Yapılan analizde Ukrayna krizi ve Batı ile Rusya ilişkilerine etkisi değerlendirildi.
Ukrayna krizi son birkaç aydır yeniden uluslararası siyasetin merkezine oturdu. Batı basınında sıklıkla Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik kapsamlı bir askeri harekat başlatacağına yönelik haberler yer alıyor. Amerikan istihbaratına dayandırılan haberlerde gelecek yılın başlarında Rusya'nın kapsamlı bir askeri operasyona kalkışacağı ifade ediliyor. Rusya'nın Ukrayna sınırına askeri yığınak yapması, bu endişeleri daha da güçlendiriyor. Son gelişmeler esasında 2013'te Ukrayna'da başlayan protestoların ardından 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhakıyla devam eden ve zaman zaman tırmanıp yatışan Rusya-Batı krizinin bir uzantısı olarak görülebilir.
"RUSYA'NIN UKRAYNA SORUNU"
Batı ve Rusya arasındaki bu krize ilişkin iki görüş ön plana çıkıyor: İlk görüşe göre, krizin birinci dereceden sorumlusu Batı'nın kendisidir. Bu görüşü göre Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra ABD'nin başını çektiği NATO, eski doğu bloku ülkelerini ittifaka kattı. Böylelikle ittifak Rusya'nın sınırlarına dayanmış oldu. NATO'nun çoğu Doğu Avrupa ülkesini ittifaka dahil etmenin yanı sıra Rusya'nın arka bahçesi olarak gördüğü Ukrayna ve Gürcistan'ı da ittifaka katmaya çalışması, Rusya için bardağı taşıran son damla oldu. Güvenlik endişeleri dikkate alınmayan Rusya da Ukrayna'da el yükselterek tepkisini ortaya koyuyor. Yani Rusya, saldırgan yöntemler kullansa da özünde köşeye sıkışmış bir aktör olarak savunmacı motivasyonlarla hareket ediyor.
Ancak uluslararası siyaset dinamikleri göz önüne alındığında ortaya farklı bir resim çıkıyor. Öncelikle NATO'nun birincil amacı olan Avrupa savunması açısından bakıldığında, ittifakın genişlemesi, Batı için faydalı olmuştur. Eğer NATO zamanında doğuya doğru genişlemeyip ittifak sınırlarıyla Rusya sınırları arasında tarafsız devletler bırakılmış olsaydı, Rusya'nın fırsat bulduğunda müdahaleci davranışlarda bulunmayacağının bir garantisi yoktu. Bu noktada bugün Rus müdahaleleri Ukrayna'da değil belki de Avrupa'nın göbeğinde konuşuluyor olacaktı. Dolayısıyla NATO genişlemesi, gelecekteki olası bir Rus müdahaleciliğine karşı sigorta işlevi görmüş oldu. İttifak, belki de ileride Rusya'nın doldurabileceği boşluğu kendisi doldurmuş oldu. Diğer bir ifadeyle Batı, NATO genişlemesi sayesinde büyük güç oyununu Avrupa'nın göbeğinden alıp Rusya'nın sınırlarına taşıdı. Bugün bir zamanlar olduğu gibi bir Berlin krizi değil, Donbas krizi konuşuluyor. Halihazırda esasında "Batı'nın Ukrayna sorunundan" ziyade "Rusya'nın Ukrayna sorunu" mevcut.