Marta Blanco, yaptığı değerlendirmede, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle küresel tedarik zincirinde azalmaya sebep olan bozulmaların yaşanmaya başladığını belirterek, hali hazırda küresel ticarette yaşananların elverişli iş ortamına sahip Türkiye'yi cazip bir ülke haline getirdiğini ifade etti.
"TÜRKİYE'NİN JEOSTRATEJİK KONUMU, MÜKEMMEL BİR MERKEZİ TEMSİL EDİYOR"
Türkiye'nin İspanyol şirketleri için oldukça değerli bir pazar olduğunun altını çizen Blanco, "Türkiye, değer zincirleri açısından AB için stratejik bir ortak. Jeostratejik konumu, Avrupa ve Asya pazarları arasında mükemmel bir merkezi temsil ediyor. Çeşitlendirilmiş ekonomik yapısı ve konsolide piyasa kurumları ile Avrupa Birliği ile 1996 yılından bu yana sürdürdüğü ve ürünlerin tarifesiz ticaretini kolaylaştıran Gümrük Birliği sayesinde Türkiye çok sayıda rekabet avantajından yararlanmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
"KÜRESEL ZİNCİRDEKİ BOZULMA EĞİLİMİ NEDENİYLE İLİŞKİLERİN GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE ARTMASI BEKLENİYOR"
Blanco, İspanyol şirketlerinin Türk ürünlerine ve ülke pazarına ilgisinin net şekilde arttığını belirterek, "İspanya'nın Türkiye'de 5 milyar avronun üzerinde bir yatırım stoku var. İspanya'nın Türkiye'den ithalatı 2019'da yaklaşık 7,6 milyar avroya yükseldi. İki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin ekonomik toparlanma ve küresel değer zincirlerindeki bozulma eğilimi nedeniyle 2021'de yeniden güçlü bir şekilde artması bekleniyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin uluslararası yatırımlarla ilgili planları doğrultusunda hem İspanyol hem de yabancı şirketlere yönelik çok sayıda teşvik sunduğunu anımsatan Blanco, "Bu planlar arasında, KDV, gümrük muafiyetleri ve vergi indirimleri yer almaktadır. Türkiye, yasal çerçeve ve istikrar açısından kurumlarının iyi performansını göstermektedir. Türkiye, 2050 yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefiyle dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer alıyor." dedi.
"TÜRKİYE, ALTYAPI, ULAŞIM, ENERJİ VE TURİZM GİBİ ÇEŞİTLİ SEKTÖRLERDE İLGİ ÇEKİCİ İŞ VE YATIRIM FIRSATLARI SUNUYOR"
Başkan Marta Blanco, "Türkiye, çok sayıda Asya, Orta Doğu ve Mağrip ülkesi ile çeşitli serbest ticaret anlaşmaları ve Avrupa ile yukarıda belirtilen gümrük birliğini sürdürdüğü için bölgede bir merkez görevi gören, büyüme açısından iyi performans gösteren bir ülkedir. Bu gerçek lojistik maliyetlerini azaltmasının yanı sıra ve pazarının etki alanını da arttırıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin, diğer pazarlara göre rekabet avantajı sağlayan kaliteli altyapılar ve daha nitelikli bir insan sermayesine sahip olduğunun altını çizen Blanco, Türkiye'nin altyapı, ulaşım, enerji ve turizm gibi çeşitli sektörlerde ilgi çekici iş ve yatırım fırsatları sunduğunu dile getirdi.
Blanco, geçen yıl Türkiye'den yapılan ithalatın, salgın nedeniyle bir önceki yıla göre düşüş yaşayarak 6,3 milyar avroyu aştığını hatırlatarak, "İspanya'nın Türkiye'den yaptığı başlıca ithalat, motorlu taşıtlar, traktörler ve aksamları, giyim, makine, mekanik cihazlar ile demir ve çelikte yoğunlaştı." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İSPANYA PAZARINDA 13. MÜŞTERİ TEDARİKÇİ OLARAK 12. SIRADA"
İki ülke arasında, ekonomilerin tamamlayıcılığı göz önüne alındığında, yıllar içinde artan güçlü bir bağ bulunduğunu aktaran Blanco, "Türkiye, İspanya pazarında müşteri olarak 13'üncü, tedarikçi olarak 12'inci sırada yer alıyor. Ayrıca, Avrupa'nın uç noktalarındaki coğrafi konumu, üçüncü pazarlarda işbirliği açısından daha fazla etkileşimi kolaylaştırmaktadır." dedi.
Blanco, Türkiye ile İspanya arasındaki ticaret hacmini artırmak için, Gümrük Birliği Anlaşmasının şartlarının, mevcut gerçekliğe uyarlanabilecek ve ikili ticaretin önündeki engelleri kaldırabilecek şekilde modernize edilmesi gerektiğini vurguladı.