Çalışanların bir kısmı ek iş yapıyor, iki ayrı işyerinde çalışıyor.
Sosyal güvenlik mevzuatına göre iki ayrı yerde çalışmanın bir sakıncası bulunmuyor.
Ancak burada iş sözleşmesi ya da toplu sözleşmelerinde bunu yasaklayan bir madde olmaması ve işverenin izin vermesi önem taşıyor.
Böyle bir yasak yoksa, işveren de izin vermişse çalışan ikinci işe girebiliyor.
İki işyerinde çalışanın tüm işverenlerinin SGK'ya prim ödemesi zorunlu.
Burada kafa karıştıran konulardan birisini, bu günlerin toplanıp toplanamayacağı oluşturuyor.
SGK mevzuatı, bir ayı 30, bir yılı da 360 gün olarak kabul ediyor.
Dolayısıyla kaç işyerinden prim yatarsa yatsın bir ay 30 gün üzerinden hesaplanıyor ve prim gün 30 gün olarak artıyor.
KAZANÇLAR TOPLANIYOR
Aylık prim gün sayısı 30 günü aşamazken, kazançlar ise toplanıyor.
Yani bir işyerinden 7 bin, diğerinden 6 bin lira brüt ücret gösterilen bir işçinin prime esas kazancı 13 bin lira oluyor ve bu durum emekli maaşına olumlu katkı yapıyor.
Burada unutulmaması gereken nokta, prime esas kazancın alt sınırı asgari ücret (2022 yılı için 5 bin 4 lira) olduğu gibi, üst sınırının da bunun 7.5 katı kadar olabileceğidir.
Bu durumda iki ya da fazla işyerinden kazanç bildirilen kişinin prime esas kazancının toplamı 37 bin 530 lirayı geçemiyor.
Emekli maaşı belirlenirken kişinin tüm çalışma hayatı boyunca SGK'ya bildirilen prime esas kazançları dikkate alınıyor.
Dolayısıyla bu kazanç ne kadar fazla ise emekli maaşı da o kadar yüksek oluyor.
Bu yüzden iki farklı yerden kazanç bildirilen bir sigortalının emekli maaşı da olumlu etkileniyor.
YÜKSEK PRİM Mİ YÜKSEK MAAŞ MI?
Prim günü fazla olanlar en çok "Bu, maaşımı etkiler mi?" sorusunun yanıtını merak ediyor.
Emekli maaşını belirlerken çok fazla prim günü olmasından ziyade, yüksek kazanç gerekiyor.
Yüksek kazançlı kişi, düşük maaşlı kişiden prim günü az da olsa daha çok aylık alabiliyor.