Oklar Uzak Doğu'dan Avrupa'ya yönelirken Macar şirketin internet sitesinin apar topar kapatılması dikkat çekti ve ardından ofisine aylardır kimsenin gelmediği anlaşıldı.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZJAPONYA'DAN TELSİZ AÇIKLAMASI
Lübnan'da patlatılan telsizler sonrası gündeme gelen cihazın Japon üreticisi "ICOM Inc."in Direktörü Enomoto Yoşiki, telsizlerin "daha önce sattıkları ancak pilleri değiştirilmiş IC-V82 modeli olabileceğini" bildirdi.
Lübnan genelinde çağrı cihazlarının patlamasının ardından bazı telsizlerin de infilak ettirilmesi, Japonya merkezli ICOM marka cihazları gündeme getirdi.
Lübnan'da çok sayıda telsizin aynı anda infilak ettirilmesi sonrası sosyal medyada bu patlamalarda hasar gördüğü bildirilen ICOM marka cihazlara ait görüntüler paylaşıldı.
ICOM Direktörü Enomoto Yoşiki, gazetecilere yaptığı açıklamada "Sahte olma ihtimalini göz ardı edemeyiz ancak ürünlerin IC-V82 modelimiz olma ihtimali de var. Ürünlerin seri numaraları kontrol edilmeden dağıtım kanallarını tespit etmek zor." ifadelerini kullandı.
MACARİSTAN'DAN SONRA BULGARİSTAN
Macaristan da Bulgaristan'ı işaret ederken Bulgaristan Devlet Ulusal Güvenlik Ajansı (DGA), başkent Sofya merkezli Norta Global adlı şirketin, salı günü Lübnan'da patlayan ve onlarca kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına yol açan çağrı cihazlarıyla bir bağlantısının bulunmadığını duyurdu.
Kurumdan yapılan resmi açıklamada "Olayda anlatılan ürünlerin Bulgaristan topraklarından geçmesine ilişkin herhangi bir gümrük işlemi yapılmadı ve böyle bir işlem yapıldığına da rastlanmadı" denildi.
Kurum ayrıca, Ulusal Gelir Ajansı ve İçişleri Bakanlığı ile iş birliği içinde Bulgaristan'da kayıtlı bir şirketin Lübnan'daki Hizbullah'a iletişim ekipmanı sağlayıp sağlamadığını araştırdığını belirtti.
Bulgaristan Ulusal Televizyonu da söz konusu şirketin Bulgaristan'da herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını bildirdi.
Çarşamba akşamı Macar haber ajansı Telex, hükümet kaynaklarına dayanarak, Sofya merkezli Norta Global'in çağrı cihazlarını satın aldığını ve bunların daha sonra Tayvan üzerinden Hizbullah'a satıldığını, cihazların aslında hiçbir zaman Macaristan'da olmaması nedeniyle bir Macar şirketinin olaya dahil olmasının asgari düzeyde olduğunu bildirdi.