Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş sonrası Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasi hamleleri ile peş peşe kritik temaslar gerçekleştirildi.
Bu temasların sonuncusu Lviv'de gerçekleştirildi.
TARİHİ ZİRVE
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya geldi.
Potoçki Sarayı'nda basına kapalı gerçekleşen üçlü zirve, 40 dakika sürdü.
Görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.
İşte Başkan Erdoğan zirve sonrası açıklamaları ve tarihi zirveden kareler...
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile gerçekleştirdikleri ikili görüşmede, ülkeler arasındaki stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkileri tüm boyutlarıyla değerlendirdiklerini kaydeden Başkan Erdoğan, "İş birliğimizi, dayanışmamızı mevcut şartlar altında ilerletme imkânlarını ele aldık. Tabii yaklaşık altı aydır devam eden savaş, görüşmelerimizin ana konusunu teşkil etti. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine desteğimizi bu vesileyle bir kez daha vurguladım" ifadelerini kullandı.
"YENİ BİR ÇERNOBİL YAŞAMAK İSTEMİYORUZ"
Yaşanan can kayıplarından duyduğu derin üzüntüyü bir kez daha ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti;
"Dün gece Harkiv'de bir yurda yönelik gerçekleştirilen dokuz sivilin öldüğü, 35 kişinin yaralandığı füze saldırısı için de ülkemiz ve milletimiz adına taziyelerimi ilettim.
Zaporijya Nükleer Santrali etrafında devam eden çatışmalardan duyduğumuz endişeyi dile getirdik. Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz. Türkiye olarak bir taraftan çatışmaların diplomatik çözümle sona ermesi için çaba harcarken diğer taraftan da Ukraynalı dostlarımızın yanında olduk, olmaya devam ediyoruz.
Savaşın başından bu yana Ukrayna halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 98 TIR'lık insani yardım malzemesi sevk ettik, 325 bine yakın Ukraynalıya geçici olarak ülkemizde ev sahipliği yaptık. Ukrayna'daki şartlar normale dönünceye kadar misafir etmek üzere 1099 yetim ve 408 refakatçisinden oluşan toplam 1507 kişiyi ülkemizde kabul ettik. Görüşmemizde, savaşın Ukrayna'da neden olduğu fiziki yıkımın boyutlarını da ele aldık. Bugüne kadar olduğu gibi Ukrayna'nın yeniden imarı için gereken desteği vereceğimizi Sayın Zelenski ile paylaştım."
"İSTANBUL MUTABAKATI'NIN OLUMLU YANSIMALARINI TÜM DÜNYA HİSSETMEYE BAŞLADI"
BM Genel Sekreteri Gutarres'in de katılımıyla gerçekleştirdikleri üçlü görüşmenin odak noktasını, savaşın ne şekilde nihayete erdirilebileceğinin oluşturduğunu söyleyen Erdoğan, "Malumunuz bundan daha bir ay önce Birleşmiş Milletler, Ukrayna, Rusya ve Türkiye olarak tarihî nitelikte bir ortak çalışma örneğini sergiledik. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli şekilde dünya piyasalarına ihracını mümkün kılan İstanbul Mutabakatı'nın olumlu yansımalarını sadece Ukrayna değil, tüm dünya hissetmeye başladı" dedi.
Mutabakatın uygulamaya konulduğu 1 Ağustos'tan bu yana toplam 25 gemi ve yaklaşık 625 bin ton Ukrayna tahılının dünya pazarına ulaştırıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti;
"Bugünkü temaslarınızda mevcut mekanizmanın faaliyetlerini artırarak sürdürmesi için atılabilecek adımlar üzerinde durduk. Üçlü görüşmemizde ayrıca İstanbul Mutabakatı'nın oluşturduğu müspet havanın kalıcı barışa tahvil edilmesi imkânlarını değerlendirdik.
Diplomatik sürecin canlandırılması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine özellikle işaret ettik.
Şahsen savaşın en nihayetinde müzakere masasında sonuçlanacağına olan inancımı muhafaza ediyorum. Esasen Sayın Zelenski ve Guterres de bu hususta aynı fikirdeler. Tüm mesele, müzakere masasına giden en kısa ve adil yolu tespit etmektir. Mart ayında İstanbul'da şekillenen parametreler üzerinden müzakerelerin canlandırılmasının imkân dâhilinde olduğuna inanıyorum.
Bu hedefe yönelik olarak her türlü desteği vermeye tekrar kolaylaştırıcı veya arabulucu rolünü oynamaya hazırız. Tabii görüşmemizde savaş esirlerinin mübadelesi konusunu ve bu konudaki girişimlerimizi ele aldık, bu konuyu önemsediğimizi de ayrıca ifade etmek istiyorum.
İnanıyorum ki şu anda burayı takip edenler, 'Acaba bu esirlerin mübadelesi ne oldu?' sorusunu da cevaplamaya çalışıyor. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin ile Rusya tarafıyla da bugünkü bütün görüşmelerimizin neticesini değerlendirmeye devam edeceğiz."