ABD'nin Bağdat havalimanında füzeyle vurduğu İranlı general Kasım Süleymani için ilk cenaze töreni, öldürüldüğü kent Bağdat'ta düzenleniyor.
Sabahın erken saatlerinde kalabalıklar Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi komutanı Ebu Mehdi el Mühendis'in cenaze töreni için sokaklara döküldü.
Onbinlerce insan, ellerinde Kasım Süleymani'nin fotoğraflarıyla törene katılıyor. Törende sıklıkla 'ABD'ye ölüm', 'Amerika'ya hayır', 'İsrail'e hayır' ve 'En büyük şeytan Amerika' sloganları atılıyor. Cenazede Irak'ın Şii Başbakanı Adil Abdulmehdi de var.
ABD saldırısında ölen Süleymani ve Mühendis'in cenazeleri, Amerikan otomobil firması Chevrolet'e ait araçla taşınıyor.
ABD saldırısında ölen Süleymani ve Mühendis'in cenazeleri, bir Amerikan otomobil firmasına ait araçla taşınıyor.
Amerikan Associated Press haber ajansı, cenazeye katılan kalabalığı havadan gösteren bir fotoğrafı dünyaya servis etti.
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Kasım Süleymani'nin evine giderek ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Süleymani, doğrudan dini lider Hamaney'e bağlıydı.
Bir sonraki cenaze, İran'ın başkenti Tahran'da yine dini lider Ayetullah Hamaney'in katılımıyla gerçekleşecek. Kasım Süleymani, Kirman kentinde toprağa verilecek.
BBC'nin Kıdemli Dış Politika Muhabiri Lyse Doucet, Süleymani'nin İran'ın en önemli askeri komutanı, en önemli istihbarat yetkilisi ve en önemli siyasi isimlerinden biri olduğunu belirtiyor.
Doucet, "İran hükümeti Süleymani için İran'ın önemli kentlerinde çok büyük cenaze törenlerinin, gövde gösterilerinin düzenlenmesini istiyor. Buradaki amaç Süleymani'yi şehit olarak yüceltmek, kült bir isme dönüştürmek" dedi.
Cuma gününün ilk saatlerinde Irak'ın başkenti Bağdat'taki havalimanı yakınlarında ilerleyen iki araç, insansız hava aracından atılan füzelerle vuruldu.
Araçlardan birinde, İran'ın Ortadoğu'daki tüm operasyonlarını yöneten Kudüs Gücü komutanı General Kasım Süleymani vardı.
Süleymani'nin paramparça olmasıyla İran'dan intikam yeminleri yükseldi, toplanan güvenlik konseyi intikamın doğru yerde doğru zamanda alınacağını duyurdu.
İran Devrim Muhafızları ise, bugün daha spesifik bir açıklama yaparak şimdiden bölgedeki 35 ABD hedefinin belirlendiğini duyurdu.
Nerede olurlarsa olsunlar Amerikalıların İran tarafından cezalandıracağını belirten Devrim Muhafızları, "Hürmüz Boğazı Batılıların can damarı, çok sayıda ABD savaş gemisi oradan geçiyor" ifadesini kullandı:
"Bölgedeki ABD hedefleri çok uzun zaman önce tespit edildi, 35 ABD hedefiyle birlikte İsrail'in başkenti Tel Aviv de erişim alanımızda."
ABD Başkanı Donald Trump 'İran asla bir savaş kazanmadı ancak hiçbir müzakereyi de kaybetmedi' dedi. Irak'taki vatandaşlarından bir an önce ülkeyi terk etmelerini isteyen Washington yönetimi, Ortadoğu'ya binlerce ek asker gönderme kararı aldı.
Hamaney liderliğinde toplanan İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi ise, çok büyük bir intikam alınacağını ilan etti, suikastı suikastı ABD'nin Orta Doğu'daki 'en büyük stratejik hatası' olarak niteledi.
Ortadoğu'nun en korkulan ismi olan Kasım Süleymani, İran'ın bölgedeki tüm operasyonlarını yöneten isimdi ve daha önce birkaç kez ABD ile karşı karşıya gelmişti.
ABD, 11 Eylül 2001'de New York'taki saldırıdan El Kaide'yi sorumlu tutup Afganistan'a operasyon düzenleyeceğini açıkladığında, Cenevre'de, İranlı ve Amerikalı yetkililer arasında görüşmeler yapıldı. Çünkü İran da Suudi Arabistan'ın uzantısı olarak gördüğü bu örgüte karşı Afganistan sınırında savaş veriyordu.
Kasım Süleymani'nin yönlendirmesiyle İran heyeti, El Kaide'ye ait tespit ettikleri üslerin yerlerini Amerikalılarla paylaştı. Ancak ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali sırasında bu sınırlı işbirliği de sona erdi.
Kudüs Gücü'ne bağlı Hizbullah Tugayları, Mehdi Ordusu, bugün Haşd-i Şabi'nin en kalabalık ve en kritik gücü olan, 1982'de Irak'ta İran için savaşmak üzere Şii güçleri toplayan Bedir Tugayları, o dönemde Irak'ta Amerikan işgaline karşı mücadele etmek üzere bir araya getirildi. İlk aşamada Irak'ın Sünni liderleri, İran'a karşı sekiz yıl boyunca savaşmış olan Saddam Hüseyin'in devrilmesi için ABD işgaline üstü kapalı destek verseler de Hüseyin'in idamının ardından ABD'ye karşı savaşmaya başladılar.
2007'de iki ülke arasında bir dizi görüşme daha yapıldı. Bağdat'ta bir araya gelen Amerikalı ve İranlı yetkililer, Irak'taki mezhep çatışmalarıyla nasıl mücadele edeceklerini görüştü. Görüşmelere katılan eski ABD Büyükelçisi Ryan Crocker, BBC'ye verdiği bir mülakatta, görüşmelerde General Süleymani'nin oynadığı gizli rolü şöyle vurgulamıştı:
"İran temsilcisi sürekli ara verilmesini talep ediyordu. Önce sebebini anlayamadım. Ama daha sonra fark ettim, kendisinin değinmediği konularda bir şey söylediğimde Tahran'a telefon açıp soruyordu. Tahran tarafından sıkı bir şekilde yönlendiriliyordu. Telefonun diğer ucundaki kişi de Kasım Süleymani'ydi."