Rusya-Ukrayna hattında yaşanan gerilime ilişkin sıcak gelişmeler yaşanıyor. Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu hafta sonu Washington DC yakınlarındaki Camp David'de ulusal güvenlik ekibiyle Rusya-Ukrayna krizini ele alacağı ve gelecek hafta Rusya'ya yazılı yanıt verileceğini açıkladı.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Beyaz Saray'da düzenlediği günlük basın toplantısında gündemi değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın bugün Cenevre'de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya geldiğini aktaran Psaki, "Biden, Blinken'a 1 ya da 1000 Rus askerinin Ukrayna'ya geçmesinin 'saldırı' anlamına geleceğini söyledi." dedi.
Psaki, Biden'ın bu hafta sonu Camp David'de ulusal güvenlik ekibiyle Rusya ve Ukrayna meselesini görüşeceğini belirterek, "Gelecek hafta Rusya'ya yazılı yanıt vereceğiz. Bu sadece soru-cevap şeklinde olmayacak. Endişelerimizi de aktaracağız." ifadesini kullandı.
Biden'ın Camp David'de bazı ortak ve müttefik ülkelerle de görüşeceği bilgisini veren Psaki, "Gelecekte atılacak en uygun adımın ne olacağına karar vereceğiz. Biden her zaman masaya oturmaya hazır." dedi.
Psaki, ABD'nin son dönemde Ukrayna'ya güvenlik yardımlarını da artırdığına dikkati çekerek, "Ukrayna'ya Mi-17 helikopterlerini verme niyetimizi Kongre'ye bildirdik." şeklinde konuştu.
AB YAPTIRIM KARARINI "GÜNLER İÇİNDE" VERECEK
Avrupa Birliği'nden (AB) üst düzey bir yetkili, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması durumunda AB'nin vereceği tepkinin içeriğinin henüz belirlenmediğini, ancak saldırının akabindeki günler içerisinde "hızlı ve çok açık" tepki verileceğini bildirdi.
Yetkili, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın 24 Ocak'ta düzenlenecek AB Dışişleri Bakanları toplantısına videokonferans yöntemiyle katılacağını, Rusya ile yürütülen müzakerelerle ilgili bilgi vereceğini ve AB ile üye ülkelerin duruşunu dinleyeceğini açıkladı.
Birliğin bir yandan Rusya diğer yandan ABD ve NATO ile yakın diyalogda olduğunu dile getiren yetkili, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) rolüne de özel önem atfettiklerini söyledi.
Yetkili, AB'nin henüz Rusya'ya karşı verilecek muhtemel tepkinin içeriğine son halini vermediğini, Birlik içerisinde tartışmaların sürdüğünü, ancak üzerinde anlaşılan bazı prensiplerin ABD ve NATO ile koordineli şekilde kararlaştırıldığını belirtti.
Nihai kararın içeriğinin kolaylıkla belirlenip müttefiklerle paylaşılacağına işaret eden yetkili, halihazırda Rusya'nın ABD ile Cenevre'de süren müzakerelerinin seyrinin AB'nin duruşunu etkileyeceğini vurguladı.
Yetkili, Rusya'nın muhtemel saldırısının akabinde AB'nin günler içerisinde karar alıp yaptırımları uygulayacağını savundu.
EN BÜYÜK MEYDAN OKUMA
Yetkili, Rusya ile yaşanan krize ilişkin yaptığı değerlendirmede, bir yanda Ukrayna sınırında yüz bin Rus askeri gerçeği, diğer yanda Rusya'nın ABD'ye sunduğu tekliflerin, Avrupa'nın güvenlik düzeninin soğuk savaşın bitiminden bu yana karşılaştığı en büyük meydan okuma olduğunu söyledi.
AB'nin Rusya'nın 2014'teki saldırganlığına yönelik kararlı bir tepki verdiğini savunan AB yetkilisi, şimdiki tepkisinin ondan daha düşük seviyede olmayacağını öne sürdü.
AB, yaptırım kararlarının "hafif" kaldığı ve geç alındığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Ukrayna Başbakanı Vladimir Zelenskiy, geçen ay Brüksel'de düzenlenen AB-Doğu Ortaklığı Zirvesi sonrasında AB'nin Rusya'nın topraklarına muhtemel saldırısını beklemeden yaptırım uygulaması gerektiğini söylemişti.
BLİNKEN, RUSYA'NIN YA DİPLOMASİ YA DA ÇATIŞMA YOLUNU SEÇECEĞİNİ SÖYLEDİ
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, hedeflerinin Ukrayna'daki gerilimi düşürmek olduğunu belirterek, "Rusya'nın önünde iki yol bulunuyor, ya diplomasi yolunu seçer ya da çatışmayı tercih edebilir." dedi.
Blinken ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Ukrayna krizini görüştüğü toplantı İsviçre'nin Cenevre kentinde sona erdi.
Pek çok tarihi görüşmenin yapıldığı Cenevre'de göl kenarındaki President Wilson Hotel'deki görüşmenin ardından önce Lavrov, ardından Blinken ayrı ayrı basın toplantısı düzenledi.
Blinken, ABD ve Avrupa'daki müttefiklerinin pozisyonunun, Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünden yana olacağını belirterek, "Hedefimiz, Rusya'nın Ukrayna'daki gerilimi düşürmek üzere diplomatik veya diğer gerekli adımları atıp atmayacağını belirlemek ve farklılıklarımızı diyalog yoluyla çözüme kavuşturmaktır." diye konuştu.
ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, 16 Haziran 2021'de yine Cenevre'de bir araya geldiğini anımsatan Blinken, "Birkaç kez telefonda veya video konferans yoluyla konuştular. Eğer bir sonuca varırsak ve Rus tarafı da sorunları çözmenin en iyi yolunun müzakereleri sürdürmek olduğuna karar verirse, biz görüşmeleri sürdürmeye kesinlikle hazırız." değerlendirmesinde bulundu.
"RUSYA'NIN BİZİM ENDİŞELERİMİZİ ANLAMASINI İSTİYORUZ"
Blinken, "Rusya'nın önünde iki yol bulunuyor, ya diplomasi yolunu seçer ya da çatışmayı tercih edebilir. Rusya'nın endişelerine karşılık vermeye hazırız ve biz de Rusya'nın bizim endişelerimizi anlamasını istiyoruz." dedi.
Konuşmasında sık sık Rusya'nın Ukrayna'yı işgali halinde müttefikleriyle birlikte sert yanıt vereceklerini tekrarlayan Blinken, "Eğer herhangi bir Rus kuvveti Ukrayna sınırını geçerse, bu bir işgaldir. Ortaklarımızla ve müttefiklerimizle buna hızlı, şiddetli ve müşterek bir yanıt verilecektir." ifadesini kullandı.
PUTİN VE BİDEN YİNE GÖRÜŞEBİLİR
Blinken, Ukrayna krizine ilişkin, "Rusya eğer Ukrayna'ya saldırma niyeti olmadığına dair dünyayı ikna etmek istiyorsa, Ukrayna sınırına konuşlandırdığı birlikleri geri çekerek gerilimi düşürmek ve bugün yaptığımız gibi diyalog kurmakla başlayabilir." ifadesini kullandı.
Biden ile Putin'in Ukrayna krizi üzerine yeniden görüşme ihtimaline dair soruya ise Blinken, "Eğer iki başkanın görüşmesi ve konuşması, süreci ilerletmek için faydalı ve yapıcı olacaksa biz tamamen hazırız." şeklinde cevap verdi.
İRAN İLE 2015 NÜKLEER ANLAŞMASI'NA GERİ DÖNÜLEBİLİR
Blinken ayrıca Lavrov ile görüşmesinde İran'ın nükleer programını ele aldıkları bilgisini paylaştı ve İran ile 2015'te varılan Nükleer Anlaşma'ya dönülmesi için Rusya'nın İran üzerinde etkisini kullanmasını ümit ettiğini belirtti.
İran ile ilerleyen haftalarda bir anlaşmaya varılmazsa, 2015'teki Nükleer Anlaşma'ya dönülmesinin imkansız olacağını vurgulayan Blinken, "Müzakereleri başarılı bir sonuca ulaştırmak ve her tarafın endişesini ele alabilmek için dar bir pencere halen açık." dedi.
LAVROV: "ABD, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA GÜVENLİK TALEPLERİMİZE YAZILI YANIT VERECEK"
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Cenevre'de ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, "ABD, önümüzdeki hafta güvenlik taleplerimize yazılı yanıt verecek" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsviçre'nin Cenevre kentinde Rusya-Ukrayna konusunu ele aldı. TSİ 13:00'te başlayan görüşme yaklaşık 2 saat sürerken Lavrov ve Blinken'e, Rus ve ABD heyetinden toplam 12 diplomat eşlik etti. Görüşmenin ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov basın toplantısı düzenleyerek zirveye dair detayları aktardı. Rusya'nın, Ukrayna'ya saldırmayacağını daha önce defalarca vurguladığını açıklayan Lavrov, "Biz hiçbir zaman 'Ukrayna'yı işgal edeceğiz' demedik. Rusya, Ukrayna halkı için tehdit değil. Batılı ülkelerin, Rusya'nın, Ukrayna'ya saldıracağına yönelik dair açıklamaları Ukrayna hükümetini askeri anlamda cesaretlendirme ve Minsk Anlaşmalarının Kiev tarafından yerine getirilmeyişinin üstünü örtme amacını taşıdığına inanıyoruz. Blinken ile görüşmemiz açık ve faydalı oldu. Moskova'nın güvenlik taleplerini ilettik" ifadelerini kullandı.
Batılı ülkelerin Ukrayna'nın Minsk anlaşmasını uygulaması için baskı yapması gerektiğini vurgulayan Lavrov, "Onları kendilerine gelmeyi ve bu önemli belgeyi (Minsk anlaşması) sabote etmeyi bırakmaya zorlamak için Kiev rejimi üzerinde ciddi bir baskı kurulması için tekrar çağrı yaptım" dedi.
Rusya'nın sunduğu güvenlik garantileri taslağı konusunda ile Ukrayna meselesinin ayrı konular olduğunu savunarak, "Rusya, Ukrayna meselesine özel ilgi gösterilmesi gerektiğine inanıyor. Ancak Avrupa'nın güvenliği konusu Ukrayna meselesine indirgenmemeli" şeklinde konuştu.
NATO'nun doğuya ilerlemesine karşı olma gerekçelerini anlatan Lavrov, "Bu blok, Sovyetler Birliği'ne karşı kuruldu, şimdiyse Rusya'ya karşı faaliyet yürütüyor. Bu nedenle Rusya, NATO'nun doğuya ilerlemesine karşıdır. NATO'nun doğuya doğru genişlemesini durdurması Rusya için geri adım atılmayacak temel bir meseledir" ifadelerini kullandı. Lavrov ayrıca batılı ülkelerin Ukrayna'ya desteğini eleştirerek, "Batılı ülkelerin Ukrayna'ya silah ve askeri uzman göndermesinden endişe duyuyoruz" dedi.
Lavrov, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Buradaki çaba aslında her bir ayrıntıya girme çabası. Ama bunun şu anda faydalı olacağı konusundan emin değilim. Doğru yolda mıyız değil miyiz, onu şu anda söylemem ama yazılı olarak ABD'nin bizim sorduğumuz sorulara cevabını aldıktan sonra değerlendirme yapacağız" dedi.
Toplantıda ülkesinin sunduğu güvenlik garantileri taslağına cevap beklediklerini ve buna karşı ne zaman cevap verileceği konusunda cevap aldıklarını belirten Lavrov, "ABD, önümüzdeki hafta güvenlik taleplerimize yazılı yanıt verecek" dedi. ABD'nin kendilerine cevabından sonra Blinken ile temaslarını sürdüreceğinden bahseden Lavrov, "Rusya'nın güvenlik garantilerine cevap almasından sonra dışişleri bakanları düzeyinde temaslar planlanıyor" şeklinde konuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Joe Biden'ın tekrar görüşmesi için Rusya'nın her zaman hazır olduğunu ifade eden Lavrov, "Putin, Biden ile görüşmelere her zaman hazır. Ancak bu gibi toplantılara her zaman iyi hazırlanmalı" şeklinde konuştu.
ERDOĞAN: "RUSYA VE UKRAYNA ARASINDA BARIŞIN HAKİM OLMASINA BİZ ARABULUCU OLABİLİRİZ"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Rusya ve Ukrayna arasında bir barışın özellikle hakim olmasına biz arabulucu olabiliriz. Önümde bir Ukrayna ziyareti var. Bu arada belki Putin'le ama telefonla ama belki bir Moskova ziyareti olabilir" dedi.
Erdoğan, cuma namazını Büyük Çamlıca Camii'nde kıldı. Erdoğan, namazın ardından cami içinde bulunan İslam Medeniyetleri Müzesi'ni ziyaret etti.
Ziyareti sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasında yaşananlara ilişkin, "Rusya ile Ukrayna arasında bölgede sınır ihlalinden tutunuz herhangi bir işgale yönelik bir gelişme olması veyahut da bir savaş çıkması bölgenin huzuru için çok ciddi bir ihlal doğurur. Ve bu bölgeyi ciddi manada rahatsız edeceği gibi bugün 40 milyona yakın nüfusu olan Ukrayna'yla Rusya'nın zaten durumu ortada. Bu kadar büyük bir nüfusa hakim ve öbür taraftan da Rusya tabii alan olarak bölgenin en büyük ülkesi, en büyük devleti, güç olarak en güçlü devleti. Burada bir huzursuzluğun doğmasını Türkiye olarak bizler kabul etmiyoruz. Zira Rusya'yla ilişkilerimiz gayet güzel bir şekilde devam ediyor.
Tarihinde olmayan bir sulh içinde, barış içerisinde Türkiye'nin Rusya'yla ilişkileri var. Yani bu siyasi bazda, askeri bazda, ekonomik, kültürel, bütün bu konularda Rusya-Türkiye ilişkileri gelişerek devam ediyor. Ukrayna'yla hakeza yine aynı şekilde siyasi, askeri, ekonomik, kültürel bu alanlarda, bu konularda Ukrayna'yla da ilişkilerimiz gayet iyi.
Ve bu olumlu gelişmelerin biz Rusya-Ukrayna arasında olumsuzluğa dönüşmesini kabullenemiyoruz. Dolayısıyla da Rusya ve Ukrayna arasında bir barışın özellikle hakim olmasına biz arabulucu olabiliriz.
Bu konuda üzerimize düşen görev neyse bu görevi yapmaya hazır olduğumuzu daha önce de gerek Zelenski'ye, gerek Putin'e de ifade etmiştim.
Şimdi önümde bir Ukrayna ziyareti var. Bu arada belki Putin'le ama telefonla ama belki bir Moskova ziyareti olabilir. Bütün bunlarla beraber biz bölgede barışın egemen olmasını, hakim olmasını istiyoruz. Bunun için de üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız" dedi.