Türk Silahlı Kuvvetleri, Esad rejim güçlerine ve destekçilerine darbe üstüne darbe vuruyor. Şu ana kadar 2 bin 212 rejim unsuru etkisiz hale getirildi. Rejim kuvvetleri kafalarını dahi çıkaramayacak duruma geldi. Bakan Akar dün yaptığı açıklamada, "Bugüne kadar 1 İHA, 8 helikopter, 103 tank, 19 zırhlı personel taşıyıcı, 72 top-obüs-ÇNRA, 3 hava savunma sistemi, 15 tanksavar-havan, 56 zırhlı araç, 9 mühimmat deposu ve 2 bin 212 rejim askeri ve unsuru etkisiz hale getirilmiştir." ifadelerini kullandı.
Yeni nesil savaş teknolojilerinin vazgeçilmezlerinden birisi olarak kabul edilen İnsansız Hava Araçları (İHA) Türk Ordusu tarafından etkin olarak kullanılmaya devam ediyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri, silahlı insansız hava araçlarını İdlib'de yoğun olarak kullanıyor. Çok sayıda hedef bu şekilde imha edildi. Hatta 3 hava savunma sistemi de vuruldu.
PEKİ SİHA'LAR, GÖRÜLMEDEN BU HEDEFLERE NASIL YAKLAŞABİLDİ?
SİHA'ların bu operasyondaki en büyük yardımcıları elektronik karıştırma yapabilen KORAL sistemi
KORAL ELEKTRONİK HARP SİSTEMİ NEDİR?
Koral, askeri araçlara entegre edilen ve geniş frekans bandında görev yapabilen bir radar sistemi. Milli ve yerli sistem olan Koral, radarları kör etmek, iletişimi kesmek ve diğer bilgisayarlı sistemleri işlevinden uzaklaştırmak için geliştirildi.
Koral, bir elektronik destek aracı ve 4 elektronik taarruz aracından oluşuyor.
Elektronik destek aracı, hedefi çok sıkı bir şekilde takip edip hangi bantta yayın yaptığını bulduktan sonra o banttaki elektronik taarruz aracına gereken bilgileri aktarılıyor.
Ve hedef, elektronik taarruz aracı tarafından hedef işlevini yapamayacak hale getirilir. Yerli hava savunma sistemi Koral, Suriye sınır hattına sevk edilerek aktif hale getirilmişti. Sistemin menzilinin yaklaşık 200 kilometre olduğu belirtiliyor.
Hava kuvvetleri bünyesinde görev yapan tam sayısı bilinmeyen hava araçlarının bir kısmı TUSAŞ ANKA ve Bayraktar İHA da Türkiye üretimidir. Bunların yanı sıra I-GNAT ve IAI Heron İHAlarıda aktif görev yapmaktadır. ABD'den silahlı İHA alınamaması üzerine ANKA ve Bayraktar İHAları, Roketsan tarafından üretilen cirit füzeleri ile silahlandırılmaya başlamıştır.
TÜRKİYE'NİN YENİ NESİL YERLİ SİLAHLARI
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar...
8 BİN TELSİZİN TESLİMATI YAPILDI
Savunma Sanayii Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı bağlıları, kuvvet komutanlıkları ve Sahil Güvenlik Komutanlığının telsiz ihtiyacının karşılanması amacıyla 2008'de ASELSAN ile TSK Çok Bantlı Sayısal Müşterek Telsiz (ÇBSMT) sözleşmesi imzaladı.
Proje, kara, deniz ve hava unsurlarının taktik ve stratejik telsiz ihtiyaçlarının karşılanması ve TSK'nın standart telsizinin oluşturulmasına yönelik olarak yazılım tabanlı telsizlerin geliştirilmesi ve üretimini içeriyor. Telsizler, kara, hava ve deniz platformları için ayrı olarak, HF ve VHF/UHF bantlarında çalışacak, milli kriptolu ve milli elektronik harp korumalı cihazlar olarak tasarlanıyor.
Söz konusu telsizler, çok bantlı, sayısal, yazılıma dayalı, yazılım ile yönetim, kontrol, konfigürasyon ve geliştirme imkanı olan, NATO ve milli sistemlerle karşılıklı ve emniyetli çalışabilir özelliklere sahip bulunuyor.
Proje, IP temelli İç Haberleşme Sistemi ve el telsizinin de dahil edilmesiyle 14 tipte toplam 9 bin 520 telsiz üretimini kapsayacak şekilde geliştirildi. Bahse konu telsizlerden 8 bin 37'sinin kabulü yapılarak TSK'ya teslimi gerçekleştirildi.
Değişik tipte milli üretim telsizlerin başarıyla geliştirilmesi neticesinde bunların yaygınlaşması amacıyla 26 Ekim'de ASELSAN ile ek sözleşme imzalandı. Ek sözleşme kapsamında, seri üretim tedariklerinin devamı niteliğinde TSK'nın 2019-2024 dönemi için ihtiyaç duyduğu 18 bin 203 telsiz yerli olarak tedarik edilecek.
ELEKTRONİK HARP TEHDİDİNE KARŞI ÖNLEM
Bu telsizlerle, kuvvetlerin müşterek harekatta kullanabileceği ortak milli kriptolu ve elektronik harp korumalı telsiz çözümü oluşturuluyor.
Tüm kuvvetlerin ağ destekli harekat yeteneğinin temelini oluşturan yüksek hızlı telsiz veri ağı çözümü gerçekleştiriliyor. Milli kriptolu ve frekans atlamalı HF çözümü ortaya konuluyor.
Geniş frekans bandında frekans atlama yeteneğiyle elektronik harp tehdidine karşı beka kabiliyeti kazanılıyor. Kuvvet kullanıcılarının Türkiye'deki tüm haberleşme altyapılarına (TASMUS, TAFICS, JEMUS, SAHMUS, Türk Telekom) otomatik entegrasyonu sağlanıyor. Yazılım tabanlı telsiz teknolojisiyle gelişmeye açık bir haberleşme altyapısı oluşturuluyor.
TÜRKİYE SAYILI ÜLKELER ARASINDA
Türkiye, bu kapsamda geliştirilen yazılım tabanlı telsizlerle kara, hava ve deniz platformlarının tamamında kendi milli ve özgün haberleşme sistemlerini tasarlayan, geliştiren ve üreten sayılı ülkeler arasında yerini aldı.
Ayrıca söz konusu yazılım tabanlı telsizler Pakistan, Suudi Arabistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Endonezya'ya ihraç edildi. Türkiye bu telsiz ailesiyle dünyada önemli ihracatçılardan biri olmayı başardı.
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor.
İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar...
ATAK HELİKOPTERİ
Türkiye'nin yerli üretimi taarruz ve taktik keşif helikopteri 'Atak' için ilk adım 1995 yılında atılmıştı.
İtalyan AgustaWestland, TUSAŞ ve ASELSAN ortaklığında geliştirilen ATAK T-129 helikopteri ilk uçuşunu İtalya'da AgustaWestland tesislerinde 28 Eylül 2009 tarihinde gerçekleştirdi.
TSK'nın son yıllarda envanterine kattığı T 129 ATAK helikopteri, hem tarruz hem de taktik keşiflerinde kullanılıyor.
ATAK helikopteri, tamamen yerli imkanlarla üretilen silah ve güç sistemlerine sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.
Türk yapımı lazer güdümlü Cirit füzesi ve uzun menzili Mızrak tanksavar füzesi ATAK'ın silahları arasında yer alıyor.
T-129 ATAK, 5 palli ana rotor, güçlü motoru, yeni nesil hedef tespit sistemi, entegre kask sistemi, etkin ve özgün silah teknolojisi, sayısal kokpit mimarisi, görev bilgisayarları ile gelişmiş uçuş ve atış kontrol istemleriyle öne çıkıyor.
Helikopter, iki pilotun da maksimum görüşe sahip olduğu tandem adı verilen önlü arkalı kokpit dizaynıyla dikkati çekiyor. Yüksek manevra kabiliyetine sahip ana rotor sistemi ve her biri bin 292 beygir güç üreten iki motoru helikopteri benzerlerinden üstün kılıyor.
TSK'DAN YENİ YERLİ SİLAH: BOMBA ATAR
Güvenlik güçlerinin bomba atar ihtiyacının karşılanması için yeni bir yerli üretici devreye giriyor. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile sözleşme imzalayan Ata Silah, bu yıl teslimata başlamayı hedefliyor.
Türkiye'nin önde gelen ateşli silah üreticilerinden Ata Silah, 70'i aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Yivli tüfek üretim izni aldıktan sonra savunma sanayisi alanında faaliyet göstermeye başlayan şirket, milli piyade tüfeği MPT-76'nın ana parçalarının üretimini gerçekleştirdi. Sonrasında keskin nişancı tüfeği ve piyade tüfeği üretimi için harekete geçen Ata Silah, bomba atar ve tabanca projelerini gündemine aldı.
Kara Kuvvetlerine pompalı tüfek, Deniz Kuvvetlerine yarı otomatik tüfek üreten Ata Silah, ayrıca Gürcistan, Bahreyn, Kazakistan, Mısır gibi ülkelerin de silahlı kuvvetlerine teslimatlar gerçekleştirdi.
Ata Silah, SAHA EXPO 2018'de sergilenen ve 1,5 yıllık çalışmanın ürünü olan BA 40 Bomba Atar için SSB ile sözleşme imzaladı. Bu yıl başlaması planlanan teslimatların ardından bomba atarlar farklı birliklerin kullanımına sunulacak.
Özgün tasarımıyla yerli olarak üretilen bomba atar için ulusal ve uluslararası patent başvuruları yapıldı.
Dipçik aksamı takılarak tek başına kullanılabilen bomba atar, aynı zamanda MPT-76'nın altına takılabilecek şekilde tasarlandı.
Tasarımı dolayısıyla aynı bomba atar, sağ ve sol elli personel tarafından kullanılabiliyor.
40 milimetre kalibre tekli bomba atar, ses fişeği, gaz fişeği, tahribatlı mühimmat kullanımına uygun geliştirildi. Bomba atarda görüş ve aydınlatma sistemleri takılabilecek tertibatlar bulunuyor.
MEVCUT ÜRÜNLERDEKİ DEZAVANTAJLARI ORTADAN KALDIRIYOR
Ata Silah'ın ürünü, tek yönden doldurulan ya da çift yönden doldurulduğunda piyade tüfeğiyle kullanımı güçleşen, istenildiği gibi atış yapılamayan mevcut ürünlerden farklı olarak iki yönden de kolay ve hızlı doldurulabilecek şekilde tasarlandı.
BA 40 Bomba Atar, bunların yanında namlunun atış esnasında hareket etmemesi, namlu tam olarak kapanmadan ateşleme yapılamadığı için daha emniyetli olması, piyade tüfeği alanda kullanıldığında herhangi bir engel teşkil etmemesi dolayısıyla mevcut ürünlerden üstünlükler taşıyor.
Bu özellikleriyle BA 40 Bomba Atar'ın uluslararası pazarda da rekabetçi bir seçenek oluşturacağı belirtiliyor.