");background-repeat:no-repeat;background-position:center center}.today-headline-widget .swiper-button-next svg,.today-headline-widget .swiper-button-prev svg{filter:brightness(0);-webkit-filter:brightness(0)}.today-headline-widget .swiper-button-next{right:5px;background-image:url("data:image/svg+xml;utf8,");background-repeat:no-repeat;background-position:center center}.all-headline-btn{border-radius:4px;background:rgb(255 255 255 / .2);display:block;padding:6px 8px;color:#fff!important;font-size:12px;font-family:var(--system-font);font-weight:700;margin-bottom:16px;transition:.3s;text-align:center;text-decoration:none!important}.all-headline-btn:hover{background:#fff;color:#003783!important}@media (min-width:768px){.today-headline-widget{margin:0 0 20px}.today-headline-widget .title{text-align:left}.d-md-none{display:none!important}.d-md-block{display:block!important}.d-md-flex{display:flex!important}}.today-headline-slider{display:flex;overflow:hidden}.today-headline-slider .swiper-wrapper{display:flex}.newsInnerWidget{width:309px;height:404px;margin:0 6px 16px 0;float:left;position:relative}.newsInnerWidget a.bn{width:20px;height:100%;position:absolute;top:0;left:0}.newsInnerWidget a.bn.next{background-position:-48px center;left:auto;right:0}.newsInnerWidget a:hover.bn{opacity:.8}.newsInnerWidget .main{width:270px;height:381px;margin:20px 20px 0;position:relative;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul{width:100%!important;display:inline-block}.newsInnerWidget .main ul li{width:100%;height:376px;display:inline-block;position:relative;float:left}.newsInnerWidget .main ul li a{width:100%;height:200px;display:inline-block;margin-bottom:53px;font-size:15px;color:#444;line-height:22px;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul li a .before,.newsInnerWidget .main ul li a:before{position:absolute;bottom:20px;right:20px;font-family:var(--system-font);font-weight:500;font-size:14px;color:#444;font-style:normal}.newsInnerWidget .main ul li p,.newsInnerWidget .main ul li strong{float:right;font-size:15px;color:#444;line-height:22px;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul li strong{display:block;float:right;font-family:var(--system-font);font-weight:700;font-size:18px;color:#005a9f;font-weight:400;line-height:normal}.newsInnerWidget .main ul li p span{color:#45a7c9}.newsInnerWidget .main ul li a:hover,.newsInnerWidget .main ul li a:hover .before,.newsInnerWidget .main ul li a:hover p,.newsInnerWidget .main ul li a:hover span,.newsInnerWidget .main ul li a:hover strong,.newsInnerWidget .main ul li a:hover:before{color:#9f0000;text-decoration:none;cursor:pointer}.newsInnerWidget .main ul li img{border-radius:4px 0 0 4px}.newsInnerWidget.big{width:100%!important;height:auto!important;margin:0 0 16px;float:none}.newsInnerWidget.big .main{width:100%!important;height:auto!important;margin:0}.newsInnerWidget.big .main ul{margin-bottom:0}.newsInnerWidget.big .main ul li a{width:100%;margin-bottom:0;height:auto;display:block;padding-left:208px;box-sizing:border-box;background-color:#fff;min-height:110px;border-radius:4px;border:1px solid rgb(78 78 78 / .1);overflow:hidden}.newsInnerWidget.big .main ul li a .media-caption{display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li:hover a:before{background-color:#9f0000}.newsInnerWidget.big .main ul li{width:100%;height:auto;box-sizing:border-box;padding:0}.newsInnerWidget.big .main ul li strong{margin-top:10px;margin-right:60px;float:left;color:#4e4e4e}.newsInnerWidget.big .main ul li p{width:270px;margin:0 14px 0 0;display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li img{width:195px!important;height:110px!important;position:absolute;top:0;left:0}@media (max-width:767px){.newsInnerWidget.big .main ul li img{width:120px!important;height:68px!important}.newsInnerWidget.big .main ul li a{min-height:67px;padding-left:130px;position:relative}.newsInnerWidget.big .main ul li a:before{display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li strong{margin-top:10px;margin-right:10px;font-size:18px;line-height:1.3;max-height:49px;overflow:hidden}.billBoardFrame.custom-250,.bandReklam,.billBoardFrame,.row .sub-board-frame,.advert{background:#ebebec}.row .sub-board-frame,.row .advert,.row .billBoardFrame{padding:0}.adwrap,.ad-control-left,.ad-control-full,.advert{margin-left:-15px;margin-right:-15px;background:#ebebec}.ad-control-full{width:auto!important}.imgListCover .billBoardFrame.custom-250{width:calc(100% + 20px);margin:0 -10px}.infinitegallery .galleryInfinite{margin-bottom:0;overflow-x:hidden}.row .sub-board-frame,.row .advert,.row .billBoardFrame{padding:0;background:#ebebec}.row .advert,.row .billBoardFrame{margin-left:-10px;margin-right:-10px;width:calc(100% + 20px)}.container-fluid .row .advert{margin-left:-20px;margin-right:-20px;width:calc(100% + 40px)}.column-right-sticky .advert{margin-left:-26px;margin-right:-26px}.hidden .advert,.hidden .cornerstickTopLevel,.hidden .adwrap{position:relative;z-index:1 !important}}@media print{@page{margin:0}body{margin:0}*,:after,:before{max-width:100%!important;color:#000!important;text-shadow:none!important;background:none!important;box-shadow:none!important;padding-right:0!important};a,a:visited{text-decoration:none}a[href]:after{content:""}abbr[title]:after{content:" ("attr(title) ")"}blockquote,pre{border:1px solid #999;page-break-inside:avoid}thead{display:table-header-group}img,tr{page-break-inside:avoid}img{max-width:100%!important}.btn>.caret,.dropup>.btn>.caret{border-top-color:#000!important}.label{border:1px solid #000}.table{border-collapse:collapse!important}.table td,.table th{background-color:#fff!important}body>*:not(.main-header,#infContentCover),.billBoardFrame,.header-bottom,.header-top,.header-middle-content>*:not(.takvim-logo),.article-header.detail-header>*:not(.detail-spot,.detail-title),.galleryItem>*:not(.fancybox,p,h1,h2,h3,h4,h5,h6),.modal-closing-btn,.infinitegallery .galleryInfinite>*:not(.article-header,.column-left),.topDetail.detail-wrapper .imgList>*:not(.galleryItem),.ad-control-full,.bandReklam,.webLink,.legal-warning,.col-12.col-lg-4.detail-right,.advert,#cornerstick,.ad-control-left,.ad-control-right,.mobile-menu,.breadcrumb,.detail-info-wrapper,.today-headline-widget,a[href]:after,.header-top,.navbar,.ContentRelation,.Textlink{display:none!important}.main-header{position:relative!important;margin-bottom:0}.takvim-logo img{filter:drop-shadow(1px 1px 1px #000)}.infinitegallery .column-left{flex:0 0 auto;width:100%}.container{max-width:100vw!important;width:100vw!important}.galleryItem>a.fancybox{width:80vw;display:block}.galleryItem>a img{width:100%}.infinitegallery .galleryInfinite{padding-bottom:10px}.galleryItem{margin-bottom:10px;padding-bottom:10px}}.bik-bant{position:absolute;left:0;top:0;padding:6px 10px;font-size:14px;background:#ad090f;color:#fff;z-index:2;font-family:var(--system-font);font-weight:500;pointer-events:none}
Salgın döneminden bu yana 661 milyar liralık kaynak ile hemen her kesimi destekleyen Türkiye büyümede de dünyadan pozitif ayrışmaya devam ediyor. İşçiden emekliye, esnaftan holdinge hane halklarından tüm vatandaşlara ulaştırılan destekler ve salgın döneminin doğru yönetilmesi sayesinde 2020 yılını pozitif olarak büyümeyle kapatan iki ülkeden birisi olan Türkiye 2021 yılında da aynı performansını devam ettiriyor. 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde -3,4, G20 ülkeleri ise yüzde -3,2 daralma ile kapatmışken, Türkiye tüm OECD üyesi ülkeler arasında tek pozitif büyüyen, G20 ülkeleri arasında da Çin'le birlikte pozitif büyüyebilen sadece 2 ülkeden biri olarak pozitif ayrışmıştı.
KAOS PLANLARI TUTMUYOR
İçerde dışarda ekonomimize yapılan saldırılar, kriz algısı oluşturularak 'battık bittik' yaygarası kopartıp buradan iktidar devşirmeye çalışanlara rağmen Türkiye sağlam üretim altyapısı, dinamik iç pazarı, coğrafi konumu ve yetişmiş eleman gücü ile salgının tüm dünyaya yaptığı olumsuz etkisi en az hasarla atlatmaya devam ediyor. Dünyada 'büyük ekonomi´ diye tabir edilen pek çok ülke ekonomisini düzeltemez, üretimini, tedariğini sağlayamazken Türkiye salgının ilk başından itibaren aldığı tedbirlerle iktisadi faaliyetini durdurmadan bu süreci yönetti. Bu noktada kaos oluşturarak, piyasaları bozmak, sokakları karıştırmak isteyenler de umduğunu bulamadı.
HİZMET SEKTÖRÜ DE DEVREYE GİRECEK
Türkiye'nin bu performansında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği hızlı ve etkin karar alma mekanizmasının sağladığı proaktif destekler büyük katkı yaptı. Salgının olumsuz etkileri neye ihtiyaç varsa anında müdahale edilerek giderilmeye çalışıldı ve etkin bir politika izlendi. Alınan tedbirler ve sağlanan desteklerin ekonomiye olumlu etkileri büyüme rakamlarına da yansıdı ve Türkiye ilk çeyrekte beklentilerin de üzerinde yüzde 7 büyüyerek yine dünyada en çok büyüyen birkaç ülkeden birisi oldu. Birinci çeyrekte henüz kapanmaların devam ettiğini, turizm yeme içme gibi hizmet sektörünün tam çalışmadığını, inşaatta tam canlanmanın da olmadığını düşünürsek bundan sonraki çeyreklerde çok daha iyi rakamlara ulaşacağımız ortaya çıkacaktır. İkinci üçüncü çeyrekle birlikte hem tüketimin artması hem hizmet sektörünün inşaat ile birlikte devreye girmesi yılı yine çok iyi bir büyüme rakamıyla kapatacağımızın göstergeleri olacaktır.
NELER YAŞANDI UNUTMAYALIM
Bütün dünyayı etkisi altına alan virüs salgını ekonomilerde önemli tahribata yol açtı. Öncelikle sınırların kapanmasıyla ticari faaliyet durma noktasına geldi. Üretim ve tedarikte sıkıntılar yaşandı. Hizmet sektörü başta olmak üzere birçok sektörde kapanmalarla işler durdu. Piyasaların nakit ihtiyacı arttı. Daha önceki krizlerden farklı olarak bu salgında bir ön göremezlik vardı. Nasıl savaşılacağı belli olmayan bur durumla insanlık karşı karşıya kaldı. Bu noktada yapılması gereken tek şey piyasadaki bu durgunluğu önleyebilmek için likitide yani nakit sağlamaktı. Tüm dünyada Merkez bankaları öncelikli olarak bunu yaptılar. Yani tabir caizse virüsün üzerine para attılar. Piyasaların paraya olan ihtiyacı üç kanaldan sağlandı.
1- Karşılıksız nakit vermek,
2-Kredi kanallarını ardına kadar açmak
3- Kamuya olan yükümlülüklerden (vergi gibi) feragat etmek.
Türkiye ise virüs ile Mart 2020'de karşılaştı. Bu noktada Türkiye'de üç ayrı devre yaşandı diyebiliriz.
BİRİNCİ DEVRE:
İlk başta 2020 Mart ayı ile birlikte üç noktada tedbir alındı.
1)İşçilerin korunması
2)İşyerlerinin korunması
3) Hane halklarının nakit ihtiyacının giderilmesi
1) Kısa Çalışma Ödeneği, ücretsiz izne nakit desteği, fesih yasağı gibi acil tedbirler ile öncelikli olarak çalışanlara yönelik tedbirler alındı. Kısa çalışma Ödeneği ile zordaki firmaların işçilerinin maaşlarını devlet ödeyerek hem çalışanın para ihtiyacı giderildi hem de işverenlerin bu süreci atlatırken mali yükleri alındı. Bu gün 30 Haziran'a kadar sürecek bu destekten 4 milyona yakın işçi yararlandı
2) İşyerleri kısa çalışma ödeneğinin dışında vergi ve prim ertelemeleri, düşük faizli ön ödemesiz krediler, başta esnaf ve KOBİ'lere olmak üzere karşılıksız hibe destekleri ve vazgeçilen vergiler ile desteklendi. Bu desteklerin bir kısmı halen devam ediyor.
3) Özellikle sosyal yardıma ihtiyaç duyan dezavantajlı kesimlere karşılıksız hibe yardımları yapıldı. Burada 8 milyona yakın aileye karşılıksız ödemeler devam ediyor. Yine düşük maaşlı kişilere kamu bankaları aracılığı ile çok düşük faizli ve 6 ay ödemesiz krediler kullandırıldı, nakit ihtiyaçları giderildi. Emeklilerin taban maaşları artırılarak 645 bin kişinin maaşına zam yapıldı, ikramiyeler yükseltildi.
İKİNCİ DEVRE:
İkinci aşamada yaz aylarıyla birlikte turizm hareketleri ve ertelenen ihtiyaçların karşılanması piyasada canlılığa yol açtı. Konut, otomobil gibi sektörlerde düşük faizlerin katkısıyla rekor satışlar yaşandı. Ancak Eylül ekim aylarıyla birlikte pandeminin ikinci ve üçüncü dalgaları yaşandı. Bu noktada yeni tedbirler alma ihtiyacı doğdu. Kısıtlamalardan zarar gören küçük esnafa vergi ve prim muafiyetleri getirildi, ciro ve kira destekleri devreye sokuldu. Kısıtlamaların en çok etkilediği hizmet sektörü, turizm sektörü ve yeme içme sektörleri desteklendi, çalışanlarına hibe ve prim desteği verildi. Yaz aylarında belli sektörleri (Turizm, eğitim gibi) canlandırabilmek için KDV indirimleri yapıldı. Bu noktada kısa çalışma ödeneği ve işten çıkartma yasağı da uzatıldı.
ÜÇÜNCÜ DEVRE:
2021'e gidilirken bu desteklerle birçok kesimin ayakta kalması sağlandı, tedarik, lojistik ve üretimin devam etmesi gerçekleştirildi.. Kredi genişlemesi frenlenerek enflasyonist baskı azaltıldı. Tüm bu gelişmelere rağmen Türkiye 2020 yılını pozitif büyüme ile kapatan iki ülkeden (Diğeri Çin) biri oldu. Temassız ihracat ve coğrafi konumun getirdiği avantajlarla tedarik zincirinin ülkemize kayması ile ihracatta rekor rakamlar ortaya çıktı. Özellikle ihracat kalemlerine kolonya, maske, solunum cihazı gibi salgına yönelik ürünlerin girmesi de avantaj olarak yansıdı. Savunma sanayindeki gelişmeler ile bu alandaki ihracatta arttı. 2021 yılı ile birlikte ekonomilerde toparlanma olsa da virüsün etkisi geçmedi. Aşı tedariğinde sorunların ortadan kalkması iktisadi faaliyeti canlandırsa da kısıtlamalara devam etme zorunluluğu desteklerinde sürmesi mecburiyetini getirdi. Bu noktada hem vatandaşların hem de işverenlerin kamuya olan borçlarının faizlerini silen uzun taksit imkanı getiren iki büyük yapılandırma devreye sokularak 500 milyar liranın üzerinde bir borç yapılandırması gerçekleştirildi. İkinci yapılandırmayla ilgili yasa çalışmaları devam ediyor.
Yine kısa çalışma ödeneği ve fesih yasağı 30 hazirana kadar uzatıldı, ücretsiz izindekilere nakdi ücret desteği devam etti, sosyal kesimlere ödenen hibeler yeniden başlatıldı. Bu noktada enflasyonla büyük etkisi olan gıda fiyatlarıyla ilgili tedbirler alınarak çiftçilerin borçları ertelendi üretim ve loıjistik zincirindeki sorunları çözecek hal yasası hazırlandı. Nefes kredisi devreye alınarak 10 milyon TL'den az cirosu olan işletmelerin ön ödemesiz kredi ile sermaye ihtiyaçları karşılanıyor.
SONUÇ:
NE OLDU?
*Öngörülemeyen bir düşman ile savaşıldı savaş devam ediyor, şu anda insanlığın tek çaresi aşı.
*Sınırların kapanması, seyahatin bitmesi, turizm hareketinin durması Türkiye gibi önemli bir turizm geliri olan ülkeleri olumsuz etkiledi.
*Dünya ticaretinin yüzde 70'ini sağlayan doların krizle birlikte bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden çıkıp anavatanına gitmesi değerini artırdı.
*Kısıtlamalar ve eve kapanma mecburiyeti üretim, hizmet ve yeme içme gibi istihdam deposu sektörlerimizi olumsuz etkiledi.
*Günü birlik gelirlerle yaşayan kesimlerin nakit ihtiyacı arttı.
NE YAPILDI?
*Başta anlattığımız gibi işçi işveren ve hane halklarının korunması sağlandı, gerek prim teşvikleri gerek nakdi ücret desteği gerekse kısa çalışma ödeneği ve fesih yasağı ile istihdam korundu.
*Firmalar vergi prim desteği, ucuz krediler, hibe destekleriyle finansal açıdan desteklenip ayakta kalmaları sağlandı.
*Geçen yıldan bu yana piyasalara sağlanan kaynak 661 milyar lirayı buldu. Çarpan etkisi düşünülürse 2 trilyon lirayla yaklaşan bir destek oluştu.
*İhracat kanalları açık tutularak üretimin devamı sağlandı. Birçok ülkede raflarda ürün bulunmazken, Türkiye 'de tedarik ve üretimde sıkıntı yaşanmadı. AB ülkeleri maske savaşı yaparken türkiye onlarca ülkeye sağlık malzemesi hibe etti.
*Aşı konusunda proaktif davranıldı üç ayrı ülkeyle hızlı anlaşmalar yapıldı, yerli aşı çalışmalarında sona gelindi, bu gün 30 milyon rakamına ulaşıldı. Temmuz itibariyle toplumun yarısından fazlası aşılanmış olacak.
*Sağlık altyapımızın güçlü oluşu, hastane yatırımları bu konuda öne çıkan ülkelerden olmamızı sağladı.
NE YAPILACAK?
*Bundan sonra aşılamanın yayılması ile vaka sayılarının düşmesi normalleşmeyi getirecek.
*Normalleşmeyle birlikte yeniden iktisadi faaliyet canlanacak, istihdam artacak, olumsuz etkilenen sektörler yaralarını saracak. Ertelenen ihtiyaçlarla birlikte tüketim artacak.
*Hedefe hemen varılamasa bile turizmde geçtiğimiz yıl yakalanan 15 milyon turist rakamının geçilmesi mümkün görünüyor
*Ekonomi reform paketindeki tedbirler yasalarla devreye sokularak finans, sanayi ve reel sektör alanındaki toparlanma hızlandırılacak.
*Makro ekonomik dengeler için tedbirler devreye sokulacak.
RİSKLERİMİZ NELER?
*Salgın dolayısıyla yaşanan olağanüstü dönemlerde alınan olağanüstü tedbirlerin sonucu olarak ortaya çıkan yüksek enflasyon yüksek kur ve yüksek faiz hala ekonomideki risk unsuru olarak duruyor.
*İstihdam teşviklerine rağmen işsizliğin yüzde 10'un altına alınması için doğrudan yatırım ihtiyacı bulunuyor
*Emtia fiyatlarındaki artış, bizim gibi enerji ithal eden ülkeler için maliyeti artıran bir unsur.
*Virüsün hayatımızdan çıkmasının uzun sürmesi de risk olarak insanlığın önünde.
AVANTAJLARIMIZ NELER?
*Siyası istikrar ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği hızlı etkin karar alma gücü.
*Sağlık alanında dünyanın sayılı altyapılarından birine sahip olmamız ve bu konuda yetişmiş sağlık��ı ordumuz.
*Coğrafi konumumuz. 3 saatlik bir uçak yolculuğu ile 4-5 milyar insana ulaşabilen bir konumda olmamız.
*Sağlam üretim alt yapımız, dinamik iç pazarımız ve yetişmiş insan gücümüz.
*Çok önemli bir turizm merkezi olmamız, tesis gücümüz.
*İhracattaki başarının devam etmesi, yeni pazarlara ulaşma güç ve yeteneğimiz.
*Finans sektörümüzün bütün bu kriz ortamında riskleri bertaraf ederek sağlam olması.
EKONOMİSTLERİN BEKLENTİLERİNİ AŞTI
Türkiye ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde sanayi ve hizmet sektörleri öncülüğünde, tüketim harcamaları ile yatırım kalemlerinin pozitif katkısıyla yüzde 7'lik güçlü bir büyüme kaydederken, ekonomistler açıklanan verinin 2021 sonuna ilişkin büyüme tahminlerinde yukarı yönlü revizyonları beraberinde getirebileceğini belirtiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7 büyüdü. AA Finans Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, Gayrisafi Yurt içi Hasıla'nın (GSYH) ilk çeyrekte yüzde 6,4 artmasını bekliyordu.
Beklentilerin üzerinde gelen büyüme ayrıca, 2018'in ilk çeyreğinden bu yana kaydedilen en güçlü veriye işaret etti.
Bu dönemde, faaliyetler açısından toplam katma değerdeki değişim bilgi ve iletişim faaliyetlerinde yüzde 18,1, diğer hizmet faaliyetlerinde yüzde 14,4, sanayide yüzde 11,7, tarımda yüzde 7,5, hizmetlerde yüzde 5,9 ve inşaatta yüzde 2,8 oldu.
İlk çeyrekte büyümeye, hanehalkının nihai tüketimi 4,4, devletin nihai tüketim harcamaları 0,2, gayrisafi sabit sermaye (özel ve kamu yatırımları) oluşumu 2,9 ve mal-hizmet ihracatı 0,8 puan katkı sağladı. Öte yandan stoklar büyümeyi 1,5 puan aşağı çekerken, net dış talep büyümeyi 1,1 puan yukarı itti.
"YÜZDE 5,5'LİK 2021 BÜYÜME BEKLENTİMİZİN ÜZERİNDEKİ RİSKLER YUKARI YÖNLÜ"
Veriye ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, milli geliri ilk çeyrekte sanayi ve hizmet sektörünün yukarı çektiğini belirterek, öte yandan özel tüketim harcamaları, yatırımlar ve net dış talebin de büyümeye pozitif katkı sağladığını söyledi.
Gayrisafi sabit sermaye oluşumu ayrıntılarına bakıldığında yatırımların makine-teçhizat ayrımında belirgin yükselmeye devam ettiğine vurgu yapan Bürümcekçi, "İlk çeyrekte inşaat yatırımlarında yüzde 4,7 ile daralma devam ederken, makine-teçhizat yatırımlarının yüzde 30,5 ile belirgin arttığı izleniyor. Özel yatırımların göstergesi olan makine-teçhizat yatırımları böylece son altı çeyrektir üst üste yükseliş göstermiş durumda." dedi.
Bürümcekçi, ilk sinyallerin milli gelir büyümesinin 2021'in ikinci çeyreğinde sınırlı güç kaybettiğine işaret ettiğini aktararak, şunları kaydetti: "İlk çeyrekteki güçlü seyir büyüme çıtasını yükseltti. Gerek sanayi üretimi endeksinde gerekse milli gelir serisinde gelinen tarihi yüksek seviyeler, yılın kalan döneminde bir ivme kaybı olsa bile mekanik olarak karşılaştırmanın yapılacağı 2020 yılı aynı dönemlerine göre büyümenin yine gücünü koruyacağını gösteriyor. İkinci çeyrekte Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin ima ettiği üzere çeyrekten çeyreğe daralma gözlense bile salgının ilk dalgasının yarattığı baz etkisi nedeniyle yüzde 20'ye yakın çift haneli büyüme görülmesi söz konusu olacak. Buna karşılık, takip eden çeyreklerde ivme kaybı devam ederse yıllık milli gelir artışının sıfıra doğru yavaşladığı da görülebilir. Son dönemde finansal koşulların belirgin sıkılaşması iç talep kaynaklı ivme kaybının devam edebileceğine işaret ederken, dış talebin küresel aktivite nedeniyle güçlü seyretmesi bu zayıflığı kısmen dengeleyebilir. Bu doğrultuda yüzde 5,5 olan 2021 yılı büyüme beklentimizin üzerinde yukarı yönlü riskler devam ederken, para politikasına ilişkin belirsizlikler nedeniyle bu tahmin üzerindeki risklerin boyutu konusunda bu aşamada değerlendirme yapmakta zorlandığımızı belirtmeliyiz."
"TÜRKİYE EKONOMİSİNİN, 2021'E GÜÇLÜ BİR BÜYÜMEYLE BAŞLAMASI ÇOK SES GETİRECEK"
İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin de geçen yılın ilk çeyreğini dünyanın önde gelen ülkelerinden ayrışarak pozitif büyümeyle kapatan Türkiye ekonomisinin, 2021'e de güçlü bir büyümeyle başlamasının çok ses getireceğini söyledi.
Hane halkı tüketim harcamalarına yönelik kötümser beklentilerin doğrulanmadığını belirten Alkin, net ihracatın pozitif etkisinin de kararlılıkla sürdüğünü kaydetti.
Alkin, ilk çeyrek büyümesine ilişkin kendi tahmininin yüzde 7,35 düzeyinde bulunduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu: "Tahminlerimde en kötü senaryo için yüzde 5,8'lik bir büyüme beklentim vardı. Bugün baktığımızda, 2021'in ilk çeyreğinde Avro Bölgesi'nin yüzde 1,8 daraldığı bir konjonktürde, Türkiye'nin yüzde 7 büyümesi bir ayrıcalıktır. Çin ve Türkiye'nin ortaya koyduğu pozitif büyüme performansı, 2 ülkeyi pozitif yönde ayrıştırıyor. Birçok Avrupa ülkesinin salgının yaralarını sarması 2022 sonunu bulacak. Kimi gelişmekte olan ekonomide bu süreç daha uzun sürecek gibi gözüküyor. Nihayetinde bugün baktığımızda, OECD ülkeleri içinde de küresel salgınının dünya ekonomisine tarihi ölçüde zarar verdiği 2020 yılını dahi Türkiye'nin tek pozitif büyüyen ülke olarak kapatması ve üstüne 2021'de yüksek büyümenin güçlü bir şekilde sürmesi dikkati çekiyor."
"YATIRIM GERÇEKLEŞMELERİ, EKONOMİNİN GELECEK DÖNEM PERFORMANSI ADINA POZİTİF SİNYAL"
Albaraka Türk Başekonomisti ve Stratejik Planlama Müdürü Dr. Ömer Emeç ise ilk çeyrek büyüme rakamlarının hem kendilerinin hem de piyasa tahminlerinin önemli ölçüde yukarısında geldiğine dikkati çekti.
Özellikle yatırımlar tarafında kendi öngörülerinin epey yukarısında gerçekleşmeler kaydedildiğini anlatan Emeç, "Piyasa faizlerinin mevcut seviyeleri göz önüne alındığında bu durum ekonominin gelecek dönemdeki performansı adına ciddi şekilde pozitif bir sinyal niteliği taşıyor. İkinci çeyrek itibarıyla da dış ticaret tarafından gelecek pozitif katkılarla çeyreklik, baz etkileriyle de yıllık bazda tarihi bir büyüme performansı izleyeceğimizi düşünüyor, 2021 yıl genelindeki büyüme tahminimizi ise yüzde 6,2'ye revize ediyoruz. Dolayısıyla büyüme tarafının 2021 yılında odak noktanın büyümeden ziyade enflasyon, fiyat istikrarı ve daha genel olarak finansal istikrar olması gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.