Myanmar'dan kaçarken Güney Asya sularında mahsur kalan 8 bin Rohingya Müslümanı için uluslararası toplumun tepki gösterdiği Myanmar hükümeti suçlamaları reddetti. Myanmar göçmenlerin Rohingya olduğunu bile kabul etmiyor.
Myanmar'dan kaçan çoğu Rohingya Müslüman 8 bin göçmen Güney Asya sularında mahsur kalırken, çevre ülkeler 29 Mayıs'ta Tayland'ın çağrısıyla kriz zirvesi için toplanacak. Toplantı öncesi Myanmar kendisine yönelik eleştirileri reddetti.
Devlet Başkanlığı bürosu "Göçmen sorununu görmezden gelmiyoruz ama liderlerimiz konuyla ilgili toplantıya katılıp katılmama konusunda karar verecek" açıklamasını yaptı.
Devlet Başkanlığı Bürosu Direktörü Binbaşı Zaw Htay, "Myanmar'ın sorunun kaynağı olduğu yönündeki iddiaları kabul etmiyoruz" dedi. Myanmar hükümeti Rohingyaların ülkeden kaçmasına neden olan şiddeti ortadan kaldırmaktansa göçmen kaçakçılarını suçlamakla yetiniyor.
Ayrıca göçmenlerin Rohingya Müslümanı olduğunu gösteren bir işaret olmadığını savunuyor. Binbaşı Zaw Htay, Tayland'ın göndereceği zirve davetinde göçmenlerin Rohingya Müslümanı olduğuna yönelik bir tanımlama yapılırsa toplantıya katılmayacaklarını söyledi
Htay, göçmen kaçakçılığı sorunuyla ilgili "Yolsuz yetkililer insan kaçakçılığı faaliyetleri içindeler, bunlar çok ciddi insan hakları ihlali yapıyor" suçlamasında bulundu.
Eski adı Burma olan Myanmar'da çeşitli etnik gruplar yaşıyor. Ülkedeki Rohingya Müslümanlarının sayısının ise 800 bin olduğu sanılıyor. Ancak söz konusu Müslümanlar, devlet tarafından resmen tanınan etnik gruplardan biri değil.
Nüfusunun çoğunluğu Budist olan Myanmar'da hükümet ve Birmanyalıların çoğu, Bangladeş'in güneyinde konuşulana benzer bir Bengali lehçesi ile konuşan Rohingya Müslümanlarını 'kaçak göçmen' olarak görüyor. BM'ye göre ise bu grup, dünyada en fazla baskı gören azınlıklar arasında.
Göçmenlerin amacı, nüfusun çoğu Müslüman olan Malezya'ya ulaşmak. Bu ülkeye ulaşan göçmenlerin sayısı 45 bini bulmuş durumda. Malezya hükümeti bundan böyle daha fazla göçmen kabul etmeyeceğini açıklarken, Endonezya ve Tayland da göçmenlere karşı benzer bir tavır takındı.
Üç ülke de karasularına savaş gemileri yerleştirip, ülkeye yaklaşan göçmen teknelerini uzaklaştırmaya başladı. Ülkelerin yeni devreye soktuğu 'yardım tedbiri' uygulamasıyla göçmenlere teknelerle su ve gıda verilip başka ülkelere gitmeleri isteniyor.
Binbaşı Htay bu durumu eleştirip, "İnsani açıdan bakıldığında bu göçmenlerin bazı ülkeler tarafından denize itilmesi çok üzücü" dedi. Ancak uluslararası toplum da Myanmar'ı Rohingyalara yönelik şiddeti ortadan kaldırmaktansa göçmen kaçakçılarını suçlayarak asıl sorunu görmezden gelmekle eleştiriyor.
Güney Asya sularında mahsur kalan göçmenlerden 2 bini çevredeki Tayland, Malezya ve Endonezya'ya ulaştı
ABD de göçmenlerin hayatlarının kurtarılması için bölge ülkelerinin acilen birlikte çalışmaları çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanılığı Sözcüsü Jeff Rathke, günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, kaçakçı teknelerinde mahsur kalan binlerce göçmenin durumundan endişe duyduklarını kaydetti. "Güney Asya'da denizde binlerce Rohingyalı ve Bangladeşli göçmenin yüz yüze kaldığı durumdan derin kaygı duymayı sürdürüyoruz" diyen Rathke, bu bağlamda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Tayland Dışişleri Bakanı Tasanak Patimapragorn ile telefonda görüştüğü bilgisini verdi. Rathke, Kerry'nin mevkidaşı ile Andaman Denizi'nde mahsur kalan göçmenlerin durumunun yanı sıra bu insanlara Tayland'ın geçici barınma sağlanması ihtimalini ele aldığı bilgisini verdi.
Birleşmiş Milletler Rohingya Müslümanlarını dünyanın en çok şiddet gören azınlık topluluğu olarak nitelendiriyor. Son 3 yılda Myanmar'daki Budist şiddetinden 120 bin kişi kaçt
Rohingyaların ülkedeki varlığını reddeden Myanmar hükümeti, onları Bangladeş'ten gelen göçmenler olarak görüyor. 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Rohingya Müslümanları, 'devletsiz' sayılıyor.
Yaklaşık 1 milyon Rohingya Müslümanı, ülkenin batısındaki Arakan eyaletinde derme çatma kamplarda yaşıyor. Resmen evlenmelerine olanak tanınmayan Rohingya çiftlerine sadece iki çocuk için izin veriliyor. Doğan çocuklar için ise doğum belgesi düzenlenmiyor.