Salgın döneminden bu yana 661 milyar liralık kaynak ile hemen her kesimi destekleyen Türkiye büyümede de dünyadan pozitif ayrışmaya devam ediyor. İşçiden emekliye, esnaftan holdinge hane halklarından tüm vatandaşlara ulaştırılan destekler ve salgın döneminin doğru yönetilmesi sayesinde 2020 yılını pozitif olarak büyümeyle kapatan iki ülkeden birisi olan Türkiye 2021 yılında da aynı performansını devam ettiriyor. 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde -3,4, G20 ülkeleri ise yüzde -3,2 daralma ile kapatmışken, Türkiye tüm OECD üyesi ülkeler arasında tek pozitif büyüyen, G20 ülkeleri arasında da Çin'le birlikte pozitif büyüyebilen sadece 2 ülkeden biri olarak pozitif ayrışmıştı.
KAOS PLANLARI TUTMUYOR
İçerde dışarda ekonomimize yapılan saldırılar, kriz algısı oluşturularak 'battık bittik' yaygarası kopartıp buradan iktidar devşirmeye çalışanlara rağmen Türkiye sağlam üretim altyapısı, dinamik iç pazarı, coğrafi konumu ve yetişmiş eleman gücü ile salgının tüm dünyaya yaptığı olumsuz etkisi en az hasarla atlatmaya devam ediyor. Dünyada 'büyük ekonomi´ diye tabir edilen pek çok ülke ekonomisini düzeltemez, üretimini, tedariğini sağlayamazken Türkiye salgının ilk başından itibaren aldığı tedbirlerle iktisadi faaliyetini durdurmadan bu süreci yönetti. Bu noktada kaos oluşturarak, piyasaları bozmak, sokakları karıştırmak isteyenler de umduğunu bulamadı.
HİZMET SEKTÖRÜ DE DEVREYE GİRECEK
Türkiye'nin bu performansında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği hızlı ve etkin karar alma mekanizmasının sağladığı proaktif destekler büyük katkı yaptı. Salgının olumsuz etkileri neye ihtiyaç varsa anında müdahale edilerek giderilmeye çalışıldı ve etkin bir politika izlendi. Alınan tedbirler ve sağlanan desteklerin ekonomiye olumlu etkileri büyüme rakamlarına da yansıdı ve Türkiye ilk çeyrekte beklentilerin de üzerinde yüzde 7 büyüyerek yine dünyada en çok büyüyen birkaç ülkeden birisi oldu. Birinci çeyrekte henüz kapanmaların devam ettiğini, turizm yeme içme gibi hizmet sektörünün tam çalışmadığını, inşaatta tam canlanmanın da olmadığını düşünürsek bundan sonraki çeyreklerde çok daha iyi rakamlara ulaşacağımız ortaya çıkacaktır. İkinci üçüncü çeyrekle birlikte hem tüketimin artması hem hizmet sektörünün inşaat ile birlikte devreye girmesi yılı yine çok iyi bir büyüme rakamıyla kapatacağımızın göstergeleri olacaktır.