Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "asgari ücret zammının dar gelirlinin hayat şartlarını iyileştirip onları rahatlatacak" bir oranda olacağı mesajını verirken 4 bin liranın altında olmayacağı yönündeki beklentiler yükseldi.
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret konusunda toplumun beklentilerinin yüksek olduğunu vurgulayarak memura olduğu gibi işçiye de ek refah artışı yapılmasını istedi.
Türk-İş'in de yüzde 40'ın üzerinde artışla 4 bin lirayı işaret ettiği belirtiliyor.
TOPLANTI ÖNCESİ BAKANLA GÖRÜŞTÜ
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısı dün Türk-İş ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Yarın TİSK'te yapılacak üçüncü toplantıda Türkiye İstatistik Kurumu da asgari ücret hesaplamasını sunacak.
Türkİş Başkanı Ergün Atalay, toplantı öncesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'le yaptığı telefon konuşmasında bekledikleri rakamı iletirken, memura olduğu gibi işçiye de ek refah artışı yapılması gerektiğini söyledi.
Edinilen bilgiye göre işçi tarafı asgari ücretin 4 bin liranın altına indirilmemesini istedi.
Atalay, "Bize de memurlara da enflasyonun üzerinde bir zam olduğu zaman devlet onları veriyor. Bakan Beyin ifadesine göre enflasyonun üzerinde ne varsa kümülatif onu tamamlamayı düşünüyorlar. İşçiyi bunun dışında tutmaları mümkün değil" dedi.
Kamuoyunda oluşan rakamların ortada olduğunu ifade eden Atalay, "Bu rakamların altında bir şeye 'evet' dememiz mümkün değil. İnşallah umduğumuz gibi olur. Hep beraber zevkle imzalarız. 7 milyona yakın insan bununla geçinmeye çalışıyor. Aileleriyle birlikte 30 milyonun üzerine kişi. Yani ülkenin üçte birinden daha fazla" değerlendirmesini yaptı.
VERGİ YÜKÜ HAFİFLETİLMELİ
Çalışanların mevcut asgari ücretle 15 gün dahi geçinemediğini kaydeden Ergün Atalay, "Bunu vergiden mi veya başka yönden mi telafi ederler ben onu bilmiyorum. Ben ekonomist değilim. Ülkeyi yönetenler bu konuda makul, mantıklı bir rakam önümüze getirirlerse, işçi, işveren ve hükümet birlikte kısa bir zamanda imzalamayı temenni ediyoruz. Arzumuz biran evvel önümüze bir rakam gelsin. Kamuoyunu fazla meşgul etmenin bir anlamı yok. Arzu ettiğimiz bir rakam gelmezse çabuk olmanın da anlamı yok" diye konuştu.
Asgari ücret konusunda toplumun tüm kesimlerinin görüşünü aldıklarını anlatan Atalay, şöyle devam etti:
"Dün Gerede'de benzinlikte çalışan pompacıyla konuştum, Eryaman'da fırındaki kızla konuştum, beklenti yüksek. İnsanların tebessüm edeceği, mutlu olacağı bir rakama birlikte imza atmak istiyoruz. Asgari ücretlinin yüzde 90'ı, 10 kişinin altında çalışanı olan işyerlerinde. Geri kalanı ise 10 kişinin üzerinde çalışanı olan işyerlerinde. Oluşan rakamların altında bir şeye 'evet' dememiz mümkün değil. İnşallah umduğumuz gibi olur. Hep beraber zevkle imzalarız."
KRİTİK EŞİK 4 BİN LİRA
Uzmanlar asgari ücretin yüzde 30'un altına inmesi ve yüzde 45'in üzerine çıkmasının zor olduğunu belirterek, kritik eşiğin 4 bin lira olduğunu ifade ediyorlar.
İlk toplantıda Bakan Bilgin'in 26 ilde 2 bin 500 çalışan ve 604 işverenle yaptıkları anket sonuçlarını açıklaması üzerine, işçi kesiminin ağırlıklı 3 bin 750-4 bin lira, işveren kesiminin ise 3 bin 500-3 bin 750 lira arasında asgari ücret talep ettiği öğrenilmişti.
Asgari ücret, halen bekâr bir işçi için aylık net 2.825 lira olarak uygulanıyor. Net asgari ücret yüzde 26 artışla 3.554 lira, yüzde 31 artışla 3712 lira, yüzde 34 artışla 3791 lira, yüzde 40 artışla da 3949 lira olacak.
İŞÇİ BUNUN DIŞINDA TUTULAMAZ
Asgari ücretin işverene maliyetine dikkat çeken Atalay, "İşverenlerimizin üzerindeki yükün ne olduğunu işveren temsilcisi biliyor, ben de biliyorum, benim arkadaşlarım da biliyor.
O yükü üzerlerinden almak gerekiyor mu, gerekiyor. Ondan önce bizim için ortadaki bu ücreti gözden geçirmek gerekiyor. Geçen hafta yeniden değerleme oranı yüzde 36 civarında. Yani insanlar geçinmeyle ilgili büyük mücadele veriyor. Son iki üç ayda temel gıda maddelerine gelen zamlar ortada. Yüzde 30'un, 35'in, 40'ın üzerinde olan rakamlar var önümde" dedi.
ÖNDER: BU YIL DAHA ÖNEMLİ
Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder de, "Bu yıl hem işçi hem işveren hem de devlet için biraz daha önemli sanıyorum asgari ücret. Ben daha önce 2019'da, 2012'de ve 2008'de olduğu gibi bu sene de oy birliğiyle hem işçi hem işveren hem de devletin ortak mutabakatıyla çıkmasını diliyorum" değerlendirmesini yaptı.