Einstein'dan sonra dünyanın gelmiş geçmiş en iyi fizik dehası olarak kabul edilen Stephan Hawking, 2018 yılında hayatını kaybettikten sonra pek çok çalışmasını ve teorisini insanlığa bıraktı. Onun evren hakkındaki görüşlerinin yanında bir de dünyayla ilgili 'kıyamet' uyarıları var ki pek göz ardı edilecek cinsten değil.
İşte Hawking'in ölümünden sonra da çok konuşulacak geleceğe dair önemli uyarıları...
Geçen yıl Mart ayında 76 yaşında hayatını kaybeden İngiliz fizik profesörü Stephen Hawking genel görelilik ve karadeliklerle ilgili araştırmalarıyla ün kazanmıştı.
Fakat Hawking sıklıkla kendi araştırma alanından çıkarak, önümüzdeki dönemlerde insanlığı bekleyen zorluklar ve varoluşsal tehditlere de dikkat çekti. Bu konulardaki açıklamaları basının manşetlerinde yer alırken bazen de tartışma yarattı.
Stephen Hawking tüm yumurtaları aynı sepete koymayı doğru bulmayan bir kişi. Bu örnekteki sepet ise Dünya oluyor.
Hawking yıllardır insanlığın diğer gezegenlere kalıcı olarak yerleşmek için harekete geçmesi gerektiğini söylüyordu. Bu açıklamaları sıklıkla manşetlerde yer aldı.
Hawking'e göre insanlığı Dünya'dan silecek olaylardan kaçmak mümkün değil. Bu olaylar arasında göktaşı çarpması gibi kozmik olayların yanı sıra yapay zekâ, iklim değişikliği, genetiği değiştirilmiş virüsler veya nükleer savaş gibi olaylar da olabilir.
2016'da BBC'ye konuşan Hawking, "Dünyada bir yıl içinde bir felaketin gerçekleşme ihtimali çok düşüktür. Ama bu ihtimal geniş bir zaman diliminde artar ve bin, 10 bin yıl gibi zaman dilimlerinde neredeyse kesin hale gelir" demişti.
İnsanlığın o süre zarfında evrene yayılabileceğine güvenen Hawking, yine de önümüzdeki 100 yıl için insanları uyarmıştı:
"Önümüzdeki yüzyıl boyunca uzayda kendine yeterli koloniler kuracak teknolojiye erişemeyeceğiz, bu yüzden bu süreçte çok dikkatli olmamız lazım."
Stephen Hawking yapay zekânın yarattığı fırsatların farkında olsa da tehditlerine karşı da uyarılarda bulunuyordu.
Hawking 2014'te BBC'ye konuştuğunda "yapay zekânın tam olarak gelişmesi insanlığın sonunu getirebilir" demişti.
Hawking'e göre bugüne kadar geliştirilen basit yapay zekâlar çok kullanışlıydı. Kendisinin de insanlarla konuşmasını sağlayan bir yapay zekâ uygulamasıydı.
Fakat Hawking zeki robotların gelişmiş formlarının insanlardan üstün hale gelebileceğini düşünüyor.
Stephen Hawking dünyadaki yaşama dair en büyük tehditlerden birinin iklim değişikliğinden geleceğini düşünüyordu.
Hawking, bu yüzden ABD'nin Paris Anlaşması'ndan çekilmesine dair endişelerini de açıklamıştı:
"Geri döndürülemez noktaya çok yakınız. Trump'ın bu eylemi Dünya'nın 250 derece sıcaklıkta ve asit yağmurlarının olduğu Venüs'e benzemesine giden yolu açabilir."
Evren'in her yerinden akıllı varlıklara dair sinyalleri tarayan SETI gibi yapılar mevcut olsa da Hawking evrendeki diğer akıllı uygarlıklara seslenmeye karşı uyarılarda bulunuyordu.
2010 yılında Discovery Channel'a konuşan Hawking, uzaylıların Dünya'yı kaynakları için talan edip yoluna devam edebilme ihtimalinden endişelendiğini söylemişti:
"Eğer uzaylılar bizi ziyaret ederse Kristof Kolomb'un Amerika'ya ayak basması gibi olacaktır. Bu yerli Amerikalılar için hiç iyi olmamıştı.
"Akıllı varlıkların tanışmak istemeyeceğimiz türden şeylere nasıl dönüşebileceğini görmek için kendimize bakmamız yeterli."
STEPHAN HAWKİNG KİMDİR?
Ünlü astrofizikçi evren bilimci ve büyük teori üreticisi Hawking 1960'ların başında tedavisi olmayan Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına yakalanmıştı. İşte çağımızın dehası olarak nitelenen ünlü profesör Stephen Hawking ile ilgili bilinmeyenler ve merak edilenler.
İngiliz fizikçi, evrenbilimci, astronom, teorisyen ve yazar Prof. Dr. Stephen Hawking, 8 Ocak 1942 yılında doğdu. 8 yaşındayken Londra'dan 20 mil uzaktaki St Albans'a gitti. 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti.
Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge'e gitti. O zamanlar Oxford'da evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Cambridge'de danışman olarak Fred Hoyle'u istemesine karşın Dennis Sciama atanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College'de profesör asistanı oldu.
1973'de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Stephen Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979'dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669'da Isaac Newton'a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein'ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang'le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi.
Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı'nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucu da karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.