Atina yönetimi Doğu Akdeniz'deki provokasyonlarını bir adım daha ileri taşıyarak, doğrudan savaş hazırlıkları yapmaya başladı. ABD ile savunma anlaşmasını protokolünü uzatan ülkenin başka planları olduğu da ortaya çıktı.
Atina hayallerine kavuştu ve geçtiğimiz günlerde Türkiye korkusu ile iyiden iyiye arka bahçesine dönüşmeye başladığı ABD ile karşılıklı savunma anlaşmasında imzalar atıldı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Perşembe günü iki ülke arasındaki Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması'nın uzatılması protokolünü imzaladılar.
Bu diyalog, ülkelerimiz arasındaki dostluğun ne kadar yakın olduğunun ve birbirimize ne kadar değer verdiğimizin bir örneğidir" diyen Blinken, kendisini 'bölgede istikrarın direği' olarak nitelendiren Yunanistan'a güçlü ve güvenilir bir müttefik olduğu için minnettarlığını dile getirdi.
YUNAN BASINI: TÜRK KUVVETLERİNİ HEDEF ALIYORUZ
Yunan basınında çıkan ve "Yunan kuvvetleri, olası bir çatışma ihtimaline karşı, komşu kıyıdaki Türk kuvvetlerini ve altyapıyı hedef alıyor" ifadeleriyle başlayan haber şöyle devam etti:
İlk olarak, Temmuz 2021'de Fransızlar tarafından Yunan ordusuna, Dört Exocet roketatarla donatılmış bir dizi kıyı füze sisteminin tedariki önerildi.
Fransız mobil kıyı savunma sistemi Exocet, özel bir araca monte edilerek, deniz alanına erişimi engelleme, kıyı tehditlerini etkisiz hale getirme ve yüzey birimlerini etkisiz hale getirme yeteneklerine sahip hızlı hareket eden füzeler sağlıyor.
Sistem, dünya çapında faaliyette olan EXOCET MM40 BLOCK 3 füzesinin en son versiyonuna dayanıyor. Roket 780 kg ağırlığında, uzunluğu 6 metreden az, çapı ise 350 mm. Operasyonel menzili is 200 km.
İkinci olarak, ATACMS sistemlerinden Atinay'ya 150 km'nin üzerinde etkili bir menzile sahip olan ABD'nin son teknoloji ürünü Block IVA füzeleri alınmak isteniyor. 150 km'den daha uzun menzilli füze sistemleri edinmek artık ulusal bir gereklilik haline geldi, bunlar mümkün olan en kısa sürede sağlanmalı.
ABD İLE BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLİYOR
Bütün bunlar, Genelkurmay Askeri Konseyi'nin, hem ABD'nin önerisini hem de stratejik öneme sahip uzun menzilli füzelerle ilgili geri kalan konuların konuşulduğu bir toplantıda değerlendiriliyor.
150 kilometreden fazla mesafelerde hedefi etkisiz hale getirme yeteneğine sahip olan Amerikan GMLRS-ER sistemleri gündemde. Aynı zamanda Yunanistan'da bir RM-70 Vampir fırlatıcı test ediliyor.
Sistem, Çek şirketi EXCALIBUR ARMY'nin yeteneklerini Genelkurmay subaylarından oluşan bir komiteye göstermesi için Yunanistan'a getirildi. RM-70 Vampir çoklu fırlatıcı sistemi, atış poligonunda değerlendirilecek ve test edilecek.
Yunan RM-70 füze sistemlerinin menzilini, bir önceki 20 km'den 40 km'ye çıkaran yeni Sırp roketleri de test ediliyor. 150 km'den fazla menzile sahip karadan karaya füze tedariki, Türk donanmasının Ege'deki faaliyetlerine karşı kullanılmalı.
Tüm bu silah sistemlerinin yeni ve daha gelişmiş bir karasal versiyonunun bulunması, olası bir savaş durumunda Türk su üstü birimlerini hedef alacak. Bu durumda Ankara, adalardan herhangi birine amfibi harekata girişmeyecektir ancak böyle bir senaryoda füze sistemleri ve silahlarla donatılan adalara sürpriz bir saldırı gerçekleştirebilir.
DÖRT ÜS İÇİN DAHA FAZLA YATIRIM
Dendias, ABD ile imzalanan anlaşmada yaptığı konuşmada "Yunanistan, anlaşmazlıkları diplomasi yoluyla ve her zaman uluslararası hukuka uygun olarak çözmeye kararlıdır" dedi ve ülkesinin İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri de dahil olmak üzere bölgedeki diğer ülkelerle geliştirdiği güçlü bağlardan da bahsetti.
ABD'nin iki ülke arasındaki ortaklığı derinleştirme taahhüdünü yineleyen Blinken, "Yunanistan ve ABD'nin birlikte barış, refah ve insanlık onuru için daha da büyük bir güç haline gelebileceğine inanıyoruz" dedi.
'ABD'NİN ÜSTÜMÜZDEKİ ETKİSİNİN ARTMASI İYİ BİR ŞEY'
Yunan Kathimerini gazetesinden Tom Ellis, anlaşma için "ülkemizin savunma konumunu güçlendirmeye yönelik iyi tasarlanmış planı daha da güçlendiriyor." diye yazdı.
ABD varlığının Yunanistan'ın daha fazla bölgesine yayılma ihtimalinin, ülkesi için iyi bir gelişme olduğunu iddia eden Ellis, "ABD Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon da bunu böyle görüyor" dedi.
'KENDİMİZİ KANDIRMAYALIM'
Atina-Washington ortaklığının arkasındaki hedefler ve stratejik düşüncenin 'tamamen savunma amaçlı' olduğunu öne süren Ellis, Blinken'in açıklamasını memnuniyetle karşıladığını belirterek bir uyarıda bulundu.
"Kendimizi kandırmayalım" diyen Ellis, "Yunanistan'ın toprak bütünlüğünün ve egemenlik haklarının korunmasına, uluslararası hukuk ilkelerine ve Deniz Hukuku'na verilen desteğe yapılan atıflar faydalıdır ve sembolik ağırlık taşır ancak – daha önce de sık sık söylediğimiz gibi – kimse bizim için savaşmayacak" ifadelerini kullandı.
Yunan basınında anlaşma Türkiye'ye karşı kazanılmış bir zafer olarak gösterilirken, Dendias'ın "Türkiye, Ege adalarına bitişik Akdeniz'in en büyük çıkarma gemisi filosuna sahip ve Türkiye ile savaş tehdidi devam ediyor" ifadeleri de dikkat çekti.
Yunan medyası ülkede artan başka bir başka paniğin altını çizdi. "Türk Hava Kuvvetleri'nin (TuAFA) modernizasyonu, Türkiye'nin yerli ve yeni havacılık endüstrisi tarafından destekleniyor." ifadelerine yer verilen haber, şöyle devam etti:
TÜRK ÜRETİCİLER ARTIK ORDUNUN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYABİLİYOR
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI), Aselsan, Havelsan ve Roketsan gibi büyük savunma geliştirme müteahhitleri artık ordunun ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rol oynamakta ve iç pazarı finanse etmek için, ürünlerini ihraç etme niyetinde.
Uluslararası Silah Antlaşması'nın (ITAR) sınırlamaları nedeniyle müttefik ülkelere satış yapmak giderek zorlaşıyor. Örneğin Pakistan, Mayıs 2018'de 30 TAI T129 saldırı ve keşif helikopteri (ATAK) için 1,5 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştı.