Kredi kartının Türkiye'de bize has bir özelliği bulunuyor. Dünyanın hiçbir yerinde görmediğimiz bu özellik sayesinde kredi kartıyla taksitli alışveriş yapabiliyoruz.
Kartı adeta bir senet gibi kullanıyoruz ve kefile gerek duyulmadan alışveriş yapabiliyoruz. Cebimizde toplu para olmadan da büyük eşyaları alabiliyor, tatile çıkabiliyoruz.
Örneğin; 5 bin liralık bir beyaz eşyayı alabilmek için cebinde bu kadar parası olmayan bir tüketici bunu 10 taksite böldürerek kredi kartından 500 liralık taksitlerle kolayca alabiliyor.
İşverenler açısından da müşteri peşinde koşmak, senet tahsil etmek gibi dertler olmuyor.
PEKİ TEHLİKE NEREDE?
Yukarıda anlattıklarımız herkesin mutlu olduğu bir sistem. O zaman tehlike nerede diye aklınıza gelebilir. Hemen anlatalım...
Buradaki tehlike geri ödemelerde ortaya çıkıyor. Çünkü geri öderken tuzaklara kolayca düşebiliyoruz.
Yani yukarıda örneğini verdiğimiz beyaz eşyayı aldığımızda her ay 500 lirayı gidip kartımıza ödeyeceksek hiçbir sorun yok. 10 taksitle eşyamızı almış ve kolay taksitlerle ödemiş oluruz.
Ama kredi kartı sisteminde 'asgari ödeme tutarı' diye bir yöntem var ki birçok tüketiciyi batağa sürüklüyor.
BORÇ HİÇ BİTMİYOR
Taksitle alışveriş yaptığınızda aldığınız ürünün toplam karşılığı kart limitinden düşülüyor. Sonra her ay taksitler halinde ekstrenize yansıtılıyor. Taksit miktarının tamamını ödemez, 'asgari tutar'ı tercih edip borcu kredilendirirseniz, faiz sarmalına giriyorsunuz.
Yani beyaz eşyayı 5 bin liraya alıp 10 taksite böldüren vatandaş ay sonunda 500 lira yerine 150 liralık asgari tutarı öderse geri kalan 350 lira için faiz tuzağına düşmüş oluyor.
Günlük faiz işlemeye başlıyor, vergiler de ekleniyor. Üstelik bir dahaki ay 500 liralık taksit daha bu faizli borcun üzerine ekleniyor. Yani kalan 350 liralık borç faizle 400 lira oluyor, yeni taksit de gelince borcunuz bir anda 900 liraya çıkıyor.
Bu şekilde sadece asgari tutarı ödeyerek, bir de küçük harcamalara devam ederseniz borcunuz hiç bitmiyor. Gün sonunda 5 bin liraya aldığınız buzdolabı belki de size 7 bin 500 liraya mal oluyor.
NE YAPMALI?
Bu psikolojik yanılgıya ve faiz tuzağına düşmemek için yapılacak şey çok basit. O ay ne kadar harcama yapmışsanız ya da ne kadar taksit ödemeniz varsa bunun tamamını ödemek.
Böylece bir aylık faizsiz kredi kullanmış olacak, taksitlerinizi de vade farksız ya da faizsiz ödeyeceksiniz. Bankalar bu tür müşterileri sevmese de bütçeniz rahat edecektir.
FARUK ERDEM SORULARINIZI YANITLIYOR - TAKVİM'E SORUN / ekonomi@takvim.com.tr
PLASTİK TEHLİKE-3
YARIN: KART BORCUNU SIFIRLAYIN
YÜKSEK PRİME YÜKSEK MAAŞ/ SİZDEN GELENLER
30.06.1974 doğumluyum. 01.01.1993 tarihinde işe girdim. SSK prim ödeme günümü ve hizmet süremi doldurduğum halde prim ödemeye devam ediyorum. Aylık 3 bin liranın üzerinden prim ödeniyor. Emekli maaşımda düşme olur mu? Maaştaki düşüşü engellemenin yolları var mıdır? Ali Yemen EYÜBOĞLU
Bu şekilde ödemeye devam ederseniz maaşınız düşmez. Ne kadar yüksek öderseniz o şekilde emekli maaşınız da artacaktır.
BEKAR İŞÇİNİN AGİ'Sİ ÜCRETE DAHİL
Asgari ücretin muhteviyatında asgari geçim indirim ücreti var mı? Av. Selim BALKU
Asgari ücretin neti hesaplanırken bekar bir işçi için geçerli AGİ bunun içine katılır. Yani bu seneki asgari ücretten gidersek, 2020 liralık net ücretin içinde 191 liralık AGİ bulunuyor. Eğer bu işçi evli ve çocuk sahibiyse AGİ yükseliyor. AGİ'nin 191,88 liralık bekar için belirlenen rakamını aşan her kısım asgari ücrete eklenip ayrıca ödenir. Örneğin eşi çalışmayan 1 çocuklu bir işçinin AGİ'si ise 259 lira 4 kuruştur. 191,88 liradan fazla olan 67 lira 16 kuruş net asgari ücrete eklenerek ödenir ve bu işçinin maaşı 2.088,06 lira olur. 2.020,90+67,16= 2.088,06 lira.
EŞE NAKİL HAKKI YOK
Memurum, eşim özel kurumda çalışıyor. Benim naklim çıktığından, eşim işyerinden ayrılsa tazminatını alabilir mi? Şaban ÇAKIR
Maalesef bu gerekçeyle işten ayrılırsa tazminat alamaz. Bunu istifa kapsamına alacakları için işsizlik maaşı hakkı da olmaz.
EMEKLİLİK HESABI
1988'de işe girdim, 2002'de işten çıktım. Fakat işveren ancak 2600 gün prim yatırmış. Şu an primlerimi yatıramıyorum. Emekli olabilmek için ne yapmam gerekiyor? Fatma PEHLEVAN
Eğer sigorta bildiriminiz yapıldı ve primleriniz yatırılmadıysa, SGK'ya giderek eksik günlerin tescilini isteyebilirsiniz. Giderken işyerinizle ilgili bilgi ve belgeleri de yanınızda götürün. Yani fiilen çalıştığınızı göstermeniz lazım.
1986 doğumluyum. 2004 SGK girişliyim, 3700 günüm var. Prime esas kazancım asgari ücretin üzerinde. SGK emekli aylığımı hesapladığımda 1.300 TL gibi bir maaş çıkmakta. Emeklilik göstergeleri düşürülmüş, sebebini öğrenebilir miyim? Muhammet ÇAKMAK Emeklilik hesaplamaları her reformla birlikte değişti. Şu anki maaşınız önemli ancak tüm kazançlarınıza bakılıyor. Yapılan hesapta ona göre çıkmıştır. Buna büyüme hızı ve enflasyon gibi etkenler de eklenecek.
Eşim 11.04.1976 doğumlu. İşe giriş tarihi 14.09.1993. 5910 günü var. Mesut TÜRK
Eşinizin 20 yıl, 50 yaş ve 5675 gün şartları var. Prim tamam, yıl tamam. Yaşının dolacağı 11 Nisan 2026 tarihinde emekli olup maaş alabilir.
ekonomi@takvim.com.tr