Edirne'de Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde bu yıl ilk kez üretimi yapılan, 'mucize bitki' olarak da adlandırılan safranın hasadı yapıldı. Enstitü müdürü Adnan Tülek, "Bu çalışmalar kapsamında bizler enstitü olarak değişik kurumlarla iş birliği halindeyiz.
Osmanlı tıbbında da kullanılmış bir bitki. Ülkemizde üretimini artırmayı planlıyoruz. Ticari olarak da gramının 40 ile 50 lira arasında değer gördüğünü biliyoruz" dedi.
Türkiye'de ağırlıklı olarak adını verdiği Safranbolu ilçesinde üretilen safran bitkisi, bu yıl Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü bünyesinde Edirne'de ilk kez ekilerek üretimi yapıldı.
Enstitünün Karaağaç Mahallesi'ndeki bahçesinde gerçekleştirilen 'Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Tarla Günü' kapsamındaysa safran hasadı yapıldı. Hasat etkinliğine Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, üretici birlikleri temsilcileri, Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri ve çok sayıda üretici katıldı.
"ÇOK ÖZEL BİR BİTKİ"
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek, safranın boya, kozmetik, ilaç ve gıda gibi birçok alanda kullanıldığını ve kilogramının 30 ile 60 bin lira arasında alıcı bulduğunu söyledi.
Edirne'de safran üreticiliği yapan az sayıda kişinin bulunduğunu belirten Tülek, "Safran hasadı dönem itibariyle ekim ortasından kasım ortasına kadar devam ediyor. Yaklaşık 1 aylık bir periyotta her gün topluyoruz. Safran gerçekten çok özel bir bitki.
Antik çağlardan bu yana tarımı yapılan, değişik amaçlarla kullanılan kadim bir bitki. Biz safranın aynı bitki ismiyle isimlendirilen çiçeklerinin dişi çiçeklerinden faydalanıyoruz. Çalışmalarımızı hızlı bir şekilde yürütüyoruz. Bu çalışmalar kapsamında bizler enstitü olarak değişik kurumlarla işbirliği halindeyiz. Osmanlı tıbbında da kullanılmış bir bitki. Ülkemizde üretimini artırmayı planlıyoruz. Ticari olarak da gramının 40 ile 50 lira arasında değer gördüğünü biliyoruz" dedi.
"TALEPLERE YETİŞEMİYORUM"
Yaklaşık 4 yıldır safran üretimi yapan Hasan Artan da özellikle son dönemde taleplere yetişemediğini belirtti. Artan, "4 yıldır safran üreticiliği yapıyorum. Ekim süreci ağustostan başlayıp eylülün başına kadar devam ediyor. Verim ekimin ortasından kasımın ortasına kadar devam ediyor.
Geliri çok yüksek, oldukça pahalı bir bitki. Biraz zorlukları var üretimde ama memnunum. Çok geri dönüş alıyoruz safran için. Türkiye'nin her tarafından soğan talep ediliyor. Ben bu sene taleplere yetişemedim açıkçası çünkü çok istek oldu" diye konuştu.
"ÇARE DOĞAYA DÖNÜŞ"
Türkiye'de devam eden yerli atalık tohum üretiminin önemine değinen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da, "Bugün artık günümüzde bu kadar çok hibrit dediğimiz ama aslında ne olduğunu bilmediğimiz ürünler piyasadayken, yerli atalık tohumların öne çıkarılması bizim için çok kıymetli çalışmalar.
Bu bağlamda biz de Edirne Belediyesi olarak kurduğumuz Cumhuriyet Çiftliği ile Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nün bilgisinden, deneyiminden yararlanıyoruz.
Amacımız ortak. Amaç insanlığın daha sürdürülebilir ve daha sağlıklı gıdalarla beslenmesini sağlamak. İnsanlar, doğadan ne kadar uzaklaşırsa ilaçlara ihtiyacının da o kadar arttığını görüyorlar. Yani çare, yine doğaya dönüş" diye konuştu.
"ÇEŞİTLERİ ÇOĞALTMAK İSTİYORUZ"
Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı ise üreticinin enstitü bünyesinde kurulan bahçeden yararlanıp çeşitlilik oluşturabileceğini belirtti. Arabacı, "Burada 55 çeşit var. Bu çeşitleri daha çoğaltmak ve üreticilerin bu çeşitleri kullanarak ülke ekonomilerine katkı sağlamalarını sağlamaya çalışıyoruz.
İnşallah burada çeşitleri görüp, hangi çeşitlerin bölgemize uygun olduğunu görüp ekilişlerini yapmak istiyoruz. Bizler zaten Ziraat Odası olarak o çeşitler üzerine de gerekli desteği verip üreticilerimize hem alım hem de satım garantisi vereceğiz" ifadelerini kullandı.