Yunan Devlet Ajansı AMNA, "MDCA Yunanistan için bir kalkan-ABD, 'casus belli'yi kınıyor" başlıklı haberinde, iki ülke arasında imzalanan anlaşmanın, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile imzalanan benzer anlaşmaların ardından Yunanistan için koruyucu bir kalkan oluşturduğunu savundu.
Ajansın, diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberde, Yunanistan'ın toprak bütünlüğünün hem anlaşmadaki ifadelerle hem de ABD güçlerinin Meriç ve Girit'te öngörülen varlığı ile korunacağını iddia ederek, anlaşmadaki "tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin güvenlik, egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü, silahlı saldırı ya da saldırı tehdidine karşı koruyacaklarına" ilişkin taahhüdü ABD'nin "casus belli"yi kınaması olarak yorumladı.
Yunan basınının yayımladığı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'e yönelik yazdığı 12 Ekim 2021 tarihli mektup da ABD'nin Yunanistan'a desteğinin bir göstergesi olarak kamuoyuna sunuldu.
Diplomatik kaynaklar, mektupta yer alan "ABD'nin Yunanistan ana karası ya da adalarında eğitim ve operasyon yapabileceğine" ilişkin ifadenin, ABD'nin Yunanistan'ın adalardaki tam egemenlik hakkını ve adaların silahlandırılabilmesini "fiili" olarak teyit ettiğini ileri sürdü.
MUHALEFETTEN ANLAŞMAYA TEPKİ VAR
Ana muhalefetteki Radikal Sol İttifak (SYRIZA) Partisi, anlaşmanın ardından yaptığı açıklamada, Dedeağaç'ta bulunmalarının ABD güçlerine, Bulgaristan ve Romanya'ya kolay geçiş imkanı sağlarken, Yunanistan'ı da Karadeniz'deki tehlikeli gerginliklerin ön sırasına yerleştireceğini belirtti.
Açıklamada, buna karşılık hiçbir ABD varlığının Yunanistan'ı Türkiye'ye karşı Ege ve Doğu Akdeniz'de korumadığı, anlaşmanın bağımsız, itibarlı bir Yunanistan'a yakışmadığı ifade edildi.
Yunanistan Komünist Partisinin (KKE) anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, "Adı 'savunma' anlaşması olan ancak gerçekte saldırgan olan Yunanistan-ABD anlaşması, ülkemizin, ABD'nin ve NATO'nun savaş planlarına tehlikeli bir şekilde dahil edilmesidir" ifadesine yer verilerek, "Türkiye tehdidine" karşı ülkenin güvenliği ve sınırları korunuyor iddiasının gerçekçi olmadığı kaydedildi.
Yunan Çözümü Partisi de açıklamasında, "Hükümetin, gelecekteki iktidarları Yunanistan'ın egemenlik haklarını garanti altına almayan ve Türkiye'nin savaş tehdidini ortadan kaldırmayan bir anlaşma için taahhüt altında bırakmaya hakkı olmadığını" belirtti.
NE OLMUŞTU?
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile 14 Ekim'de ABD'nin Yunanistan'daki faaliyet alanını genişleten güncel ABD-Yunanistan Karşılıklı Savunma İş birliği Anlaşması'nı imzalamıştı.
Yunanistan, Fransa ile de 28 Eylül'de imzalanan ve iki ülke arasında savunma, dış politika ve silahlanma alanlarında iş birliğini öngören bir anlaşma yapmıştı.
Sonunda Atina hayallerine kavuştu ve Türkiye korkusu ile iyiden iyiye arka bahçesine dönüşmeye başladığı ABD ile karşılıklı savunma anlaşmasında imzalar atıldı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Perşembe günü iki ülke arasındaki Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması'nın uzatılması protokolünü imzaladılar.
ABD'nin iki ülke arasındaki ortaklığı derinleştirme taahhüdünü yineleyen Blinken, "Yunanistan ve ABD'nin birlikte barış, refah ve insanlık onuru için daha da büyük bir güç haline gelebileceğine inanıyoruz" dedi.
Bu diyalog, ülkelerimiz arasındaki dostluğun ne kadar yakın olduğunun ve birbirimize ne kadar değer verdiğimizin bir örneğidir" diyen Blinken, kendisini 'bölgede istikrarın direği' olarak nitelendiren Yunanistan'a güçlü ve güvenilir bir müttefik olduğu için minnettarlığını dile getirdi.
DÖRT ÜS İÇİN DAHA FAZLA YATIRIM
Dendias, "Yunanistan, anlaşmazlıkları diplomasi yoluyla ve her zaman uluslararası hukuka uygun olarak çözmeye kararlıdır" dedi ve ülkesinin İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri de dahil olmak üzere bölgedeki diğer ülkelerle geliştirdiği güçlü bağlardan da bahsetti.
Anlaşma, Yunanistan'da ABD ordusu tarafından işletilen dört üs için daha fazla yatırım da dahil olmak üzere iki ülke arasındaki savunma işbirliğini artıracak. Yunan hükümeti, mevcut anlaşma 6 Kasım'da sona ereceğinden, yeni anlaşmayı önümüzdeki hafta onaylanmak üzere Parlamento'ya sunmayı planlıyor.
'ABD'NİN ÜSTÜMÜZDEKİ ETKİSİNİN ARTMASI İYİ BİR ŞEY'
Yunan Kathimerini gazetesinden Tom Ellis, anlaşma için "ülkemizin savunma konumunu güçlendirmeye yönelik iyi tasarlanmış planı daha da güçlendiriyor." diye yazdı.
ABD varlığının Yunanistan'ın daha fazla bölgesine yayılma ihtimalinin, ülkesi için iyi bir gelişme olduğunu iddia eden Ellis, "ABD Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon da bunu böyle görüyor" dedi.
'KENDİMİZİ KANDIRMAYALIM'
Atina-Washington ortaklığının arkasındaki hedefler ve stratejik düşüncenin 'tamamen savunma amaçlı' olduğunu öne süren Ellis, Blinken'in açıklamasını memnuniyetle karşıladığını belirterek bir uyarıda bulundu.
"Kendimizi kandırmayalım" diyen Ellis, "Yunanistan'ın toprak bütünlüğünün ve egemenlik haklarının korunmasına, uluslararası hukuk ilkelerine ve Deniz Hukuku'na verilen desteğe yapılan atıflar faydalıdır ve sembolik ağırlık taşır ancak – daha önce de sık sık söylediğimiz gibi – kimse bizim için savaşmayacak" ifadelerini kullandı.
Yunan basınında anlaşma Türkiye'ye karşı kazanılmış bir zafer olarak gösterilirken, Dendias'ın "Türkiye, Ege adalarına bitişik Akdeniz'in en büyük çıkarma gemisi filosuna sahip ve Türkiye ile savaş tehdidi devam ediyor" ifadeleri de dikkat çekti.
Yunan medyası ülkede artan başka bir başka paniğin altını çizdi. "Türk Hava Kuvvetleri'nin (TuAFA) modernizasyonu, Türkiye'nin yerli ve yeni havacılık endüstrisi tarafından destekleniyor." ifadelerine yer verilen haber, şöyle devam etti:
TÜRK ÜRETİCİLER ARTIK ORDUNUN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYABİLİYOR
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), Aselsan, Havelsan ve Roketsan gibi büyük savunma geliştirme müteahhitleri artık ordunun ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rol oynamakta ve iç pazarı finanse etmek için, ürünlerini ihraç etme niyetinde.
Uluslararası Silah Antlaşması'nın (ITAR) sınırlamaları nedeniyle müttefik ülkelere satış yapmak giderek zorlaşıyor. Örneğin Pakistan, Mayıs 2018'de 30 TAI T129 saldırı ve keşif helikopteri (ATAK) için 1,5 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştı.