Türkiye'nin yerli ve milli otomobili TOGG'un yeni görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, "Yılsonu itibariyle artık Türkiye'nin otomobili TOGG üretime başlamış olacak. Testlerin hepsinde de TOGG çok başarılı" dedi.
Türkiye'nin Ufuk Avrupa Programı'na resmen katılımı nedeniyle TÜBİTAK ev sahipliğinde Ufuk Avrupa Programı Açılış Etkinliği düzenlendi. İstanbul Ataşehir'deki bir otelde dün başlayan ve bugün sona erecek etkinlikte Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, açıklamalarda bulundu.
TOGG'a dair yeni görüntülerin resmi sosyal medya hesabından paylaşılmasına ilişkin Kacır, "Milletimizin yakından takip ettiği ve heyecanla beklediği Türkiye'nin otomobili projesi bizim şu an odağımızda. Yıl sonu itibariyle artık Türkiye'nin otomobili TOGG üretime başlamış olacak. Son günlerde sosyal medyada eksi 40 derece soğuklarda yoğun kar, buzlanma şartlarında yapılan testlerin videoları da büyük bir ilgi gördü. Bu testlerin hepsinde de TOGG çok başarılı. Bir kritik adımımız bu, enerji teknolojilerinde de yeni adımlar atıyor olacağız, çığır açıcı alanlara odaklanıyor olacağız" diye konuştu.
TÜRKİYE SON 20 YILDA SIFIRDAN AR-GE VE İNOVASYON ALT YAPISI OLUŞTURDU
Türkiye'nin son yıllarda göstermiş olduğu Ar-Ge ve inovasyon başarısı hakkında değerlendirmelerde bulunan Kacır, "Son yıllarda gördüğümüz başarılar çok büyük ölçüde son 20 yılda kurulmuş olan ekosistem sayesinde ortaya çıktı. Türkiye son 20 yılda adeta sıfırdan bir Ar-Ge ve inovasyon alt yapısı oluşturdu.
Türkiye'nin dört bir yanında teknoparklarımız var. 80'den fazla teknoparkımızda 7 binden fazla firmamız araştırma geliştirme odaklı çalışmalar yürütüyorlar" ifadelerini kullandı.
YÜKSEK TEKNOLOJİDE ÜRÜNLERİ REKABETÇİ ŞEKİLDE DÜNYAYA İHRAÇ EDEBİLEN ÜLKEYİZ
Kacır, "Özel sektörümüzün Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısı bin 500'ü aşmış durumda. Milli gelirimizden Ar-Ge'ye ayırdığımız pay binde 5'ler seviyesindeyken, yüzde 1'ler seviyesinin üzerine çıktı. Türkiye'de 2000'li yılların başında yaklaşık 20 bin Ar-Ge çalışanı varken bu sayı şimdi 200 binlere yükseldi. Türkiye'de yıllık patent başvuru sayısı 400'lerdeyken şimdi 8 binlerin üzerine çıktı.
Dolayısıyla artık büyük bir kapasiteyi oluşturmuş durumdayız ve bunun sonuçlarını görmeye başladık. Artık Türkiye yüksek teknolojide kritik ürünleri yerli ve milli olarak geliştirebilen, rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke oldu. Bunun öncül örneklerini savunma sanayide görmüş olduk. Şimdi bu örneklerin diğer sektörlere de hızla yayıldığını görüyoruz" diye konuştu.
BAŞARIMIZI BÜTÜN DÜNYA SEYREDİYOR
Türkiye'nin savunma sanayinde büyük başarılara imza attığını belirten Kacır, "Türkiye'nin savunma sanayinde de şimdi sivil teknolojilerde de temel yaklaşımı teknolojide değişimin, paradigma değişiminin gerçekleştiği alanlara odaklanmak. Havacılıkta bunu başardık, Türkiye 20'nci yüzyılın uçak, helikopter ��reticisi ülkelerinden biri değildi maalesef . 21'nci yüzyıla geldiğimizde teknolojik gelişmeler artık robot uçaklar diyebileceğimiz insansız hava araçlarını öne çıkardı. Biz geleneksel alanlara odaklanmak yerine bu yenilikçi alana odaklandık.
10-15 yıl gibi bir dönemde bu alanda dünyanın lider ülkesi olmayı başardık. Şimdi bu başarımızı bütün dünya seyrediyor, yakından takip ediyor. Bütün alanlarda aslında benzer fırsatlar var. Elektrikli otomobillerde, sürücüsüz otomobillerde, sağlıkta gen teknolojilerinde, enerjide, yeni nesil nükleer enerji teknolojilerinde benzer paradigma değişimleri olduğunu görüyoruz. Bizim temel politika yaklaşımımız bu paradigma değişimlerine odaklanmak ve bu sayede yarışta rakiplerimizin önüne geçebilmek" ifadelerini kullandı.
YENİ NESİL SAĞLIK TEKNOLOJİLERİNE YÖNELİK ADIMLARIMIZI HIZLANDIRACAĞIZ
Çığır açıcı alanlara odaklanacaklarını dile getiren Kacır, "Bir yandan yenilenebilir enerji gibi alanları geliştirmeye devam ederken bir yandan da yeni nesil projelere yönelik destekler sunuyor olacağız. Uzun bir aradan sonra Türkiye'de yerli aşılar üretilmeye başlandı. Pandemi döneminde büyük bir deneyim kazandık. Bu deneyimi de yine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, TÜBİTAK, TÜSEB hep birlikte yürüttüğümüz çalışmalara borçluyuz. Önümüzdeki dönemde yine yeni nesil sağlık teknolojilerine yönelik de adımlarımızı hızlandırıyor olacağız" dedi.
TURKCORNLARIN SAYISI ARTMAYA DEVAM EDECEK
Finans ve oyun teknolojilerinde de pek çok start-upın bulunduğunu vurgulayan Kacır, "Milyar dolar değerlemeyi aşan teknoloji girişimlerine dünyada unicorn denirken, biz Türkiye'nin unicornlarına Turkcorn diyoruz. Türkiye'nin artık 6 Turkcorn'u var. Önümüzdeki dönemde bunların sayıları artmaya devam edecek. Bunların bazıları on milyar dolar değeri aştı. Muhattaplarımızın büyük bir keyifle Türkiye'nin Turkcornlar'ından aldıkları hizmeti anlattıklarına şahit oluyoruz. Bundan da büyük bir gurur duyuyoruz. İnşallah buna benzer küresel başarılar yakalamış örneklerin sayılarını da çoğaltıyor olacağızö diye konuştu.