Tayland'da sular durulmuyor. Uzun süredir monarşi karşıtı protestolara sahne olan ülke, son olarak uluslararası bir skandalla dünya gündemini meşgul etmişti. Tayland Kralı'nın metresinin düşmanları, monarşi karşıtı aktivistlere kadının cinsel içerikli çıplak fotoğraflarını göndermişti.
Maha Vajiralongkorn'un metresi Sineenat Wongvajirapakdi'nin 2012 ve 2014 yılları arasında çekilmiş, çoğu çıplak olan 1000'den fazla fotoğrafı dağıtılmıştı.
Gündeme bomba gibi düşen haber, geçen yıl hapse atılan Wongvajirapakdi'nin, milyarder Kral'ın haremine yeniden katılmak üzere hapisten çıkmasının ardından gelmişti.
The Times gazetesinin haberine göre, Sineenat'ın kendisi tarafından çekildiği düşünülen fotoğraflar, Tayland monarşisi hakkında eleştirel makaleler yazan İngiliz gazeteci Andrew MacGregor Marshall'a gönderilmişti.
İngiliz gazeteci Marshall, Facebook hesabındna yaptığı açıklamada, "Görüntülerin çoğu kendi çektiği fotoğraflar ve onlarcası çok açık. Vajiralongkorn'a göndermek için bu açık fotoğraflarını çekmiş olması muhtemel görünüyor" ifadelerini kullanmıştı.
Fotoğrafların gönderildiği bir diğer kişi olan Japonya'da yaşayan aktivist Pavin Chachavalpongpun, isimsiz zarfı Ağustos ayı sonlarında aldığını, üzerinde Fransa'dan posta damgası olduğunu ve fotoğrafların saklandığı bir SD kart içerdiğini söylemişti. Pavin ayrıca neredeyse tüm fotoğrafların özçekimler olduğunu aktarmıştı. Bazıları banyoda ya da resmi metres Sineenat'ın arabasında çekilmişti.
2020'Yİ ATLATTI AMA...
Tayland'ın 68 yaşındaki kralı ve sadık başbakanı Prayut Çan-oça kendileri için tehlikeli ve skandallarla geçen 2020 yılını atlatmayı başardı. Ancak demokrasi ve hükümdarın zenginliği ile gücünün sınırlanmasını talep eden gençlerin önderliğindeki sokak protestolarına acımasızca maruz kaldı.
Şimdiyse Kral Rama X ve Başbakan Prayut Çan-oça şu anda zorlu bir Ocak ayı ile karşı karşıya. Koronavirüs salgını yeniden canlanıyor ve monarşi karşıtı sokak protestoları sürüyor.
EKONOMİ ZOR DURUMDA
Tayland ekonomisinin 2020'de yüzde 7,7 küçüldüğü bildirildi. Gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 20'sini temsil eden harap olmuş devasa turizm endüstrisinin yakın zamanda canlanması beklenmiyor.
Dünyanın en zengin hükümdarlarından biri olan Kral Maha Vajiralongkorn'un ise 2021'de gücünü koruyarak, giderek artan uluslararası ve kamusal spot ışıklarına uyum sağlamaya çalışması bekleniyor.
PANİK VE KRİZ YAKIN
Ancak yine de salgındaki hızla artan vaka artışları ve devam eden protestoların, Tayland'ı panik ve krizin eşiğine getirdiği belirtiliyor.
Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn'un hükümdarın 2016 yılında tahta geçtiğinden bu yana zamanının çoğunu harcadığı Almanya'ya yeniden girmek için vizeye ihtiyacı olmadığını söyledi.
68 yaşındaki kral, aldığı yeni yetkilerin sınırlandırılmasını ve başbakanın istifasını talep eden öğrenci liderliğindeki kitlesel protestoların ortasında Ekim ayında Tayland'a döndü.
HAREMİYLE ULTRA LÜKS OTELE KAPANACAK MI?
Ancak Kral, tüm protestolara rağmen 2020'nin çoğunu Almanya'daki ultra lüks otelde haremiyle geçirmişti. Rama X ve hareminin Bavyera'ya geri dönmeyi planlayıp planlamadığı belli değil.
Otellerin salgın nedeniyle kapanması gerekmesine rağmen, kendisi ve çevresi ilk koronavirüs karantinası sırasında otelde kaldığı için hem ülkesinde hem de Almanya'da kriz yaratmış ve bolca eleştirilmişti.
Dışişleri bakanlığı, muhalefetteki Sol Parti'nin meclis sorusuna yanıt olarak, Kral'ın Almanya'yı ziyaret etmek için vizeye ihtiyacı olmadığını söyledi.
"PERSONA NON GRATA"
Sol Parti milletvekillerinden Sevim Dağdelen, Kral'ın vizeye ihtiyacı olmadığı için Alman hükümetinin ne kadar kalacağını etkileyemeyeceğini ancak son çare olarak persona non grata yani istenmeyen kişi ilan edilebileceğini söyledi.
Buna cevaben, bir Dışişleri Bakanlığı kaynağı "Yabancı bir devlet başkanının ülkeye girmek için vizeye ihtiyacı olmasa bile, Almanya toprak egemenliği nedeniyle kalmayı kabul edip etmeme konusunda özgürdür." dedi.
Alman hükümeti, kralın Almanya'dan siyaset yapmasının kabul edilemez olacağını söyledi ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas Ekim ayında yaptığı açıklamada, davranışlarını izlediğini söyledi.
Dışişleri bakanlığındaki kaynak, kralın Almanya'daki önceki ziyaretleri sırasında devlet işi yaptığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını söyledi.
Tayland sarayının medyaya yorum yapmama politikası var ve Kral'ın Avrupa'da geçirdiği zamanlar hakkında hiçbir bilgi verilmedi.
Taylandlı protestocular, kralın Avrupa'da kalmasının maliyetinden ve Güneydoğu Asya krallığındaki yokluğundan şikayet ediyor.
Geçtiğimiz aylarda Taylandlı yetkililer, aralarında 16 yaşındaki bir öğrencinin de bulunduğu en az 35 protestocuyu kraliyet ailesini karalamakla suçladı.
Tayland Kralı'nı ve monarşiyi eleştirenlere 15 yıla varan ağır hapis cezaları öngören ceza kanununun 112. maddesi, son zamanlarda ülkede tartışma konusu oluyor.