");background-repeat:no-repeat;background-position:center center}.today-headline-widget .swiper-button-next svg,.today-headline-widget .swiper-button-prev svg{filter:brightness(0);-webkit-filter:brightness(0)}.today-headline-widget .swiper-button-next{right:5px;background-image:url("data:image/svg+xml;utf8,");background-repeat:no-repeat;background-position:center center}.all-headline-btn{border-radius:4px;background:rgb(255 255 255 / .2);display:block;padding:6px 8px;color:#fff!important;font-size:12px;font-family:var(--system-font);font-weight:700;margin-bottom:16px;transition:.3s;text-align:center;text-decoration:none!important}.all-headline-btn:hover{background:#fff;color:#003783!important}@media (min-width:768px){.today-headline-widget{margin:0 0 20px}.today-headline-widget .title{text-align:left}.d-md-none{display:none!important}.d-md-block{display:block!important}.d-md-flex{display:flex!important}}.today-headline-slider{display:flex;overflow:hidden}.today-headline-slider .swiper-wrapper{display:flex}.newsInnerWidget{width:309px;height:404px;margin:0 6px 16px 0;float:left;position:relative}.newsInnerWidget a.bn{width:20px;height:100%;position:absolute;top:0;left:0}.newsInnerWidget a.bn.next{background-position:-48px center;left:auto;right:0}.newsInnerWidget a:hover.bn{opacity:.8}.newsInnerWidget .main{width:270px;height:381px;margin:20px 20px 0;position:relative;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul{width:100%!important;display:inline-block}.newsInnerWidget .main ul li{width:100%;height:376px;display:inline-block;position:relative;float:left}.newsInnerWidget .main ul li a{width:100%;height:200px;display:inline-block;margin-bottom:53px;font-size:15px;color:#444;line-height:22px;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul li a .before,.newsInnerWidget .main ul li a:before{position:absolute;bottom:20px;right:20px;font-family:var(--system-font);font-weight:500;font-size:14px;color:#444;font-style:normal}.newsInnerWidget .main ul li p,.newsInnerWidget .main ul li strong{float:right;font-size:15px;color:#444;line-height:22px;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul li strong{display:block;float:right;font-family:var(--system-font);font-weight:700;font-size:18px;color:#005a9f;font-weight:400;line-height:normal}.newsInnerWidget .main ul li p span{color:#45a7c9}.newsInnerWidget .main ul li a:hover,.newsInnerWidget .main ul li a:hover .before,.newsInnerWidget .main ul li a:hover p,.newsInnerWidget .main ul li a:hover span,.newsInnerWidget .main ul li a:hover strong,.newsInnerWidget .main ul li a:hover:before{color:#9f0000;text-decoration:none;cursor:pointer}.newsInnerWidget .main ul li img{border-radius:4px 0 0 4px}.newsInnerWidget.big{width:100%!important;height:auto!important;margin:0 0 16px;float:none}.newsInnerWidget.big .main{width:100%!important;height:auto!important;margin:0}.newsInnerWidget.big .main ul{margin-bottom:0}.newsInnerWidget.big .main ul li a{width:100%;margin-bottom:0;height:auto;display:block;padding-left:208px;box-sizing:border-box;background-color:#fff;min-height:110px;border-radius:4px;border:1px solid rgb(78 78 78 / .1);overflow:hidden}.newsInnerWidget.big .main ul li a .media-caption{display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li:hover a:before{background-color:#9f0000}.newsInnerWidget.big .main ul li{width:100%;height:auto;box-sizing:border-box;padding:0}.newsInnerWidget.big .main ul li strong{margin-top:10px;margin-right:60px;float:left;color:#4e4e4e}.newsInnerWidget.big .main ul li p{width:270px;margin:0 14px 0 0;display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li img{width:195px!important;height:110px!important;position:absolute;top:0;left:0}@media (max-width:767px){.newsInnerWidget.big .main ul li img{width:120px!important;height:68px!important}.newsInnerWidget.big .main ul li a{min-height:67px;padding-left:130px;position:relative}.newsInnerWidget.big .main ul li a:before{display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li strong{margin-top:10px;margin-right:10px;font-size:18px;line-height:1.3;max-height:49px;overflow:hidden}.billBoardFrame.custom-250,.bandReklam,.billBoardFrame,.row .sub-board-frame,.advert{background:#ebebec}.row .sub-board-frame,.row .advert,.row .billBoardFrame{padding:0}.adwrap,.ad-control-left,.ad-control-full,.advert{margin-left:-15px;margin-right:-15px;background:#ebebec}.ad-control-full{width:auto!important}.imgListCover .billBoardFrame.custom-250{width:calc(100% + 20px);margin:0 -10px}.infinitegallery .galleryInfinite{margin-bottom:0;overflow-x:hidden}.row .sub-board-frame,.row .advert,.row .billBoardFrame{padding:0;background:#ebebec}.row .advert,.row .billBoardFrame{margin-left:-10px;margin-right:-10px;width:calc(100% + 20px)}.container-fluid .row .advert{margin-left:-20px;margin-right:-20px;width:calc(100% + 40px)}.column-right-sticky .advert{margin-left:-26px;margin-right:-26px}.hidden .advert,.hidden .cornerstickTopLevel,.hidden .adwrap{position:relative;z-index:1 !important}}@media print{@page{margin:0}body{margin:0}*,:after,:before{max-width:100%!important;color:#000!important;text-shadow:none!important;background:none!important;box-shadow:none!important;padding-right:0!important};a,a:visited{text-decoration:none}a[href]:after{content:""}abbr[title]:after{content:" ("attr(title) ")"}blockquote,pre{border:1px solid #999;page-break-inside:avoid}thead{display:table-header-group}img,tr{page-break-inside:avoid}img{max-width:100%!important}.btn>.caret,.dropup>.btn>.caret{border-top-color:#000!important}.label{border:1px solid #000}.table{border-collapse:collapse!important}.table td,.table th{background-color:#fff!important}body>*:not(.main-header,#infContentCover),.billBoardFrame,.header-bottom,.header-top,.header-middle-content>*:not(.takvim-logo),.article-header.detail-header>*:not(.detail-spot,.detail-title),.galleryItem>*:not(.fancybox,p,h1,h2,h3,h4,h5,h6),.modal-closing-btn,.infinitegallery .galleryInfinite>*:not(.article-header,.column-left),.topDetail.detail-wrapper .imgList>*:not(.galleryItem),.ad-control-full,.bandReklam,.webLink,.legal-warning,.col-12.col-lg-4.detail-right,.advert,#cornerstick,.ad-control-left,.ad-control-right,.mobile-menu,.breadcrumb,.detail-info-wrapper,.today-headline-widget,a[href]:after,.header-top,.navbar,.ContentRelation,.Textlink{display:none!important}.main-header{position:relative!important;margin-bottom:0}.takvim-logo img{filter:drop-shadow(1px 1px 1px #000)}.infinitegallery .column-left{flex:0 0 auto;width:100%}.container{max-width:100vw!important;width:100vw!important}.galleryItem>a.fancybox{width:80vw;display:block}.galleryItem>a img{width:100%}.infinitegallery .galleryInfinite{padding-bottom:10px}.galleryItem{margin-bottom:10px;padding-bottom:10px}}.bik-bant{position:absolute;left:0;top:0;padding:6px 10px;font-size:14px;background:#ad090f;color:#fff;z-index:2;font-family:var(--system-font);font-weight:500;pointer-events:none}
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde İnsan Hakları Eylem Planı Tanıtım Toplantısına katıldı.
Toplantının ülkeye, millete, adalet teşkilatına, tüm kurum ve kuruluşlara hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, oldukça uzun süren ve çok emek verilen bir çalışma sürecinin sonunda bu belgeye nihai şeklini veren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve ekibine teşekkür etti, eylem planına katkı sağlayan tüm kurumlara şükranlarını sundu.
Yaklaşık iki yıl önce Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni milletle paylaşırken, bu belgenin aynı zamanda bir sonraki reform hazırlıklarının da başlangıcı olduğunu söylediğini anımsatan Erdoğan, bugün, bu sözü yerine getirmiş olmanın huzuruyla eylem planını millete sunduklarını dile getirdi.
Hayatın bizatihi kendisinin kesintisiz bir değişim süreci olduğu gerçeğinin, her alandaki reformların kesintisiz sürdürülmesi gerektiğine işaret ettiğini aktaran Erdoğan, ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendikleri günden beri bu doğrultuda attıkları tarihi önemdeki adımların şahidinin de millet olduğunu vurguladı.
"ADALET DAVAMIZIN PUSULASI İNSANDIR, İNSAN ONURUDUR"
"Bugün açıklayacağımız eylem planı da değişim ve reform irademizin devam ettiğinin ve devam edeceğinin bir örneğidir." ifadesini kullanan Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nın, geçmişin muhasebesi ile geleceğin murakabesinin ürünü bir belge olduğunu kaydetti.
Her maddenin hayata geçmesi için gereken adımların kararlılıkla atılacağını, gelecek hafta da ekonomik reform programını milletle paylaşacaklarını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarih bize, ne zaman adalete sıkı sıkıya sarılmışsak o zaman yükseldiğimizi, güçlendiğimizi, huzurlu ve müreffeh toplum haline geldiğimizi gösteriyor. Buna mukabil ne zaman da adalet yolundan sapmışsak, gerilediğimizi, zayıfladığımızı, iç ve dış sıkıntıların ağırlığı altında ezildiğimizi müşahede ediyoruz. Yine yakın tarihimiz, bize yaşadığımız acı tecrübelerle mülkün temelinin adalet olduğunu, adaletin temelinde de hakları ve onuruyla insanın bulunduğunu öğretmiştir. İşte bunun için bizim adalet davamızın pusulası insandır, insan onurudur, insanın sahip olduğu tüm haklarıyla hayatını sürdürebilmesidir. Medeniyet müktesebatımız bize, adaletin yerini bulmasının çok hassas bir dengeye bağlı olduğunu anlatıyor. 'Bir çiçeğe az su vermek onu kuruturken, fazla su vermek de soldurur' gerçeği, adaletin kuyumcu titizliğiyle uygulanmasını gerektiriyor. Ayrıca öyle her gördüğümüz çiçeğe su vermeyeceğiz. Susuzluktan boynu bükülmüş bir çiçeğe su vermek adaleti yerine getirmek olurken, dikene su vermek zulüm anlamına gelebiliyor."
"PLANININ HAZIRLIĞINDA DA ASIL BELİRLEYİCİ, MİLLETİMİZİN İHTİYAÇ VE TALEPLERİ OLMUŞTUR"
Bu hususta bir başka yaklaşımın da Malik El Şahbaz'ın veya tüm dünyanın bildiği adıyla Malcolm X'in "Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil, ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil." sözleriyle ifade edilebileceğini dile getiren Erdoğan, bu hissiyatla, adaleti kuyumcu titizliğiyle yerine getirecek ve insana hakkını teslim edecek her görüşe önem verdiklerini belirtti.
İnsanlık ailesinin evrensel değerler etrafında oluşturduğu uluslararası belgeleri de aynı samimi duyguyla sahiplendiklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ne uluslararası belgelerin kayıtsız şartsız kopyalanmasından yanayız ne de insanlığın evrensel kazanımlarına bigane kalmak gibi bir düşünceye sahibiz. Biz bugüne kadar tüm reformları, falan kuruluş dayattığı, filan teşkilat talep ettiği için değil, milletimiz bunlara layık olduğu için gerçekleştirdik. İnsan Hakları Eylem Planı'nın hazırlığında da asıl belirleyici, milletimizin ihtiyaç ve talepleri olmuştur. Her reform, daha özgürlükçü, daha katılımcı, daha çoğulcu demokrasiye ulaşma konusunda milletimizle aramızdaki duygu ve düşünce birliğinin eseriydi, İnsan Hakları Eylem Planı da böyledir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanın onuruna, inancına, değerlerine, hayatına yönelen her türlü tehdide karşı vatandaşların yanında olmayı sürdüreceklerine dikkati çekti.
Erdoğan, "Her zamanki gibi en büyük dayanağımız ve güven kaynağımız, yüzyıllardır farklılıklarını zenginliğe dönüştürerek bu toprakları vatan kılan milletimizin o derin iradesidir. 15 Temmuz darbe girişimi gibi tarihin gördüğü en alçak saldırılardan birini dahi hukuk devleti sınırları dışına taşmadan bastırabilmiş olan bu millet, Allah'ın izniyle, demokrasiden kalkınmaya her alanda daha nice zaferlere imza atacaktır. Hep söylediğim gibi, böyle necip bir milletin mensubu olmakla övünüyor, Rabb'ime binlerce kez hamdediyorum." ifadesini kullandı.
"9 AMAÇ, 50 HEDEF VE 393 FAALİYETİ İÇEREN BİR BELGE OLARAK ORTAYA ÇIKTI"
"Milletimizin beklentileri doğrultusunda oluşturulan bu Eylem Planı'ndaki her bir faaliyetin arkasında geniş tabanlı bir istişare süreci vardır." diyen Erdoğan, hazırlık çalışmalarını yürütenlerin, ilgili tüm bakanlıklarla, kurumlarla, ekonomi ve iş dünyasıyla, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, velhasıl milletin her kesimiyle bir araya geldiğini söyledi. Erdoğan, bu sürecin sonunda İnsan Hakları Eylem Planı'nın, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren bir belge olarak ortaya çıktığını bildirdi.
Eylem Planı'nın iki yıllık bir zaman diliminde uygulanmak üzere hazırlandığını dile getiren Erdoğan, "Eylem Planı'nda belirlenen her bir faaliyet için sorumlu ve ilgili kuruluşlar ile bu faaliyetler için öngörülen zaman dilimine yönelik takvim de iki hafta içerisinde kamuoyunun bilgisine sunulacaktır." diye konuştu.
Bugün burada, belgedeki ilke, amaç, hedef ve faaliyetleri, sadece ana hatlarıyla paylaşmak istediğini belirten Erdoğan, vizyonu "Özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye" olarak belirlenen Eylem Planı'nın, 11 temel ilkeyle başladığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin millete taahhüdü olan ve asla vazgeçmeyecekleri ilkeleri şöyle sıraladı:
Eylem Planının 9 amaçtan oluştuğunu belirten Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planındaki 9 amaçtan ilkinin "daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi" olduğunu ifade etti.
Buradaki hedefin, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti anlayışının daha da güçlendirilmesi olduğunu dile getiren Erdoğan, mevzuat ve uygulamayı bu doğrultuda düzenli gözden geçirerek, gerekli tüm tedbirleri alacaklarını söyledi. Erdoğan, böylece, Avrupa Birliği ile bilhassa "Vize Serbestisi Diyaloğu"nda karşılanması beklenen hususlara yönelik çalışmalara da hız verdiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine bu amaç başlığı altında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedeflediklerinin altını çizdi.
Demokratik katılımı güçlendirmek için, siyasi partiler ve seçim mevzuatında değişiklik yapmak üzere kapsamlı bir çalışma başlattıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"İnsan hakları kurumlarının etkinliğini artırıyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun kararlarını, kişisel verilerin korunması suretiyle kamuoyunun erişimine açıyoruz.
'Geç gelen adalet, adalet değildir' anlayışıyla, vatandaşımızın taleplerini ve sıkıntılarını daha hızlı, daha etkin, daha şeffaf bir şekilde çözecek adımları atıyoruz. Bu çerçevede, İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, Anayasa Mahkemesine başvuruya gerek kalmaksızın, uzun yargılama zararlarını karşılayacak.
Ayrıca, ceza infaz kurumlarının insan hakları odaklı olarak denetim ve takibi için, barolar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden temsilcilerin de katılımıyla bağımsız bir 'Ceza İnfaz Kurumları İnsan Hakları İzleme Komisyonu' kuruyoruz."
"TARİHİ NİTELİKTE ADIMLAR ATTIK"
Eylem Planının, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak mağdur haklarını da güçlü bir şekilde seslendirdiğine işaret eden Erdoğan, "Kırılgan gruptakiler başta olmak üzere, suç mağduru vatandaşlarımıza, adliyenin kapısından içeri girdiği andan itibaren destek olarak, bu insanlarımızın yeni mağduriyetler yaşamasının önüne geçmek istiyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için, çocuklar, kadınlar, engelliler ve yaşlılar başta olmak üzere suç mağdurlarına yönelik "psiko-sosyal destek ve bilgilendirme" hizmetlerinin etkinliğinin artırılacağını, aynı kapsamda, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri ile Adli Görüşme Odalarının da yaygınlaştırılacağını bildirdi.
İnsan Hakları Eylem Planı'nın ikinci amaç başlığının "yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi" olduğunu aktaran Erdoğan, bu alanda bugüne kadar tarihi nitelikte pek çok adım attıklarını anımsattı.
Bu kapsamda, Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdıklarını, Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısını, demokratik temsil ilkesine göre yeniden şekillendirdiklerini, yargı teftişini bu kurula bıraktıklarını, yargının bağımsızlığına "tarafsızlık" ilkesini eklediklerini anlatan Erdoğan, hukuk devletinin, ancak bağımsız, tarafsız ve insan haklarına saygılı mahkemelerin varlığı ile vücut bulacağı inancıyla, bu kapsamda yeni adımlar attıklarını söyledi.
"KARARLAR MAKUL SÜREDE VERİLMELİ"
Kararların sadece adil olmasının yetmediğini, aynı zamanda makul bir sürede de verilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bunun için, hakim ve savcılara coğrafi teminat sağlayarak, hem yargı teminatını güçlendiriyor, hem de kararların hızlanmasını temin ediyoruz." diye konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Terfi ve teftiş mekanizmasını, kararların yeterli gerekçeyle yazılıp yazılmadığı, isabet oranı ve insan haklarına duyarlılık gibi objektif performans kriterleri çerçevesinde yeniden yapılandırıyoruz. 'Dünya Dili Türkçe' temasıyla bu yıl Yunus Emre'yi bir kez daha dünya çapında anarken, yargı kararlarında da dilimizin en yüksek temsilini bekliyoruz. Bunun için yargı kararlarının, yeterli, ikna edici ve anlaşılabilir olmasına ilişkin meslek öncesi ve meslek içi eğitim faaliyetlerini artırıyoruz. Gerekçelerin sağlam, tutarlı ve tartışmaları bitiren mahiyette olması için Hakimler ve Savcılar Kurulunun denetim alanını genişletiyor, istinaf dairelerine de bu sebepten dolayı bozma yetkisi veriyoruz.
Adalete güvenin temel unsurlarından biri olan masumiyet karinesini koruyucu tedbirleri, lekelenmeme hakkının kapsamı başta olmak üzere her alanda genişletiyoruz. Adil kararın makul sürede verilmesini temin için yargıda hedef süre uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. Yaklaşık 3 yıldır süren bu uygulamada, geçtiğimiz yıl ortalama yüzde 81 oranında hedefin tutturulduğunu gördük. Bu oranı inşallah yüzde yüze çıkartacağız."
Aynı uygulamayı istinaf yargılaması ve adli tıp raporları için de getirdiklerini belirten Erdoğan, "Yine bu kapsamda idari yargıda gerekçeli kararın 30 gün içinde yazılmasını zorunlu kılıyoruz. Şu anda başarıyla süren elektronik tebligat uygulamasına, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da dahil ediyoruz." dedi.
"TÜM TARAFLARA EŞİT İMKAN"
Erdoğan, geçen yılın başında uygulanmaya başlanan seri muhakeme ve basit yargılama usullerinin daha önce 2 yıl süren yargılama süreçlerini 2 aya indirdiğini hatırlatarak, yargıya ve vatandaşa büyük kolaylık sağlayan bu usullerin kapsamını genişlettiklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
"İş davalarının daha hızlı şekilde sonuçlanmasını temin için, hakimlerin, Sosyal Güvenlik Kurumunun kayıtlarına bilişim sistemi üzerinden erişebilmesini sağlıyoruz. Adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi bakımından tüm tarafların eşit imkanlara sahip olmasını önemli görüyoruz.
Eylem Planı'yla, iddianamelerin mağdur ve müştekilere de tebliği uygulamasını başlatıyoruz. İdari davalarda dosyaya sonradan giren bilgi ve belgelerin taraflara tebliğini de zorunlu hale getiriyoruz. Avukatların, takip ettikleri işlerle ilgili 'aslı gibidir' diye tasdik ettikleri belgelerin, belirli şartlarla adli ve idari merciler tarafından işlemlere esas alınabilmesine imkan sağlıyoruz. Savunmanın ve savunma hakkının güçlendirilmesi kapsamında, müdafiin dosya inceleme yetkisine yönelik olarak verilen kısıtlama kararlarına üst süre sınırı koyuyoruz. Avukatların, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları elektronik ortamda yapabilmelerine imkan sağlıyoruz."
Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, maddi durumu yetersiz olan kişilere verilen adli yardım hizmetleri için avukatlardan alınan vergi oranını düşürdüklerini dile getiren Erdoğan, "Zorunlu müdafi ücretlerini iyileştirecek bir düzenleme hazırlıyoruz. Kamu avukatlarının çalışma esaslarını yeniden düzenliyor, özlük haklarını iyileştiriyoruz.
Avukatlık stajı ile kişinin mesleğinin birlikte yapılmasına imkan sağlıyoruz." dedi.
"HUKUK GÜVENLİĞİ İLKESİ" VURGUSU
Adalete erişimi güçlendirecek tedbirlerin, Eylem Planı'nın üzerinde hassasiyetle durduğu konulardan biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu çerçevede, dava, icra ve noter harç ve masraflarını sadeleştirdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl uygulamaya konulan ve özellikle salgın döneminde büyük kolaylık sağlayan "e-Duruşma" uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırdıklarını belirterek, "Adli yardıma 'e-Devlet' üzerinden başvurulabilmesini sağlıyoruz. Engelli, yaşlı ve yatağa bağımlı hasta vatandaşlarımıza, bulundukları yerden görüntülü iletişim teknolojileri vasıtasıyla ifade ve benzeri işlemleri yapabilme kolaylığı getiriyoruz. Adliyelerde 'Halkla İlişkiler Büroları' kuruyor, ön bürolar ile danışma masalarını yaygınlaştırıyoruz." diye konuştu.
Eylem Planı'nın üçüncü amacının "hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflık" olduğunu aktaran Erdoğan, "Hiç şüphesiz, bu amacın özünde hukuk güvenliği ilkesi vardır. Hukuk, kişilerin makul ve haklı beklentilerini öngörülebilir kurallarla karşıladığı ölçüde güven verir.
Dolayısıyla mevzuatımız, hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmalıdır. Ayrıca hukuk, kamusal işlemlerde keyfi uygulama iddialarına karşı da vatandaşımızı koruyucu birtakım güvenceleri hayata geçirmelidir." dedi.
"KAĞITSIZ OFİS ORTAMINA GEÇİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yönetimde şeffaflığın, AK Parti Hükümetlerinde ilk günden beri titizlikle uygulanan ilkeler arasında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bilgi Edinme Hakkını anayasal güvenceye kavuşturmak dahil bu çerçevede güçlü bir yasal ve kurumsal altyapıyı oluşturduk. Eylem Planı'yla, idarenin iş ve işlemlerinde öngörülebilirliği ve şeffaflığı daha da güçlendiriyoruz. Bunun için, idareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz. Yine bu doğrultuda, Avrupa Birliği'nin 'Doğrudan Yabancı Yatırımların İzlenmesi Hakkında Çerçeve Kararı' ile uyumlu hukuki düzenlemeler yapıyoruz. Kişilere, idari mekanizmalar nezdinde iş yapma kolaylığı sağlayacak tüm adımları atıyoruz. Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaları, öngörülebilirlik, kazanılmış hakların korunması ve şeffaflık ilkeleri temelinde yeniden değerlendiriyoruz. Bu ilkelere aykırı gördüğümüz hükümleri yürürlükten kaldırıyor, adli süreçlerin de basit, sade ve anlaşılabilir olmasını temin ediyoruz. Adli ve idari yargıda itiraz, istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına başvuru sürelerini yeknesak hale getiriyoruz. Buna göre, istinaf ve temyize başvurma süreleri, gerekçeli kararın tebliğiyle başlayacak. Tüm ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarını, kişisel verileri koruma ilkesine uygun şekilde, kamuoyunun erişimine açıyoruz."
Yargının hizmet ve meslek yönüyle kalitesinin artırılmasının da değişmeyen hedefleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Eylem Planı'yla, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilmek için en az 45 yaş ile birinci sınıf olmanın yanında, belli bir kıdem şartı da getiriyoruz. Yargıdaki unvanlı görevler için de kıdem şartı aranacak. Hakim ve savcı yardımcılığını sisteme kazandırıyoruz. Tüm icra dairelerinde kağıtsız ofis ortamına geçiyoruz." bilgisini paylaştı.
"MAHKEME UZMANI KADROSU İHDAS EDİYORUZ"
Erdoğan, her geçen gün değişen, gelişen, karmaşıklaşan sosyal ve ekonomik hayat karşısında, yargıda ihtisaslaşmanın giderek daha önemli hale geldiğinin altını çizdi.
Bunun için finans, sendika, imar ve kamulaştırma gibi alanlar ile vergi ve bilişim suçlarında ihtisas mahkemeleri kurulacağını, adliyelerde hakimlere destek olacak "mahkeme uzmanı" kadrosunun ihdas edileceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kadastro gibi ihtisas mahkemelerinde yeni görev yerlerinin belirlenmesinde, davaların tamamlanma ve başarı düzeyinin dikkate alınmasını sağlıyoruz. Gerçek ve tüzel kişiler ile devlet arasındaki uyuşmazlıkları en hızlı ve en az maliyetle çözmek için 'idari sulh' usulünü getiriyoruz. İdare ile yatırımcılar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek için, bağımsızlık ve tarafsızlık esasıyla çalışacak, hızlı karar alabilecek 'Yatırım Ombudsmanlığı' kuruyoruz. Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğun kapsamını genişletiyor, arabulucuların farklı alanlarda ihtisaslaşmasını sağlıyoruz."
Yargı hizmetinin niteliğini artırmaya ilişkin faaliyetleri, bilirkişilik hizmetleri ile yakından ilgili gördüklerini söyleyen Erdoğan, bu nedenle bilirkişilik bölge kurullarını yeniden yapılandırdıklarını kaydetti.
Yetersiz ve hatalı raporları alışkanlık haline getiren ya da etik ilkelere aykırı davrandığı tespit edilen bilirkişileri, derhal sicilden çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, bilirkişilere dosyaların, sırasına göre otomatik tevzi edilmesini sağladıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilirkişi görevlendirmelerinde kanunun aradığı şartlara gösterilen hassasiyeti, terfi ve teftiş kriterleri arasına da dahil ettiklerini aktardı.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ" VURGUSU
Eylem Planının dördüncü amacının, "ifade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi" olduğunu dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, bu üç özgürlük alanının, bugüne kadar en çok düzenleme yaptıkları, güçlendirilmesi için en çok gayret gösterdikleri konular arasında yer aldığına işaret etti.
Hak ve özgürlüklerden yararlanma konusunda, herkesi eşit değer ve önemde gören, insan odaklı bir yönetim anlayışıyla hareket etiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İfade özgürlüğü alanında 2012 ve 2013 yıllarında yapılan temel mevzuat değişikliklerini, Birinci Yargı Paketi ile güçlendirdik. Şimdi bu özgürlüklerin alanını daha da genişletiyoruz. Mevzuatı ve uygulamayı, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en geniş şekilde teminat altına alınması doğrultusunda gözden geçiriyoruz.
Diğer insanların haklarına saygılı şekilde yapılan eleştirilerin ve düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için hakim, savcı ve kolluk görevlilerine düzenli olarak eğitim verilmesini temin ediyoruz. Basın, yayın ve internet yoluyla işlenen suçlarda, muhakeme şartı olan süreleri, ifade özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla yeniden ele alıyoruz. İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz."
"NEFRET SUÇUNA KARŞI GÜÇLÜ MÜCADELE"
Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağladıklarını belirten Erdoğan, gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği'ni yeniden düzenleyeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin ortak tarihine, kültürüne ve medeniyetine dayanan çoğulculuk anlayışını yaşatmak ve geliştirmek gayesiyle, ayrımcılık ve nefret suçuna karşı güçlü bir mücadele iradesi ortaya koyduklarını vurgulayarak, "Nefret suçuna ilişkin soruşturma kılavuzları hazırlıyoruz, istatistik ve veri toplama işlemlerinin daha sağlıklı yapılması için eğitim ve altyapıyı güçlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
"İDDİANAMELERİN MAĞDUR VE MÜŞTEKİLERE DE TEBLİĞİ UYGULAMASINI BAŞLATIYORUZ"
"Elektronik tebligat uygulamasına, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da dahil ediyoruz."
"İş davalarının daha hızlı sonuçlanmasını temin için, hakimlerin, SGK kayıtlarına bilişim sistemi üzerinden erişebilmesini sağlıyoruz."
"İddianamelerin mağdur ve müştekilere de tebliği uygulamasını başlatıyoruz. İdari davalarda dosyaya sonradan giren bilgi ve belgelerin taraflara tebliğini de zorunlu hale getiriyoruz."
"Avukatların, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları elektronik ortamda yapabilmelerine imkan sağlıyoruz."
"Dava, icra ve noter harç ve masraflarını sadeleştiriyoruz. e-Duruşma uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırıyoruz."
"İdareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz."
"İstinaf ve temyize başvurma süreleri, gerekçeli kararın tebliğiyle başlayacak."
"MAHKEME KARARLARINI, KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA İLKESİNE UYGUN ŞEKİLDE, KAMUOYUNUN ERİŞİMİNE AÇIYORUZ"
"Tüm ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarını, kişisel verileri koruma ilkesine uygun şekilde, kamuoyunun erişimine açıyoruz."
"Yargıdaki unvanlı görevler için kıdem şartı aranacak. Hakim ve savcı yardımcılığını sisteme kazandırıyoruz."
"İdare ile yatırımcılar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek için, bağımsızlık ve tarafsızlık esasıyla çalışacak, hızlı karar alabilecek 'Yatırım Ombudsmanlığı' kuruyoruz"
"Mevzuatı ve uygulamayı, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en geniş şekilde teminat altına alınması doğrultusunda gözden geçiriyoruz."
"İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz."
"ÇALIŞAN VE ÖĞRENCİLERİN KENDİ DİNİ BAYRAMLARINDA İZİNLİ SAYILMALARINI SAĞLIYORUZ"
"Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağlıyoruz"
"Gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği'ni yeniden düzenliyoruz."
"TUTUKLAMANIN İSTİSNAİ BİR KORUMA TEDBİRİ OLDUĞUNA İLİŞKİN İLKEYİ TAHKİM EDİYORUZ"
"Katalog suçlarda 'somut delile dayanma şartı' getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz."
"Adli kontrol tedbirlerini de, tutuklamada olduğu gibi üst süreye bağlıyoruz."
"İfade vermek için mesai saati dışında gözaltına alma, otelde gecenin bir yarısı gözaltına alma gibi uygulamalara son veriyoruz"
"Eylem Planı ile ifade alma işlemleri artık 7 gün 24 saat yapılabilecek."
"Şikayete bağlı suçlarda açıklamalı davetiye tebliğine rağmen mazeretsiz olarak duruşmaya gelinmemesi halinde, davanın düşürülmesine ilişkin değişiklik yapıyoruz. Böylece yıllarca açık duran dosyaları, sürüncemede kalan yargılamaları ortadan kaldırıyoruz."
"İŞKENCE İDDİALARIYLA İLGİLİ DİSİPLİN SORUŞTURMALARINDA ZAMAN AŞIMINI KALDIRIYORUZ"
"İşkence iddialarıyla ilgili disiplin soruşturmalarında zaman aşımını kaldırıyoruz."
"Görevin gereklerine aykırı olarak hak ihlaline sebebiyet veren kamu görevlileri için rücu ve disiplin işlemlerinin etkinliğini artırıyoruz."
"Tek bir kadının dahi şiddet mağduru olmadığı güne kavuşana kadar kurumların, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın ve toplumun tüm kesimlerinin iş birliğiyle bu mücadeleyi sürdüreceğiz."
"ŞİDDET MAĞDURU KADINLARA AVUKAT GÖREVLENDİRİLMESİNİ SAĞLIYORUZ"
"Kadına karşı şiddet suçlarını etkin şekilde soruşturmak amacıyla kurulan özel soruşturma bürolarını ülke genelinde yaygınlaştırıyoruz."
"Eşe karşı işlenen suçlarla ilgili öngörülen ağırlaştırıcı sebebi, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletiyoruz."
"Tek taraflı ısrarlı takip fiillerini ayrı bir suç olarak düzenliyoruz. Şiddet mağduru kadınlara avukat görevlendirilmesini sağlıyoruz."
"İletişimin tespiti ve dinlenmesi şeklindeki koruma tedbiriyle elde edilen kayıtların, beraat kararı halinde yok edilmesini sağlıyoruz."
"CEZA İNFAZ KURUMLARINDA DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ TAMAMLIYORUZ"
"Ceza infaz kurumlarında dijital dönüşümü tamamlıyoruz. Bu çerçevede, hükümlü ve tutukluların yakınlarıyla görüntülü görüşebilmeleri yanında, mektup alıp gönderme, dilekçe verme ve sağlık durumunu takip gibi işlemlerde de teknolojiden yararlanılacak."
"Kişisel verilerin işlenmesinde özel hayatın korunmasını sağlamak için KVK Kanunu'nu AB standartlarıyla uyumlu hale getiriyoruz."
"Kamulaştırmayla ilgili tüm mevzuatı yeniden ele alıyor, kamulaştırmasız el atmaya karşı valilikler nezdinde idari başvuru yolu getiriyoruz."
"İcra ve İflas Kanunu ile ilgili yönetmeliği, mülkiyet hakkının en geniş şekilde korunmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenliyoruz."
"İdari yargıda mülkiyet hakkını etkileyen hususların ivedi yargılama usulüyle hızlı biçimde çözümüne imkan sağlıyoruz."
"Kamu idarelerinin taraf olduğu aynı nitelikteki uyuşmazlıklarda 'pilot dava' usulü getiriyoruz."
"İdarenin, haklı olduğu belli olan vatandaşa 'git davanı aç, kazan öyle gel' şeklinde özetleyebileceğimiz tavrına son veriyoruz."
"Yerleşik yargı içtihatlarının idare tarafından düzenli olarak takip edilmesini sağlayarak, başvuruları kabul etme ve davadan vazgeçme gibi konularda kurumların yetkilerini artırıyoruz."
"Tapu siciline idareler tarafından konulan kamusal kısıtlamaları da elektronik ortamda malik ve ilgililerin erişimine açıyoruz"
"ÇOCUK MAHKEMELERİNİ ÇOCUK DOSTU OLACAK ŞEKİLDE TASARLIYORUZ"
"Çocukların dijital riskler, siber zorbalık ve internet bağımlılığından korunmasına yönelik çalışmaları en üst seviyeye çıkarıyoruz."
"Uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki kimsesiz çocukların bakım ve gözetiminin daha etkin sağlanabilmesi için tüzel kişi vesayet sistemini hayata geçiriyoruz."
"Çocuk mahkemelerini çocuk dostu olacak şekilde tasarlıyor, duruşmalara hakim, savcı ve avukatların cübbesiz katılımına imkan sağlıyoruz."
"Aile mahremiyeti ve çocuğun üstün yararının daha iyi korunabilmesi amacıyla aile ve çocuk mahkemelerinin müstakil bir kampüs içinde bulunacağı yeni bir adliye mimarisi modeli geliştiriyoruz."
"Denetimli serbestlik müdürlüklerinde çocuk büroları kuruyoruz. Suça sürüklenen çocukların adli süreçlerinin her aşamasını, bu bürolar vasıtasıyla takip ediyoruz."
"ORTAÖĞRETİM MÜFREDATINA 'GÖNÜLLÜLÜK ÇALIŞMALARI' KOYUYORUZ"
"Gençlerin toplumsal ve demokratik hayata katılımını artırmak için ortaöğretim müfredatına 'gönüllülük çalışmaları' koyuyor ve bunu üniversitelerde de yaygınlaştırıyoruz."
"İstanbul'da BM Gençlik Merkezi kurulmasına yönelik çalışmalara hız veriyoruz. Böylece BM 2030 Gençlik Stratejisi'nin etkin bir şekilde uygulanması hedefine katkıda bulunmak istiyoruz."
"Engelli bireylerin üst kademe kamu yöneticiliği ile mesleklerine uygun görevlerde istihdamını zorlaştıran hükümleri tespit edip kaldırıyoruz."
"YAŞLI VEYA ENGELLİ HÜKÜMLÜLERİN CEZALARININ KONUTLARINDA İNFAZININ İMKANLARINI ARTIRIYORUZ"
"Ağır hasta, yaşlı veya engelli hükümlülerin cezalarının konutlarında infazının imkanlarını artırıyoruz."
"Yaş veya sağlık sebebiyle ceza infaz kurumunda hayatını tek başına idame ettiremeyen hükümlüler için denetimli serbestlik uygulamasının alanını genişletiyoruz."
"Tabiatı ve çevreyi beraber paylaştığımız hayvanları 'mal' olarak değil 'can' olarak gören bir anlayışla mevzuat değişikliği yapıyoruz."
"Uyuşturucu kullanımından ilk kez denetimli serbestlik kararı alanların rehabilitasyon ve tedavilerinin ara kontrollerle izleneceği, 5 yıl süreli Bağımlılık Takip Modeli kuruyoruz."
"İnsan haklarına duyarlı çalışmalarıyla, emsallerine göre öne çıkan kamu görevlilerini ödüllendiriyoruz."
"HUKUK FAKÜLTELERİNDE ÖĞRENİM SÜRESİNİ 5 YILA ÇIKARIYORUZ"
"Hakim, savcı ve avukat adaylarına Anayasa Mahkemesi'nde staj imkanı getiriyoruz."
"Hakim ve savcılar ile kamu görevlileri için 'sosyal medya etik ilkeleri'ni, 'tarafsızlık' anlayışını esas alarak belirliyoruz."
"Hukuk fakültelerinde öğrenim süresini 5 yıla çıkarıyoruz. Kontenjanlarını da daha nitelikli eğitim verilecek şekilde gözden geçiriyoruz."
"HERKESİ YENİ ANAYASA YAPIM SÜRECİNE KATILMAYA DAVET EDİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eylem Planımızın nihai amacı, yeni ve sivil bir anayasadır." dedi.
Erdoğan, "Milli iradenin üstünlüğü esasına göre hazırlanacak yeni bir toplumsal sözleşme metnini, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını karşılamaya hazırlandığımız şu dönemde ülkemize kazandırmanın, tarihi sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin geleceği konusunda sözü olan herkesi, yeni anayasa yapım sürecine katılmaya davet ediyoruz." diye konuştu.