Adnan Menderes'in darbeciler tarafından idam edildiği kara gün: 17 Eylül! Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu'ndan ikiyüzlü ziyaret...

27 Mayıs 1960 darbesi Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçti. 27 Mayıs 1960 sabahı darbecilerin yönetime el koymasıyla başlayan süreç, Yassıada yargılamalarıyla devam etti. Polatkan ve Zorlu 16 Eylül sabahı, Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961'de idam edildi. Darbeyi takip eden yıllarda İsmet İnönü'nün Başbakanlığını yaptığı CHP hükümeti darbenin gerçekleştiği 27 Mayıs tarihini Hürriyet Ve Anayasa Bayramı ilan etmişti. Şimdi ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Adnan Menderes'in mezarını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'nun ziyareti ikiyüzlülük olarak yorumlanırken sosyal medyada kullanıcılar tepki gösterdi.

1 | 37

Türkiye, demokrasi tarihinin en kara günlerinden birini 16-17 Eylül 1961'de yaşadı. 1950 seçimlerinde yüzde 52,7 oyla iktidara gelen ve 10 yıl başbakanlık yapan Adnan Menderes ile bakanlar Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından Yassıada yargılamaları sonucunda idam edildi.

2 | 37

CHP DARBE GÜNÜNÜ BAYRAM İLAN ETTİ

Darbeyi takip eden yıllarda İsmet İnönü'nün Başbakanlığını yaptığı CHP hükümeti darbenin gerçekleştiği 27 Mayıs tarihini Hürriyet Ve Anayasa Bayramı ilan etmişti.

3 | 37

CHP'DEN İKİYÜZLÜ ZİYARET

Menderes'in idamının 61. yıl dönümünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Adnan Menderes'in mezarını ziyaret etti. O anları İBB Başkanı İmamoğlu sosyal medya hesabından paylaştı.

4 | 37

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu'nun ziyareti ikiyüzlülük olarak yorumlanırken sosyal medyada kullanıcılar tepki gösterdi.

5 | 37

"O gün asanlar bugün anıyor" yorumları yapıldı.

6 | 37

ADNAN MENDERES'İN İDAMI: KARA GÜN 17 EYLÜL

Başbakan Adnan Menderes ile arkadaşlarının idamının üzerinden 61 yıl geçti.

Aydınlı çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Menderes, siyasete 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkasının bir kolunu organize ederek başladı. Partinin kendini feshetmesinden sonra CHP'ye geçen Menderes, 1931 seçimlerinde Aydın milletvekili seçildi.

7 | 37

İsmet İnönü ile "Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu" görüşmeleri sırasında görüş ayrılığına düşen Menderes, parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP'den ihraç edildi.

8 | 37

Adnan Menderes, CHP'den birlikte ihraç edildikleri arkadaşları Celal Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile 7 Aralık 1945'te Demokrat Partiyi (DP) kurdu.

9 | 37

YÜZDE 52 İLE İKTİDARA GELDİ

DP, 14 Mayıs 1950'deki seçimlerde büyük bir başarıya imza atarak yüzde 52,7 oyla 420 milletvekili çıkardı. CHP ise aynı seçimde yüzde 39,4 oy ile 63 milletvekili çıkarabildi.

10 | 37

TBMM Başkanlığına Refik Koraltan, Cumhurbaşkanlığına DP Genel Başkanı Celal Bayar seçilirken yeni hükümet ise Adnan Menderes başbakanlığında kurularak 22 Mayıs'ta göreve başladı. Köprülü, bu kabinede Dışişleri Bakanı oldu.

11 | 37

Adnan Menderes'in 10 yıllık başbakanlığı döneminde Türk iç ve dış politikasında büyük değişimler yaşandı.

Birinci Menderes Hükümeti'nin ilk icraatı "fazla masraf olduğu" gerekçesiyle devlete ait otomobilleri satmak oldu. Menderes döneminde paralara mevcut cumhurbaşkanının resminin basılması uygulaması kaldırıldı.

12 | 37

Bu uygulamayla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün resimleri tekrar paralara basılmaya başlandı.

13 | 37

Menderes Hükümeti, Arapça ezan okuma yasağını kaldırarak dini özgürlüklerin önünü açtı. Eğitim ve öğretim kurumlarından laiklik adına kaldırılan din eğitimi de Menderes döneminde, dördüncü sınıftan itibaren velinin isteğine bağlı olarak yeniden verilmeye başlandı.

14 | 37

Türkiye, 1952'de NATO'ya tam üye kabul edildi.

Menderes Hükümeti, 25 Temmuz 1950'deki Bakanlar Kurulu toplantısında Kore'ye askeri bir kuvvet gönderilmesine karar verdi.

15 | 37

Türk askerinin Kore'deki başarısı Türkiye'nin NATO'ya üye olmasında etkili oldu. Türkiye tarafından NATO'ya girmek için ilk başvuru 11 Mayıs 1950'de yapılmıştı. Adnan Menderes Hükümeti döneminde ise Türkiye, 1952'de NATO'ya tam üye kabul edildi. Devletin ekonomik hayata müdahalesini yoğun şekilde eleştiren Menderes, iktidara geldiği ilk günden itibaren ekonomide liberal bir politika izledi. Menderes'in politikalarıyla ekonomide kalkınma dönemine giren Türkiye'de, serbest piyasa ekonomisine geçişe hız verildi.

İthalata getirilen kısıtlamaları kaldıran Menderes hükümeti tarafından kredi faizleri düşürülerek özel sektörün daha fazla kredi kullanımı teşvik edildi. Gelen kredilerin özellikle tarım alanında kullanılması önerilirken tarımda makineleşme çalışmaları başladı.

16 | 37

Yabancı sermaye girişini teşvik etmek amacıyla yasal mevzuat hazırlanarak KİT'lerin özel sektöre devri öngörüldü.

Ülkede yeni sanayi tesisleri, 1954 yılında Türkiye Vakıflar Bankası kuruldu. Bu dönemde Türkiye'nin gayrisafi milli hasılası yılda ortalama yüzde 9 büyüdü.

DARBENİN AYAK SESLERİ: "6-7 EYLÜL OLAYLARI"

2 Mayıs 1954'te yapılan genel seçimlere katılım, hiçbir kanuni zorlama olmamasına rağmen yüzde 88,63 gibi oldukça yüksek oranda gerçekleşti. DP, yüzde 56 oy oranıyla Cumhuriyet tarihinin en yüksek oyunu aldı ve Meclisteki milletvekili sandalyelerinin yüzde 93'ünü kazandı.

Demokrat Parti'nin 1954'te kazandığı bu zaferin ardından, Kıbrıs'ta yaşanan sorunlar tüm ağırlığıyla hissedilmeye başlandı.

17 | 37

Kıbrıs konusunun müzakere edilmesi için 29 Ağustos 1955'te gerçekleştirilen Londra Konferansı'ndan, Türkiye'de yaşanan "6-7 Eylül olayları" nedeniyle bir sonuç alınamadı.

"Atatürk'ün Selanik'teki evinin bombalandığı"na ilişkin haberlerle başlayan "6-7 Eylül Olayları", sıkıyönetim ilan edilerek ancak bastırılabildi. Olaylar bastırılana kadar İstanbul'da Rumlara ait çok sayıda kilise, okul, iş yeri yağmalandı, yakıldı. Binlerce Rum, uzun yıllardır yaşadıkları topraklardan ayrılmak zorunda kaldı.

18 | 37

DP, 27 Ekim 1957'de yapılan genel seçimlerde yüzde 9,3'lük kayıpla yüzde 47,30 oy aldı. Menderes, seçimlerin ardından parti içinde öz eleştiriye giderek seçim sonuçlarını teşkilatın yeterince çalışmamasına, basında yer alan yalan haberlere bağladı.

27 MAYIS 1960 ASKERİ DARBESİ

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, Demokrat Partinin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçelerini ileri sürerek 27 Mayıs 1960'ta sabaha karşı yönetime el koydu.

Darbeciler, TBMM ve Anayasa'yı feshetti ve siyasi faaliyetleri askıya aldı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, DP'li milletvekilleri, hükümet üyeleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı. Adnan Menderes, aynı gün yurt gezisi kapsamında bulunduğu Kütahya'da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldü ve daha sonra diğer tutuklu DP üyeleriyle Yassıada'da hapsedildi.

Menderes ve diğer DP üyeleri, bulundukları Yassıada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanmaya başladı. Menderes ve hükümet üyelerinin yargılandığı davalar, Yassıada Spor Salonu'nda görüldü.

19 | 37

Celal Bayar'ın "1 numaralı" sanık olduğu davada, dönemin Başbakanı Menderes ise onun yanındaki sandalyede oturdu. Türk halkı, "demokrasi getireceğini iddia ederek demokrasiyi yargılayan" davaları "Yassıada Saati" programıyla radyodan takip etti.

Mahkeme sürecinde sanıklara kötü muamele edildiği de gündeme geldi. Darbecilerin, "Düşükler Yassıada'da" ismiyle sanıkları küçük düşürmek amacıyla çektikleri film de dönemin kabul edilemez görüntüleri arasına girdi.

592 sanıktan 288'i için idam istendi

Yassıada'daki sözde yargılamalar, 14 Ekim 1960'ta başlayıp 15 Eylül 1961'de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan davalar "anayasayı ihlal" davasıyla birleştirildi. Tutuklular "vatana ihanet, Meclis iç tüzüğünün değiştirilmesi, Kırşehir'in ilçe yapılması, CHP'nin mallarına el koymak"tan suçlu bulundu. Yassıada duruşmalarında 6-7 Eylül olaylarından da DP sorumlu tutuldu.

592 sanıktan 288'i için idam istendi. Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı.

Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı. Eski TBMM Başkanı Refik Koraltan, eski TBMM Başkanvekilleri Agah Erozsan, İbrahim Kirazoğlu, eski Tahkikat Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, eski Tahkikat Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, eski bakan Emin Kalafat, eski milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun hakkındaki idam kararları ise oy çokluğuyla alındı.

- Bazı isimler affedildi

Aralarında eski bakan, eski milletvekilleri, Tahkikat Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanının da bulunduğu 31 sanık hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Sanıklardan 92'si 6 yıl ile 20 yıl arasında ağır hapis, 94'ü 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Bazı sanıklar kısa süreli hapis cezasına çarptırılırken bazıları beraat etti.

Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi'ne defalarca çağrıda bulundu. Bunun üzerine Komite, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi.

Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 16 Eylül 1961'de sabaha karşı idam edildi. Menderes ise 17 Eylül 1961'de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden "sağlam" raporu alınmasının ardından, İmralı Adası'na götürüldü. İlk durak, komutanın odası oldu. İdam kararı yüzüne okundu. Menderes'in dilinden "Allah milletimize zeval vermesin." cümlesi döküldü. İdam sehpasına gitmeden önce din görevlisi ile birkaç dakika konuştu. Ardından beyaz gömlek giydirildi.

Menderes'in idam sehpasına çıkarıldıktan sonraki son sözleri, "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum..." oldu. Menderes, 17 Eylül'de saat 13.21'de İmralı Adası'nda idam edildi.

20 | 37

İTİBARLARI İADE ETTİ

TBMM tarafından 11 Nisan 1990'da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun naaşı, 17 Eylül 1990'da İmralı'dan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi'nde yaptırılan anıt mezara taşındı. Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliği yapan Yassıada ise Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeniden doğdu.

Yassıada'nın ismi 2013'te "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak değiştirildi. 2015'te de yeniden düzenleme faaliyetlerine başlanarak kültür ve kongre merkezi haline getirilmesine karar verildi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan proje kapsamında Yassıada, 60 yıl sonra "Demokrasi ve Özgürlükler Adası"na dönüştü. Demokrasi ve Özgürlükler Adası, 27 Mayıs 1960 darbesinin 60. yılında Yassıada, demokrasi ve milli iradeyi yansıtacak müze, kütüphane, konferans salonu ve Demokrasi Feneri gibi birçok sembol yapıyla yenilenerek özel bir törenle halka açıldı.

21 | 37

MENDERES'İN SON SÖZLERİ

27 Mayıs 1960 darbesinin ardından idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın 27 Mayıs 1960 darbesine giden süreçte ve darbenin ardından kaleme aldığı mektuplar, Türkiye'nin yakın siyasi tarihine ışık tutuyor.
İŞTE MENDERES'İN SON MEKTUBU

22 | 37

Demokrasi ve milli iradeye 27 Mayıs 1960'ta vurulan darbenin etkileri, yargılamalar sırasındaki ifadelerin ve tanıklıkların yanı sıra döneme ait mektuplar ve telgraflar ile de çarpıcı bir şekilde gözler önüne serildi.

Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın gerek darbecilere, gerek aile üyelerine hitaben yazdığı mektuplarda, o dönemki siyasi ortam ile idam edilen üç ismin duyguları tüm açıklığıyla dile getirildi.

23 | 37

Merhum Adnan Menderes, idam edilmeden önce cuntacılara hitaben yazdığı mektupta onlara dargın olmadığını belirtiyor. Menderes, mektubunda şu ifadelere yer verdi:

"Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki 'Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir.' İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok.

Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz?

Şunu da söyleyeyim ki milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaktınız ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir.

Buna rağmen duam sizlerle beraberdir."

24 | 37

Dışişleri Bakanı Zorlu ise 16 Eylül 1961'de idam edilmeden önce annesi, ağabeyi ve eşi Emel Zorlu'ya hitaben yazdığı mektubunda, sakin ve huzurlu olduğunu, ailesinin de huzur içinde yaşamasının gönlünü daima rahat ettireceğini dile getirdi.

GÜNÜN DİĞER GALERİLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.