Gazetenin silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) ilgili analiz yazısında, Türk SİHA'larına özel bir bölüm ayrıldı.
"SİHA'lar savaşı nasıl değiştiriyor?" başlığıyla dün yayımlanan yazıda, Ukrayna, Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve Etiyopya'daki çatışmalarda SİHA'ların kullanımının yaygınlaştığı kaydedildi.
Özellikle Dağlık Karabağ'da Türk TB-2 ve İsrailli Harop SİHA'larının Azerbaycan'ın kısa sürede çok daha az can kaybıyla çatışmayı kazanmasına yardım ettiği vurgulanan yazıda, "Türkiye'nin Mart 2020'de Suriye'de SİHA'lardan başarılı şekilde yararlandığı, Libya'da meşru hükümet kuvvetlerinin, Türk SİHA'ları sayesinde gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı güçlere üstünlük sağladığı" belirtildi.
Yazıda, Baykar Makine tarafından üretilen, uygun fiyatlı ve kaliteli SİHA'ların özellikle Afrika ülkeleri için cazip olduğuna, Ukrayna'nın da 20 Türk SİHA'sı satın aldığına dikkat çekildi.
Türkiye'nin de içinde olduğu önde gelen SİHA üreticileri ABD, Çin, İsrail ve Rusya'nın yapay zeka ve robot teknolojisinin birleştirilmesi üzerinde çalıştığı aktarıldı.
Analiz yazı dizisinin Türk SİHA'larına ayrılan bölümü, "SİHA, Türkiye için bir nüfuz aracı" başlığıyla verilerek Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'daki başarılı performansların SİHA satışlarını artırdığına işaret edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk SİHA'larını diplomatik bir silah olarak kullandığı savunulan yazıda, 2015 bütçesinde savunmaya yüzde 5,4 pay ayıran Türkiye'nin 2020 bütçesinde savunmaya yüzde 7,5 bütçe ayırdığı kaydedildi.
Yazıda, "Türkiye, belli parçaları ithal etmeyi sürdürse de silah üreten ve satan, hatta ekipleri eğiten askeri bir güç olarak gittikçe kendini gösteriyor." ifadesine yer verildi.
Bayraktar-TB2'nin performansının ve teknolojik üstünlüğünün güç ilişkilerinde dengeyi değiştirmeye olanak verdiğinin altı çizilen yazıda, Ukrayna, Polonya, Kazakistan, Kırgızistan ve Katar'a onlarca SİHA ihraç edildiği aktarıldı.
Yazıda, Türk SİHA'larının 17-18 Aralık'ta İstanbul'da düzenlenen 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nde de odak noktası olduğuna işaret edilerek savunma politikaları uzmanı Arda Mevlütoğlu'nun "Türkiye'nin, Batı ülkeleri gibi ağır diplomatik kısıtlamalar dayatmadan NATO standardında ürünler sunduğu" değerlendirmesi paylaşıldı.