Uluslararası gazeteci Marion Sendker, PKK, terör ve buna benzer haberlerin Alman ve Batı medyasında çoğunlukla tek taraflı bir şekilde dile getirildiğini ve Batı medyasında daha çok PKK yanlısı görüşlerin hakim olduğunu söyledi.
Sendker, Batı medyasının PKK haberlerinde tek yanlı yaklaşımını ve bunun arka planını değerlendirdi.
Soru: Avrupa medyasının PKK/YPG haberlerinde neden tek taraflı bir dil kullanılıyor?
Sendker: Bence PKK, terör ve buna benzer haberlerin Alman ve Batı medyasında belli bir biçimde ve çoğunlukla tek taraflı bir şekilde dile getirilmesinin birçok farklı nedeni var. Bunun bir nedeni, Batı'dan Türkiye'ye ve burada olan olaylara oryantalist bir bakış açısıyla yaklaşmamızdır.
Soru: Batı medyası daha çok PKK yanlısı haberler mi yapıyor?
Sendker: Rakamları vesaire bilmiyorum ama Almanya ve Batı Avrupa medyasında daha çok Kürt veya PKK yanlısı ya da buna benzer görüşler hakim gibi görünüyor. Bu içerikleri üreten uzmanlar daha yoğunlukta. Bu, kamu görüşü gibi bir şey haline geldi.
Soru: Avrupa ülkeleri neden hala PKK bağlantılı organizasyonları destekliyor?
Sendker: İnsan kaçakçılığı ve çocuk istismarıyla ilintili olduğu bilinmekle birlikte, Almanya'da ayrıca çocukların PKK tarafından Kuzey Suriye'de nasıl kaçırıldığına dair devlet yetkilileri tarafından açıklanan kamuya açık raporlar mevcut ve Almanya'da ve Batı Avrupa'da bu organizasyona yakın insanlar hala destekleniyor. Neden desteklendikleri sorusu çok iyi bir nokta.
Fakat öte yandan örgüt, kamusal alanda kendisini çok barışçıl ve demokratik gibi gösteriyor. Alman halkından, hükümetinden ve medyadan Batı Avrupa'da tetikleyici bir kelime olan "demokratik değerler" adına davalarını desteklemeleri konusunda yardımlarını istiyor. Çünkü demokrasi orada öne çıkan bir konu. Bu nedenle tarihimiz de göz önünde bulundurulduğunda, demokrasi için savaşan kimsenin çok da kötü olamayacağı hissine sahibiz. Bu his bazen yeterince sorgulanmıyor.
Soru: PKK'nın bir terör örgütü olduğu gerçeği kasten mi görmezden geliniyor?
Sendker: Objektif ve tarafsız olma gerekliliğinin farkındalar. Fakat bilginin ve gerçeklerin toplanma şekli taraflı.
Almanya'da yaşayan çok sayıda Kürt ve Türk bulunuyor. Onlar da bu konularda çalışıyorlar. Fakat bu konuda yaptıkları çalışmalarda her zaman olmasa da çoğunlukla belli bir anlatı kopyalanarak alınıyor. Bu kişi tabii ki çatışmayı normal bir Almandan daha iyi bilecektir fakat onların görüşleri de tek taraflı olabilir. "Türk olsun Kürt olsun, bu kültürden gelen bir insan var. O bilir." gibi bir eğilim var belki de. Yani biz bu insanı referans olarak alıyoruz ve sorgulamıyoruz.
Soru: PKK konusunda Batılı gazeteciler aktivizmle gazeteciliği birbirine mi karıştırıyor?
Sendker: Bence gazetecilik ve aktivizm arasında çok ince bir çizgi var. Almanya'da ve Batı Avrupa'da gördüğümüz üzere bu çizginin dışarıdaki aktivistler tarafından suistimal edilme riski her zaman mevcut. Bazı gazeteci muhitlerinde, aslında PKK ideolojisini ve de propagandasını yayan Kürt kültür evleriyle veya gruplarıyla bağlantılı insanlar olduğunu görüyoruz. Bu insanlar gazetecilere azami surette yaklaşmaya çalışıyorlar. Onlarla, sanki sadece Türkiye'de, Kuzey Suriye'de ve Kuzey Irak'ta var olan homojen bir grupmuş gibi Kürt insanının durumu hakkında konuşuyorlar ve gazetecileri bu konu hakkında haber yapmaya çağırıyorlar. Onlara özgürlük, demokrasi, kadın ve işçi hakları için savaştıklarını söylüyorlar ve birkaç yıldır iklim değişikliğine karşı mücadeleyi de bu listeye eklediler. Bu, Batı Avrupa ve Alman gazeteciliğinde son derece karşılığı olan bir konu. Çünkü bu gazetecilerin çoğu suç teşkil eden konuları keşfetmeleri gerektiğini veya iyi bir amaç için, bu iyi amaç ne olursa olsun, savaşmaları gerektiğini düşünüyorlar.