bir durumun parçası. Hiçbir şey şiddeti meşrulaştıramaz. Özellikle de bu şiddet kamu binalarına, belediye binalarına, karakollara, okullara saldırmaktan, dükkanları yağmalamaktan geçiyorsa." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Macron, Nael M.'nin ölümünden siyasi çıkarım yapmak isteyenler olduğunu savunarak "Bu durumu ve anı kullanarak kargaşa yaratmaya ve kurumlarımızı saldırmaya çalışanları kınıyorum." ifadesini kullandı.
İPTALLER YASAKLAR ARTIRILDI
Bu şiddet olaylarının meşru bir tarafı olmadığını ifade eden Macron, İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'in sahada ek önlemler alacağını belirtti.
Emmanuel Macron, belediye binalarını ve vatandaşları korumak için özellikle en hassas vilayetlerde birçok şenliği ve gösteriyi iptal etme kararı aldıklarını söyledi.
Macron, ülkede çıkan olaylarda gözaltına alınanlar arasında reşit olmayanların da olduğunu belirterek gözaltına alınanların gelecek saatlerde hakim karşısına çıkacağına işaret etti.
Gözaltına alınanların 3'te 1'inin gençlerden oluştuğunu kaydeden Macron, tüm ebeveynleri sorumlu olmaya çağırdı.
Ebeveynleri çocuklarını evde tutmaya çağıran Macron, sosyal medya ve platformlarının son günlerdeki olaylarda önemli rol oynadığını söyledi.
Macron, sokakların savaş alanına döndüğü olaylarla ilgili sosyal medyanın şiddeti körüklediğini belirterek "hassas içeriklerin" kaldırılmasını talep edeceklerini söyledi.
Sosyal medya vasıtasıyla "şiddetin taklit edildiği" değerlendirmesinde bulunan Macron, bunun genç yaştakileri bir nevi gerçek dünyadan kopardığını ifade ederek, sosyal medyanın taklitçi şiddeti körüklediğini ve Snapchat ve TikTok gibi platformların hasas içerikleri kaldırması gerektiğini ifade etti.
Macron, "Bazı (gençlerin) sokakta kendilerini zehirleyen video oyunlarını oynadığı hissine kapılıyoruz." dedi.
Fransız Cumhurbaşkanı sosyal medya şirketlerinden, "kargaşa" çağrısı yapan kullanıcıların kimliklerini açıklamalarını talep edeceklerini belirtti.
OHAL MASADA DEMİŞTİ
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, sokaklardaki protestolara ilişkin ülkede düzenin sağlanması için OHAL dahil tüm ihtimallerin masada olduğunu belirmişti.
Borne, Evry-Courcouronnes kentinde ulusal basına yaptığı açıklamada Macron ile toplantı yapacaklarını söyleyerek öncelliklerinin ulusal beraberliği sağlamak olduğunu, bunun da düzenin yeniden tesis edilmesinden geçtiğini belirtmişti.
Bir gazetecinin "OHAL ilan edilmesine gerek olup olmadığı" sorusu üzerine Borne, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la birlikte bugün yapacakları toplantıda tüm ihtimallerin masada olacağını aktarmıştı.
AŞIRI SAĞ SİYASETÇİLERDEN MACRON'A TEPKİ: İÇ SAVAŞ HALİNDEYİZ
Fransa'daki merkez sağ siyasi partilerden biri olan Cumhuriyetçiler partisinin başkanı Eric Ciotti, ülkesinin 'bir uçurumun kenarında olduğunu belirterek 'tüm bölgelerde olağanüstü hal ilan etmeliyiz' dedi.
Fransa'nın önde gelen aşırı sağcı siyasetçilerinden Marine Le Pen, Macron'un konuyla ilgili olarak ivedilikle Ulusal Meclis'teki partilerin temsilcileriyle bir araya gelmesi gerektiğini dile getirdi. Le Pen, olayların kısmi sokağa çıkma yasağıyla yatışabileceğini, durum daha da kötüleşirse OHAL ilan edilmesinin gerekebileceğini belirtti.
Aşırı sağcı siyasetçi Marine Le Pen'in yeğeni ve göçmen karşıtı Eric Zemmour'un kurmaylarından Marion Marechal ise Macron'u, hukuk devleti prensibini ve adaletin bağımsızlığını yıkmakla suçlayarak, hükümetin Fransa'nın yabancı kuşatması altında bulunmasına göz yumduğunu ifade etti.
Macron'un sükünet çağrısına tepki gösteren Marachal, "Bunu söylemek zor olsa da şu anda bir iç savaş halindeyiz. Bunu durdurmanın bir çaresi de yerinde oturup beklemek değil, karşısında durmaktır." dedi.
Fransız Le Monde gazetesinin haberinde yer alan yerel istihbarattan bir kişinin ifadesinde, ayaklanmaların giderek yaygınlaşabileceği ve önümüzdeki gecelerde de devam edebileceği konusunda Macron uyarıldı.
TÜRKİYE'DEN SEYAHAT UYARISI
Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği, Fransa'da bulunan Türk vatandaşları veya buraya seyahat edeceklerin, ülke geneline yayılan şiddet eylemlerine karşı dikkatli olmalarını istedi.
Büyükelçilikten yapılan açıklamada, Nael M. isimli genç sürücünün, polisin açtığı ateş sonucu ölmesinin ardından, ülke genelinde yaşanan geniş katılımlı protesto gösterileri nedeniyle muhtelif ulaştırma ve kamu hizmetlerinde kesintiler yaşandığı, kamu binaları, özel mülkiyet ve altyapıya zarar veren şiddet eylemleri yapıldığı belirtildi.
Açıklamada, "Söz konusu olaylar dikkate alınarak, başta Paris olmak üzere, Fransa'da bulunan vatandaşlarımızın veya Fransa'ya seyahat edecek vatandaşlarımızın azami teyakkuzu göstermeleri ve olası gösteri alanları ile yakın çevreden uzak durmaları, muhtemel olayların gelişimini yerel makamlar ile Paris Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluğumuzun duyuruları üzerinden düzenli şekilde takip etmeleri tavsiye edilmektedir. Fransa'da yaşayan veya bu ülkeye seyahat etmeyi planlayan vatandaşlarımızın acil durumlarda aşağıda irtibat bilgileri sunulan Konsolosluk Çağrı Merkezine başvurmaları mümkündür." ifadeleri kullanıldı.
Vatandaşların arayabilecekleri telefon numaraları, açıklamada şu şekilde paylaşıldı:
"Konsolosluk Çağrı Merkezi Fransa'dan +33 180 146335, Türkiye'den +90 312 292 29 29"
Ayrıca Birleşik Krallık'ta Dışişleri Bakanlığı, Fransa'ya gelecek ziyaretçileri ülkedeki isyanlar nedeniyle seyahat kesintilerine karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
45 BİN POLİS VE JANDARMA GÖREVLENDİRİLDİ
Öte yandan Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, 4. bir "şiddet gecesi" yaşanmaması için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.
Darmanin, polis kurşunuyla ölen genç için patlak veren olaylara dair bu gece ülke genelinde 45 bin polis ve jandarmanın görevlendirildiğini söyledi.
Daha fazla özel polis ve jandarma timleri görevlendirdiklerini aktaran Darmanin, sahada zırhlı araç ve helikopterlerin de olacağını kaydetti.
Gerald Darmanin, Nael M. isimli gencin ölümünün yarattığı üzüntünün meşru olduğuna, ancak bu üzüntünün "kargaşayı" haklı çıkarmadığına işaret etti.
İçişleri Bakanı Darmanin, ülkede çıkan olaylarda 1000'den fazla kişinin gözaltına alındığını ve bunların ortalama yaşının 17 olduğunu açıklamıştı.
Darmanin, gözaltına alınan arasında 13 yaşındaki çocukların da olduğunu aktardı.
Dün çıkan olaylarda 917 kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Darmanin, Marsilya'da 2 kişinin, polis oldukları anlaşıldıktan sonra darbedildiğini dile getirdi.
Bakan Darmanin, düzenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini vurgulayarak, polislere silahsızlanmaları yönünde talimat vermediğini söyledi.
Gazetecinin, "Muhalefet, olağanüstü hal (OHAL) ilan etmenizi istedi, bu seçeneği neden seçmediniz?" sorusu üzerine Darmanin, Fransa'nın son 50 yılda 4 kez OHAL ilan ettiğini anımsattı.
Darmanin, "OHAL ilan etmemiş olmanız, elinizde imkanların olmadığı anlamına gelmez. Bu gece elimizde olağanüstü imkanlar var." diye konuştu.
Hiçbir ihtimali göz ardı etmediklerini dile getiren Darmanin, "Cumhurbaşkanının (Emmanuel Macron) ne karar vereceğini bu geceden sonra göreceğiz." dedi.
Gerald Darmanin, şiddet eylemleri yapmak için sosyal medyayı kullanan herkes hakkında dava açacaklarını vurguladı.
İki polis sendikasının, ülkedeki olayları "savaş" olarak nitelemesine ilişkin Darmanin, "Ben polemik yapmak için burada değilim. Bunlar benim ifadelerim değil." açıklamasında bulundu.
Polis sendikaları UNSA Police ve Alliance Police, ülkedeki olaylarla ilgili yaptıkları ortak açıklamada, "Bu vahşi kalabalık karşısında artık sükuneti aramak yeterli değil, (sükunet) empoze edilmelidir." görüşünü paylaştı.
Açıklamada ayrıca, "Bugün polis memurları savaşta olduğumuz için çatışmada." ifadesine yer verildi.
OLAYLAR ÜLKENİN TAMAMINA YAYILDI
Olayın yaşandığı 27 Haziran'ın gecesinde özellikle Nanterre'in de içinde bulunduğu Hauts-de-Seine vilayetinde, eylemciler, araçlar ve çöp bidonlarını ateşe verirken, polise havai fişek fırlattı.
İkinci gece olaylar, Paris'in bazı banliyölerine ve ülkenin Lyon, Toulouse, Lille gibi birkaç büyük kentine yayıldı.
Dün gece de olayların şiddeti artarken, neredeyse Paris'in tüm banliyöleri ve ülkenin hemen hemen tüm bölgeleri yangın yerine döndü.
İlk iki gün aralarında polise ait ve toplu taşıma için kullanılanlar da dahil olmak üzere çok sayıda araç, okul ve karakol kundaklanırken; üçüncü gece Marsilya ve Paris gibi kentlerde mağazalar yağmalanmaya başlandı.
17 yaşındaki gencin annesinin, "ayaklanma" ve çocuğunun anısı için gösteri düzenlenmesi çağrısı yapmasının ardından dün, eylemciler, Nanterre'de yürüyüş düzenledi. Gösteri, polis ve eylemciler arasında çatışma alanına dönerken, kentte tansiyon tüm gece sürdü.
POLİS, ÖLEN GENCİN AİLESİNDEN ÖZÜR DİLEDİ
Nanterre Savcılığı, genci öldüren polisin "kasten adam öldürme" gerekçesiyle tutuklu yargılanacağını açıkladı.
Tutuklanan polis, avukatı Laurent-Franck Lienard aracılığıyla gencin ailesinden özür dilerken; hükümetin günlerdir vatandaşları "sükunete" çağırmasına rağmen ülkede bu gece de olaylar devam etti.
MAĞAZALAR YAĞMALANDI 1900 ARAÇ YAKILDI
Paris, Marsilya, Reims, Tours gibi çok sayıda kentte mağazalar yağmalandı.
Dün, Fransa genelinde 500 kamu binası, 1900 araç ateşe verildi ve kamusal alanda 3 bin 880 noktada kundaklama yapıldı.
Ile-de-France bölgesi, zarar gören kamu tesislerinin onarımı için belediyelere yönelik 20 milyon avro yardım paketi açıkladı.
BELEDİYELER, KARAKOLLAR, OKULLAR KUNDAKLANDI
Polis ve eylemciler arasında ciddi çatışmaların yaşandığı son 3 günde eylemciler çok sayıda karakolu ateşe verdi ve polise havai fişek fırlattı.
Clichy-sous-Bois, Lille, Halluin, Mons-en-Barœul, Garges-les-Gonesse, Nogent-sur-Oise, Villeneuve-le-Roi kentlerinde belediye binaları, Tourcoing, Evreux, Bezon kentlerinde okul binaları, Marsilya'da da tarihi kütüphane ateşe verildi.
Dün, gösterilerin yoğun olduğu Paris'in de içinde bulunduğu Ile-de-France bölgesinde yerel saatle 21.00 itibarıyla tramvay ve otobüs seferleri iptal edildi.