Türkiye’nin ayak izi genişliyor: Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Avrupa’da Ankara rüzgarı! AB’den dikkat çeken rapor: Yapıcı ortaklık şart

Türkiye'nin Afrika, Balkanlar, Kafkasya ve Orta Doğu'daki etkisi her geçen gün artıyor. Ankara drone diplomasisi, yatırımları ve TV dizileri gibi yumuşak güç unsurları ile dünyanın dört bir yanında etkisini artırırken Chaillot Raporu isimli AB raporu, Ankara'nın tüm bu bölgeler için en güvenilir müttefik haline geldiğini yazdı. Chaillot Raporu'nda "Geniş jeopolitik değişimler, AB'nin Türkiye ile yapıcı bir ortaklık kurmasını ve potansiyel sürtüşme alanlarını ele almasını giderek daha önemli hale getiriyor" ifadelerine yer verildi.

takvim.com.tr

Giriş Tarihi :07 Haziran 2024 , 14:03 Güncelleme Tarihi :07 Haziran 2024 , 14:03

Türkiye’nin ayak izi genişliyor: Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Avrupa’da Ankara rüzgarı! AB’den dikkat çeken rapor: Yapıcı ortaklık şart

TÜRKİYE'NİN AYAK İZİ GENİŞLİYOR

Türk İHA'larının modern savaş alanlarında artan önemi, kültürel ihracat ve teknolojik gelişmeler Türkiye'nin her alanda dünyaya açılan kapısı olarak dikkat çekiyor. Chaillot Raporu, Batı, Balkanlar, Güney Kafkasya, Orta Doğu/Kuzey Afrika/Körfez ve Afrika olarak ayırdığı beş bölgede Türkiye'nin ayak izini inceledi.

ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ

"TÜRKİYE İLE YAPICI ORTAKLIK ŞART"

Türkiye'nin dünyanın dört bir yanında güvenilir bir ortak olarak ön plana çıktığını ve eski sömürgeleri geride bıraktığını vurgulayan Chaillot Raporu, Ankara'nın yükselişi karşısında Batılı ülkelerin Türkiye ile iş birliği için fırsat kolladığını da ortaya çıkardı. Raporda açıkça, "Geniş jeopolitik değişimler, AB'nin Türkiye ile yapıcı bir ortaklık kurmasını ve potansiyel sürtüşme alanlarını ele almasını giderek daha önemli hale getiriyor" ifadelerine yer verildi.

TEHDİT DEĞİL FIRSAT

Raporda Türkiye'nin Batı Balkanlar'daki etkisine ilişkin aslında bu bölgeden hiç ayrılmadığını ve bölgede her zaman merkez konumunda olduğunu vurguladı. Türkiye'nin özellikle 1990'lardan bu yana Balkanlara oldukça önem verdiğine dikkat çeken raporda Ankara'nın Batı Balkanlar'da dengeleyici bir güç olarak hareket ettiği ve herkesle ortak bir zemin aradığı, bölge için tehdit değil fırsat olarak görüldüğü belirtildi.